'Artık canımıza tak etti'
Maltepe Üniversitesi Hastanesinde çalışan işçiler, düşük ücret ve ağır çalışma koşullarına karşı sendikalaştı. Bunun üzerine 98 işçi işten atılırken, işçiler de direnişe başladı.

Vedat YALVAÇ
İstanbul
Maltepe Üniversitesi Hastanesinde sendikalaştıkları için kapı önüne konulan 98 işçinin direnişi sürüyor. Yaşadıkları sıkıntıların sürekli büyüdüğünü ancak buna çözüm bulunmadığını dile getiren işçiler, sendikalaşmaktan başka çarelerinin kalmadığını söylediler. Bu mücadeleden vazgeçmemekte kararlı olduklarını dile getiren işçiler, dayanışma çağrısında bulundular.
İşçiler her gün işe gelir gibi hastane önüne kurdukları çadırda toplanıyorlar. Aralarında 15-16 yıldır bu hastanede çalışan var. Başta düşük ücret olmak üzere yaşadıklarının geldiği noktayı “Artık canımıza tak etti” diye anlatan işçiler, bunun üzerine Dev Sağlık-İş Sendikasına üye olmuşlar. İşçiler en çok düşük ücretlerden şikayet ediyor. 10 yılın üzerinde çalışan işçilerin aldığı ücret 900 ile 1200 lira arasında değişiyor. Bu yüzden de işçilerin büyük bir kısmı iş çıkışı bankalarda temizlik, taksicilik gibi ek iş yapmak zorunda kalıyor.
12 yıllık İşçi Ahmet Kural, sendikalaşmanın ardından geçen atılan ilk 4 işçiden biri. Ekim ayının zam ayı olduğunu belirten Kural, geçmişten bu yana yüzde 2’lik zamlarla oyalandıklarını anlattı. “Bu yıl güzel bir zam yapılacak. Gelip bize teşekkür edeceksiniz” dendiğinde ise verilen zam ancak yüzde 5 olmuş. 12 yıllık işçi olmasına karşın 1080 lira ücret aldığını söyleyen Kural, bunun üzerine hastane yönetimiyle görüştüklerini ancak aldıkları yanıtın “Bizim yapacağımız bu. Çalışmak isteyen çalışır. İstemeyen çıkar gider” tehdidi olduğunu söyledi.
NEFES ALAMAZ HALE GELDİK
Evli 2 çocuk annesi olan Şehriban Kaya 9 yıllık işçi. Yıllardır düşük zamlarla çalıştırıldıklarını ancak buna karşı bir şey yapamadıklarını anlatan Kaya, “Bugüne kadar hep konuşuyorduk ancak bir tutanağımız yoktu. Yapılan son zamlarla nefes alamaz duruma geldik” diye konuştu. İşten çıkarılırım kaygısıyla sendikalı olmayan arkadaşlarına “Ölümün ecele faydası yok” diyerek seslenen Kaya, tüm işçileri insanca ve onurlu bir yaşam için birlik olmaya çağırdı.
İşçileri sendikalaşmaya iten sadece ücret değil, çalışma koşulları da var. 7 yıllık işçi Adnan Baysal, 6.5 yıl yoğun bakımda görevlendirilmiş. Sürekli ölümlerin olduğunu ve bu nedenle psikolojilerinin bozulduğunu anlatan Baysal, bunun eve de yansıdığını dile getirdi: “Bazen hanım Sen çok değiştin. Evlendiğimizde böyle değildin diyor.” Hastaneden psikolojik destek istemişler, yönetim de “Aramızda konuşur size döneriz” demiş. Ama bu konuyu bir daha açan olmamış. 12 yıllık yoğun bakım çalışanı Ömer Önder de kendilerine mahkemede şahitlik yaptırılmadığına dikkat çekerek “Bir kez mahkemeye gittik. Hakim yoğun bakımda 5 yıldan fazla çalıştığım için şahitliğimi kabul etmedi” diye konuştu.
16 yıl boyunca gece vardiyasında çalışan Şerafettin Toygar da “Canımıza tak edince sendikaya başvurduk” dedi.
RÜŞVET TEKLİF ETTİLER
İşçiler yaşadıkları sıkıntıların çözümü için sendikalaşınca, hastane yönetimi de bildik taktiğe başvurmuş. Sendikalaşmaya öncülük yapan 4 işçiyi işten atmış. Bu işçiler arasında yer alan Ahmet Kural, sonrasını şöyle anlattı: “Bununla yetinmediler. Kalan işçilere de sendikadan istifa etmeleri karşılığında ücretlerine 100-200 lira ekleneceğini söylediler. Ancak arkadaşlarımız bu rüşvete kanmadı. Bunun üzerine 94 işçi daha kapı önüne kondu.” Kural rüşvet teklifinin direnişten sonra da sürdüğünü belirterek “Yüzde 10 zamla gelip taşeronda çalışın dediler. İşçileri bölmek için çeşitli tekliflerde bulundular” diye konuştu.
