Mac’te virüs olmaz (!)
Uzun yıllar boyunca Apple kullanıcılarının tutundukları son kalelerden biri olan ve daha sonrasında da şehir efsanesine dönüşen ‘Mac’te virüs olmaz’ söylemi, hâlâ her on Mac kullanıcısından dokuzunun, Mac’i savunma şekli olmayı sürdürüyor. Her ne kadar Mac kullanıcıları, kendilerine Apple tarafından söylenenler dışında kendilerine Mac hakkında söylenen gerçeklere kulak asmayı sevmeseler de biz görevimizi yapıp Mac’lerin virüssüz olduğuna dair şehir efsanesine bir darbe daha vuralım.
Panda Security’den yapılan bir açıklamaya göre Apple’ın Mac OS işletim sistemini hedefleyen 5 binden fazla kötü amaçlı yazılım bulunuyor ve bu sayı her ay yaklaşık 5 yüz artıyor. Panda Security’nin açıklaması işletim sistemi açıklarını da ele alıyor. Panda Security’ye göre Apple Mac OS X’te 2009 yılında bilinen açık sayısı 34 iken 2010 yılında bu sayı 175’e çıktı. Tüm bu rakamları sunan Panda Security, artık Mac kullanıcılarının da anti-virüs yazılımı kullanma zamanının geldiğini belirtip, Microsoft yıllardır aktif bir şekilde güvenlik çalışmalarının içinde olduğu için Windows’un daha güvenli olabileceğini iddia ediyor.
Ne Mac’in Windows’tan, ne de Windows’un Mac’ten üstünlüğünü savunacak değilim. Ortada somut olan veri her iki işletim sisteminin kullanıcılarının da az ya da çok virüsler ve kötü amaçlı yazılımlarla karşı karşıya olduğu. Windows kullanıcıları, Mac kullanıcılarına göre bu durumun daha fazla farkında olduğundan biraz daha avantajlılar. Bu avantajı hemen hemen her Windows yüklü bilgisayarda çeşitli renk ve şekillerde var olan anti-virüs yazılımları sağlıyor. Öte yandan Mac kullanıcılarının, Mac’te virüs olmadığına dair kör inançları gerekli tedbirleri alma ihtiyacı hissetmelerini engelliyor. Elbette bu kör inanç sebepsiz değil. Mac OS’un daha az kullanıcıya hitap ettiği dönemlerde Mac OS için yazılmış virüs sayısı da oldukça azdı, ancak o zamanlar bile Mac virüssüz değildi. Ancak bu, Apple’ın bu durumu kendi çıkarı için kullanmasına engel olmadı ve hâlâ da kullanmaya devam ediyor.
Apple’ın sayfasında ‘Mac’i sevecek olmanızın nedenleri’[0] arasında ‘PC virüsleri Mac’e bulaşmaz.’ cümlesi yer alıyor. Cümle Personal Computer yani Kişisel Bilgisayar anlamına gelen PC kısaltmasının Mac’i içermediğini, ‘PC virüsleri’nin Mac OS X için yazılmış virüs ve kötü amaçlı yazılımları kapsamadığını ve Mac’in bu cümlede Mac OS işletim sistemini kastettiğini varsayarsak doğru sayılabilir. Çünkü Apple’ın PC virüsleri derken kastettiği ve ortalıkta dolaşan virüslerin ana gövdesini oluşturan Windows işletim sistemi için yazılmış virüsler -adı üzerinde- Windows işletim sistemine bulaşıyor. Öte yandan eğer ‘Mac’ ile kastedilen, Mac OS işletim sistemi değil de Mac bilgisayarın kendisi ise mevzu bahis ‘PC virüsleri’ ‘kendisine Windows kurulabilmesi’ ile aynı sayfada [tekrar 0] övünen, Windows kurulu bir Mac’e, Windows kurulu bir PC’ye rahatlıkla bulaşabilir. Mac için yazılmış virüsler ise ‘virüs bulaşmayan’ Mac’e zaten bulaşabiliyor.
