17 Aralık 2014 00:52

Aşk bile hesap kitap işi artık

Şenay Lambaoğlu’nun ilk albümü İçimde Aşk Var ismini taşıyordu. Yeni albümü Zarf Tümleci’in içinde de ziyadesiyle aşk var. Kendi hikayelerini, aşklarını cesaretle anlatan kentli bir kadın ozan kuşağımız var artık şükür. Hemen hepsinin kendisini cazla ifade etmesi de tesadüf olmasa gerek. 15 yıldır caz söyleyen Lambaoğlu beş ayrı aranjörle ve birbirinden usta müzisyenlerle çalışmış Zarf Tümleci’nde. Sözlerini kendisinin yazdığı Gomidas türküsü ve özgün bir yorumla seslendirdiği Kadifeden Kesesi Zarf Tümleci’nin sürprizleri.

Aşk bile hesap kitap işi artık

Devrim ACAROĞLU
İstanbul

Zarf Tümleci ismi nerden çıktı?    
Türkçe derslerinin en kazık bölümüydü değil mi? Zarf tümlecini duyunca adeta herkes hizaya giriyor. Zarf Tümleci şarkısı şöyle bir şey anlatmaya çalışıyor, sizin için hayatınızda çok önemli bir kelime varsa eğer cümle içinde geçtiğinde hemen algınız onu seçer ve duygularınız o kelimenin peşine gider... Mesela Gezi döneminde bir ağaç olabilir bu, hemen kulak kesilirsiniz, o cümle sizin için çok anlamlı hale gelir. Neden albümün adı olduğunu sorarsanız bütün albümü kapsadığını düşünüyorum zarf tümlecinin.

Şarkı düzenlemeleri ve vokal kullanımı değil ama duygu olarak ilk albümünüz İçimde Aşk Var’ın  devamı gibi duruyor Zarf Tümleci. Ne dersiniz?
Albüm yapmak için şarkı yazmıyorum, şarkı yazdığım için albüm yapıyorum. İlk albümde tek aranjörle  Ercüment Orkut’la çalışmıştım. İkinci albümde ise beş ayrı aranjörle çalışarak aslında ordan gelecek  geri bildirimlerle üçüncü albümde nasıl ilerlemem gerektiği konusunda yolumu çizmek istedim. Farklı bir şeyler yapmak, sınırlarımı zorlamak istedim. Vokal anlamında cesaretli davranmaya çalıştım. Yine kadın hikayeleri var, bana dokunan meseleler üzerinden yazmaya çalıştım şarkılarımı.

Beş aranjörle çalışmak riskli değil mi. Eklektik olabilirdi pekala...
Hayat da tek renk değil, şarkılar da, sözleri de... Şarkılar arasında doğabilecek farklılıktan çekinmedim. Risk almayı seviyorum. Şöyle enteresan bir şey de oldu; ben aranjörlere şarkıları eşleştirmiştim fakat onların kendilerinin seçmelerini istedim şarkıları ve onlar da onlar için seçtiğim şarkıları seçtiler. Şarkılar doğru adrese gitti yani.

Daha cazzy bir albüm mü Zarf Tümleci?
Bilemiyorum. İlkini daha cazzy bulanlar da oluyor. Katıksız bir caz albümü değil ama pop albümü de değil. İlla bir şeye oturtmak da gerekmiyor. Zaten katıksız diye bir şey kalmadı artık dünyada ve bu bir sorun da değil. Ben her iki albümü de bir caz albümü olsunlar diye yapmadım. Kendi şarkılarımı bir yere oturmam gerekiyordu. 15 senedir de caz söylediğim için caz müziğinden referans aldım. Caz kendimi en özgür hissedebildiğim yer. Hiyerarşinin olmadığı bir müziktir caz. Belki bu yönleri beni caza çekti.

UMUT HEPİMİZE BULAŞTI
 

‘Su’yu dinlerken Gezi Parkı’yla ilgili olabileceğini düşündüm çok açık etmese de şarkı... Ne dersiniz?
Doğru bir tespit. Sıraselviler caddesinde yazdım o şarkıyı ve gaz vardı caddede. Astım hastası olduğum için içine giremiyordum. Bütün bu kargaşaya, polis baskısına rağmen her şey olacağına varacak aslında diye düşündüm. Su yolunu bulacak... Bir yandan herkes gibi çok etkileniyorsun olan bitenden ama diğer yandan içimde tarif edilemez bir mutluluk ve umut vardı. Hepimize bulaştı o umut. Kayıplarımız da olsa, henüz pek bir şey değişmese de, bizi başka türlü bir geleceğin bekleyebileceğine inandırdı Gezi. O duygularla yazıldı o şarkı.

