15 Kasım 2013 07:20

Ağaçlı çiçekli gazete reklamları

Ağaçlı çiçekli gazete reklamları

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Önce Zaman gazetesinin “Bir çiçek uğruna birbirinizi yemeyin” ana fikirli reklam filmi geldi.  Sosyal medyada çokça konuşulan bu reklamda, komşu olduklarını düşündüğümüz iki erkek, toprakta bitmiş bir papatyanın kimin bahçesinin “malı” olduğu hususunda kavgaya tutuşuyorlar. Önce araya çitler çekiliyor, sonra kavga başlıyor, ardından kavga o kadar büyüyor ki, ortada ne çiçek kalıyor ne de bahçe. Mesaj kaygılı olduğunu tahmin ettiğimiz reklamdan şu dersi çıkartmamız isteniyor: “Kavga etmeyin, (Zaman) kardeşlik zamanı.”
Ardından Hürriyet gazetesinin “İşte Türkiye’nin yeni şarkısı” başlıklı “hak, hürriyet, özgürlük, birey” temalı reklam videosu kamusal alana yayıldı. Hürriyet’in müzikli sözlü reklamında Gezi Parkı göndermeli bir ağaç metaforu kullanılıyor.  Adeta bir Nâzım Hikmet şiiri ya da bir Cem Karaca şarkısı gibi… “Yazabilirim, sorabilirim, istersem susabilirim, seçebilirim, gönlümce sevebilirim, bu hayat benim…” dizeleri reklam cıngılında baskın olarak yer alıyor. Çıkartacağımız ders şu: “Bir ağaç gibi özgür olun. Zaman, (Hürriyet)  zamanı.”
İnsan gazete reklamlarında daha farklı şeyler bekliyor esasen. Ne bileyim, şöyle “Bizim haberlerimizin doğruluğuna inanın”, “Size güvenilir ve çok önemli haberler verdiğimizden asla kuşku duymayın” gibi bir şeyler duysak fena mı olur? Edebiyatı edebiyatçılar yapsın, gazeteciler de gazetecilik yapsın. Kavgayı zaten politikacılar yapıyor. Halkı gerip kutuplaştıranlar da onlar zaten. Eh, gazeteci de bu kutuplaşmayı yaratanlara bir iki laf etmesin mi yani?
Kanımca, her iki reklam filmi de bir gazete kimliğini temsil etmekten ve aslında gazeteciliğin ne olduğuna ilişkin çağrışımlar yaratmaktan çok uzak. Her iki reklam da ziyadesiyle duygusal, bir o kadar politik ve en temel mesleki bağlamlardan kopuk. Ama bu reklamlardaki sorun sadece her ikisinin de özellikle partici siyasete ilişkin gizli siyasal göndermeler içeriyor oluşları değil. Sorun, normal şartlar altında asıl meselesi “doğru habercilik” olması gereken bu iki haber organizasyonunun reklamlarında meslek ilkeleri ve güvenilir habercilik konusuna hiç vurgu yapılmamış olmasında.
Günümüzde insanlar gazete okuyarak eskisine oranla daha çok bilgi sahibi olmuyorlar. Kağıda basılı gazeteler ve onların online versiyonları da eskisine oranla daha büyük gazetecilik işlerine imza atmıyorlar. Haber organizasyonları eskiye oranla daha yetenekli ve daha iyi gazetecileri çalıştırmıyor. Tam tersine, iyi gazeteciler hızla alanın dışına itiliyor. Büyük gazetelerin haberleri eskiye oranla daha çeşitli, daha çok sesli ve içeriksel olarak zengin değil. Artık hepimize bıkkınlık veren bir haber kaynağı repertuvarı haber içeriklerini domine ediyor. Hızla dijital haberciliğe geçen gazeteler belki bize eskiye göre daha zengin haber formatları sunuyor olabilirler, ama o haberlerin içerikleri eskiye oranla daha mı güvenilir? Daha mı kamu yararı içeriyor? Bu noktada sorunlarımız var.
Hatırlayın, daha geçenlerde Türkiye gazetesinin manşetinde “Marmaray’a Gezi sabotajı” başlıklı bir yalan haber vardı. Ortada olmuş olay yok, gerçekleşmiş bir durum yok; ama gazetede o olmayan olayın haberi var. Hem de kocaman puntolarla birinci sayfadan yayımlanmış. Peki, bu tarihe geçen fabrikasyon haberden utanan, özür dileyen var mı? Yok. Türkiye gazetesini meslek ilkeleri açısından eleştiren veya editörlere ceza veren bir üst kurul var mı? Yok. Acaba bu yüzden işimiz şarkıya türküye, çiçeğe, böceğe, edebiyata ve romantizme kalıyor olabilir mi? Galiba öyle oluyor.
Bugün yalan haberin, iftiranın, türlü çeşitli karalamanın, fikir hırsızlığının, oto-sansürün, güdümlü yorumculuğun ve ayrıcalıklı haber kaynaklarının cirit attığı basın dünyamızda bir gazeteyi diğerlerinden ayıracak en önemli özellikler bağımsızlık, etik değerlere saygı, doğru-dengeli habercilik, özgür yorumculuk, kısacası, güvenilir yayıncılık olabilirdi. Ne Hürriyet ne de Zaman gazetesi reklamlarında bu konulardan zerre bahis yok. Büyük basınımızın genel durumu budur sayın okur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...