Her hangi bir işletim sisteminin popülerleşmesi, o işletim sistemini virüs ve kötü amaçlı yazılımların yazarları arasında da popülerleştirir. Eğer Linux tabanlı sistemlerde çok fazla virüs yoksa (Ubuntu’nun sitesinde yer alan Linuxvirus[1] sayfası 35 virüs ve solucanla bulabildiğim en uzun virüs listesi) bunun sebeplerini biraz da yüzde 1.4’lük kullanım oranında aramak lazım. Internet’e bağlı bilgisayarlar arasında yüzde 46 kullanım oranı ile Windows XP, yüzde 17.1 ile Windows Vista, yüzde 19.8 ile Windows 7 ve yüzde 6.8 ile Mac OS, virüs ve solucan yazarları için Linux’ten çok daha iyi hedefler.
Her ne kadar kullanım payları bilgisayar işletim sistemleri ile karşılaştırıldığında henüz oldukça düşük olsa da mobil işletim sistemleri de yavaş yavaş bu tabloya girmeye başlıyor. Nokia’nın Symbian OS’u, BlackBerry’nin RIM’i, Microsoft’un Windows Mobile’ı Google’ın Android’i ve Apple’ın iOS’u - ‘akıllı’ cep telefonları ve 3G vb. bağlantılarının yaygınlaşma hızı göz önünde bulundurulduğunda - virüslerin, solucanların, truva atlarının ve kötü amaçlı yazılımların yeni gözdeleri olacak. Her biri için henüz bir elin parmaklarını geçmeyen virüs sayılarının hızla katlanması olasılığı oldukça yüksek.
Bir de bu yazıda çok detaylı değinemeyeceğim platformlar arası (cross-platform) virüsler var. Birden fazla işletim sistemi ailesine bulaşabilen bu virüsler henüz emekleme aşamasındalar ancak Linux’ten Symbian OS’a, Symbian OS’tan Mac OS’a, Mac OS’tan iOS’a, iOS’tan Windows’a, Windows’tan Android’e sıçrayabilen ve bulaşabilen bir virüs geleceğin bilgisayar sistemlerinin kabusu haline gelebilir.
[0]http://www.apple.com/tr/why-mac/
[1]https://help.ubuntu.com/community/Linuxvirus
THE PİRATE BAY'DEN SANSÜR AÇIKLAMASI
Tıpkı Türkiye’de tartışılmakta olan sansür projesi gibi, Avrupa Birliğinin de Internet’teki ‘uygunsuz’ siteleri sansürlemeyi planladığını duyurmasıyla beraber ilk tepki Pirate Bay’den geldi. Bu projenin önemli lobicilerinden Amerika Müzik ve Film Endüstrisi Birliği (MAFIAA) gibi kurumlarla savaşabileceklerini belirten Pirate Bay, Internet’in özgürlüğü için büyük bir savaşın başladığını duyurdu.
Winston Bay tarafından yazılan blogda şunlar söyleniyor; “Internet savaşlarının başlamak üzere olduğunu düşünüyoruz. Sansürsüz uygarlığın hayatta kalması bu savaşa bağlıdır. Özgür yaşantımız bu savaşa bağlıdır. Düşmanımızın tüm öfkesi ve gücü yakında bize doğru dönecektir. MAFIAA bizi Brüksel’de yenmesi gerektiğini yoksa savaşı kaybedeceğini biliyor. Eğer onlara karşı gelebilirsek, tüm Avrupa özgür olabilir ve dünyadaki yaşam güneşli günlere doğru ilerleyebilir.
Ancak kaybedersek, tüm bildiklerimiz ve önemsediğimiz şeyler, tüm dünya, sapkın bir bilimin ışığında daha sinsi ve daha sürüncemeli yeni bir karanlık çağın dipsiz çukuruna doğru batacaktır.”
Evrensel'i Takip Et