Hatta ardından gelen İlhan Şeşen bestesi “Sıcaklardandır” içinde de Gezi duygusu var sanki...
O da doğru...Yasaklardan bahsediyor ve Gezi ile çağrıştırmak pekala mümkün. Hepimizin açık bir yarası var. Ben de bu şarkının tesadüfen girdiğini düşünmüyorum.

“Bütün olasılıklar duraksatıyor bizi olacaklardan” diyorsunuz Kayıplarımız şarkısında. Kentli bir şarkı yazarısınız. Kent de plan, program, hesap, kitap demek ya; apartmanı, trafiği, otobüs seferleri... Bu hesaplar yaşamımıza da mı sirayet ediyor?
Onlar neyse de aşk bile hesap kitap üzerine kurulu. Bu çok hayal kırıcı. Hakkıyla sevmeye çekiniyor herkes. En naif duygunun bile sorumluluğunu almak istemiyor, ilişki yaşamak istemiyor kimse. Aşkı bir sorumluluk olarak görüyor ve kaçıyor. Çok cesaret kırıcı bir şey bu

Böyle olunca şarkılar aşk şarkısından çok aşka öykünen şarkılara mı dönüşüyor giderek. Birine değil de aşkın kendisine yazılan, muhatabı olmayan...
Her şey çok flu çünkü. Hiçbir şey net olamıyor. Hayatımız açısından yarın yeterince net değil. Aşk bundan nasıl etkilenmesin. O da belirsiz... Hayali bir duygu gibi. İlk albümde Monolog isminde bir şarkı vardı. Kendi kendiyle, duvarlarla konuşan bir kadın... Halimiz bu. Ama diğer yandan aşktan da vazgeçmiyor insan...

ETRAFIM CESUR KADINLARLA DOLU

Bir solukta isimlerini sayabileceğimiz; Jehan Barbur, Birsen Tezer, Ceylan Ertem, Jülide Özçelik ve sizin gibi, kadın ve aşk hikayeleri anlatan kadın şarkı yazarı ve yorumcu var. Adeta bir kuşak gibi. Üstelik ciddi bir dinleyici kitlesi ile de buluşuyorlar... Aşk şarkıları anaerkil bir döneme mi girdi ?
Bizde erkekler ve aşık oldukları kadınlar ve aşık oldukları kadınlara yazdıkları şarkılar vardır. İşler farklılaşıyor ama artık. Kadınlar kendi hikayelerini anlatmak konusunda tabii ki düne göre çok daha cesur, öyle de olmalıydı. Ben de onlardan biriyim. Kadının üzerindeki baskı bir yandan artarken diğer yandan bir sivrilme de var kadınlarda. Baskının yarattığı bir karşı duruş belki de bu. Etrafım cesur kadınlarla dolu.

Müzik eskiden belli tekellerin elindeydi ve insanların ne dinlemesi gerektiği maniple ediliyordu. İnternet bu durumu zayıflattı. İyi müzik insanlara özgür yollarla ulaşabiliyor. Böyle bir ortam olmasa biz de cesaret edemezdik açıkçası.

TÜRKÜ SÖYLEMEK ÇOK İSTİYORDUM

Sözlerini sizin yazdığınız Hava Kara’nın, müziği ünlü Ermeni Besteci Gomidas’ın. Nasıl buluştunuz bu türküyle?
Albümlerden önce İlyas Mirsayev’in bir etnik caz projesinde yer almıştım. Çok enteresan bir tecrübe olmuştu. Türkü söylemek çok istiyordum albümümde. İlk bulduğum türkü bir Ermeni türküsü oldu. Anadolu topraklarında yaşamış, tehcirde çok zor şartlarda Paris’e kaçmış çok önemli bir Müzisyen Gomidas. Volkan Hürsever önerdi türküyü, sözlerini ben yazdım, ilk defa böyle bir tecrübe yaşamış oldum. Zaten gerçek sözleri de doğa ve aşk üzerineymiş. Şarkının sözlerini yazmak neredeyse albüm kadar zamanımı aldı. Emanet çünkü, özeniyorsunuz haliyle. Bir de Kadifeden Kesesi var. Çok severek yorumladığım bir türkü oldu. Cenk’le (Erdoğan) evde birbirimizi görmeden tek seferde kaydettik.

Evrensel'i Takip Et