HALKLA İLİŞKİLER HASTAYA BAKIYOR
Bu taktikler işe yaramayınca hastane yönetimi taşeron firmalarla anlaşarak günübirlik işçi getirmeye başlamış. Ama bu da çözüm olmamış, Müdüründen muhasebecisine kadar tüm çalışanlara da bugüne kadar yapmadıkları işler yaptırılmaya başlanmış. Şehriban Kaya, şu anki durumu şöyle anlattı: “Diyetisyen yemek dağıtımı yapıyor. Halkla ilişkiler çalışanı hastaya bakıyor.” Hastanede çalışan tüm işçilere birlik çağrısı yapan Kaya, bu noktada olumlu gelişmeler yaşandığını, işten atmalardan sonra daha fazla işçinin sendikaya üye olmak istediğini belirtti.
SENDİKALI OLAN DA OLMAYAN DA ÇIKARILDI
Necla Özok, 52 yaşında. İşten çıkarıldıktan sonra sendikaya üye olan 2 çocuk annesi Özok, “Beni 52 yaşında işsiz bıraktılar. Eşim emekli. Evim kira. Çocuk okutuyorum. Eşim işsiz kalırım diye sendikalı olmamama karşı çıktı. Ben de üye olmadım. Daha sonra işten çıkarıldığımı duydum. Ben de madem sendikalı olanı da olmayanı da kapı önüne koyuyorlar sendikalı olurum dedim ve sendikaya üye oldum” diye konuştu. 7 yıllık işçi olan Özok 930 lira ücret alıyor. Bunun 575 TL’sini kiraya veriyor. “Daha önce sigorta, sendika nedir bilmiyordum. Ama şimdi biliyorum” diyen Özok da sendikayı hak olarak görüyor: “Keşke daha önce olsaymış. Eşim de artık karşı değil. Her sabah direniş çadırına geldiğim için kalkıp bana kahvaltı hazırlıyor.” Özok, herkesi sendikalı olmaya çağırdı.
EK İŞ YAPIYOR, ÇOCUĞUNU 15 GÜNDE BİR GÖRÜYOR
Hastanede çalışan işçilerin en büyük sorunu düşük ücret ve geçim sorunu. Bu nedenle hemen hemen tüm işçiler kredi kartı borçlusu. Bu işçilerden biri de 11 yıldır hastanede çalışan 5 çocuk babası Kadir Kalkan: “Çünkü mecbur bıraktılar. Bizim hastanede kart kullanmayan yok. Herkesin bankalara borcu var.” Bu nedenle ek iş yapmak zorunda kalıyormuş. İş çıkışı 2-3 saatlik işlere giden Kalkan bunun da derde derman olmadığını ancak hiç değil yol parasını çıkarttığınıdile getirdi. “Biz sustukça patronlar güçleniyor” diyen Kalkan, “İstediğimiz 170 TL yol parası. Bunu bize çok gördüler. Buna dayanarak 98 işçi kapının önüne koydular” dedi.
Aldığı ücret yetmediği için ek iş yapan bir başka işçi de İnan Haspolat. 8 yıldır çalışan Haspolat’ın aldığı ücret 1100 lira. 2 çocuğu var ve sadece okul masrafları aylık 350-400 lira. Bu nedenle taksicilik yapan Haspolat’ın bir günü şöyle geçiyormuş: “15.00’de hastaneden çıkıyorum. 16.00’da takside çalışmaya başlıyorum. Taksi işi gece 03.00 bitiyor. 2 saat uykuyla tekrar hastanede iş başı yapıyorum.” Çocuklarını 15 günde bir gördüğünü ifade eden Haspolat, “O zamanı da çalıştığım taksinin şoförünü arayıp ‘Hastayım, bugün işe çıkamayacağım’ diyerek ayırabiliyordum” dedi.
28 yaşındaki Ayhan İren, 2011 yılından beri hastanede çalışıyor. 890 TL ile başlayan İren’in şimdiki ücreti 930 lira. İren de iş çıkışında bankalara temizliğe gidiyormuş. Buna rağmen aldıkları ücretin yetmediğini belirten İren, cebinde yol parasının bile olmadığı günler olduğunu söyledi. “Zengin her geçen gün daha zengin, fakir ise her geçen gün daha fakir oluyor” diyen İren, babasının tek bir maaşla 4 çocuk okuttuğunu, şimdi kendisinin geçim kaygısıyla evlenmeyi bile düşünmediğini aktardı. Anayasa referandumunda söylenen “2 sendikaya üye olma hakkı”na dikkat çeken İren, “Bir sendikaya üye olduk işten attılar. 2 sendikaya üye olsak nereden atarlar bilmiyorum” diyerek hükümete tepki gösterdi.
Evrensel'i Takip Et