06 Kasım 2014 00:59

'Burkina Faso emekçileri politik sahneye girmiştir'

Halk ayaklanmasına yönelik polis saldırılarında 5 militanı yaşamını yitiren Volta Devrimci Komünist Partisi (PCRV), Burkina Faso’da yaşananlarla ilgili uluslararası kamuoyuna yaptığı açıklamada, ayaklanmanın sosyal dayanaklarına açıklık getirirken devrimci krizin olgunlaştığı belirtildi.

Paylaş

Halk ayaklanmasına yönelik polis saldırılarında 5 militanı yaşamını yitiren Volta Devrimci Komünist Partisi (PCRV), Burkina Faso’da yaşananlarla ilgili uluslararası kamuoyuna yaptığı açıklamada, ayaklanmanın sosyal dayanaklarına açıklık getirirken devrimci krizin olgunlaştığı belirtildi.

"Burkina Faso olarak adlandırılan Yukarı Volta, devrimci bir durum yaşıyor. Bu durum, 30 ekim perşembe günü halk isyanının patlamasına ve 31 ekim cuma günü Otokrat Blaise Compaore’nin, yeni sömürgeci devletin başında kalmak için tüm iğrenç manevralara başvurmasına karşın devletin başından kovulmasına yol açtı. Tüm çeşitliliği ile halkımız ve yoksul gençlik, büyük bir cesaret ve politik olgunlukla değişik komploları boşa çıkarttı ve onlarca kişinin ölmesi ve yaralanmasına yol açan barbarca baskıyı kahramanca göğüsledi. Bu tarihsel halk hareketi, 28 ekim salı ve 29 ekim çarşamba günleri gerici burjuva muhalefeti ve Hayat Pahalılığına Karşı Koalisyonun (CCVC) tertiplediği dev gösterilerden sonra hızlı bir şekilde tüm ülkeye yayıldı. Bir defa daha görüldü ki, halk ayağa kalkarsa, ne baskı ne de terör onu geriye püskürtemez.  Bu halk isyanı, daha önceleri ezilmeye, sömürülmeye boyun eğen emekçi kesimlerin kendi talepleri ile politik sahneye girmesinin yoğunlaşmasının bir devamıdır. On yıllardır ve özellikle de Blaise Compaore’nin 4. Cumhuriyet’inden bu yana, neokoloniyal sömürüden dolayı büyük yoksulluk ve sıkıntı içinde yaşayan emekçi tabakalar, büyük mücadelelerle kaderlerini ele almayı öğreniyorlardı.

‘2008’DEN BERİ SOKAĞA İNMEDİĞİMİZ GÜN YOKTU’

Zira, 2008’deki açlık isyanlarından bu yana, yoksul köylülerin, işçi ve emekçilerin; işçilerden, çıraklardan, küçük tüccarlardan, esnaflardan, kayıt dışı sektöre itilen ve çoğunluğu gençlerden oluşan şehirlerin yoksul tabakalarının onurlu bir yaşam, adalet ve özgürlük, halk için gerçek bir değişim için isyan etmedikleri, sokağa inmedikleri hiç bir gün yoktur. Bu durum, 13 aralık 1998’de katledilen Gazeteci Norbert Zongo ve üç yandaşından bu yana ülkemizi sarsan devrimci krizin derinleşmesinin pratik ve somut bir ifadesidir. O zamandan bu yana adım adım gelişen devrimci kriz bugün eşi görülmemiş bu halk hareketi ile her zamankinden daha fazla bir derinleşme yaşadı. Bu halk hareketi kendisini gerici burjuva muhalefeti ve Hayat Pahalılığına Karşı Koalisyonun ve sendikal örgütlenmelerin 2013’in haziran ve temmuz aylarında, ve 2014 yılı boyunca tertipledikleri yürüyüş ve mitinglerle ifadesini buldu. Kriz o kadar derin ki iktidar partisi Demokrasi ve İlerleme Konvensiyonu (CDP) parçalandı ve politik arenanın yeniden düzenlenmesine yol açtı.

Sorun, bu yeniden düzenlenmenin halkın lehine mi, yoksa esas olarak Fransız neokoloniyal egemenliğinin ve sistemin reformu için mi olacağıdır.

Birçok olgu, Blaise Compaore’nin mafyacı ve otokrat rejiminin iflasının derinliğini ortaya koyarken, emekçi kitlelerin öfke ve mücadele azminin artmasına neden oldu

‘BURJUVAZİ DARBECİLERLE PAZARLIK YAPIYOR’

Burkina Faso’daki devrimci krizin olgunlaşmasını sağlayan tüm bu durum göz önünde bulundurulduğunda 30 ekim halk isyanı tamamen meşrudur. Ama işçi sınıfı ve halk, büyük mücadele ile kopardığı kazanımların tehdit altında olduğunu ve gerici askeri bir darbe yapan neokoloniyal ordunun darbeci klanları tarafından elinden alınacağının farkına vardı. Bunların nihai hedefleri iflas eden sistemi kurtarma ve ilerleyen devrimci süreci boğmaktır. Gerici burjuva muhalefeti, bir yandan değişim talep ederken, diğer yandan da yüksek askeri hiyerarşi ile “geçici hükümet” kurulması yönünde müzakereler yürütüyor ve böylelikle iktidarı ele geçirme şansını elde etmeye çalışıyor.

Emperyalist güçler ise (Fransa, ABD ve Avrupa Birliği), Burkina Faso ve Batı Afrika bölgesindeki ekonomik ve jeostratejik çıkartlarını korumak için harekete geçtiler. Zira, eski piyon Blaise Compaore bunların ülkeye askeri olarak konumlanmaları ve bölge halklarının baskı altında tutulması ve sömürülmesi için bir platform sunulmasında önemli bir rol üstlenmişti.

‘DEVRİMCİ GEÇİCİ HÜKÜMET’

Ama halk hareketi dikkatli ve “zaferinin çalınmasına izin vermeme” konusunda kararlı. Parti’nin yönettiği devrimci demokratik hareket ise bu karışık durumda askeri darbeye karşı çıkıyor ve kitleleri devrimci sürecin daha da derinleştirilmesi için mücadeleye devam çağrısı yapıyor.

PCRV, işçi sınıfını, halkı ve gençliği mücadele örgütlerini, özellikle de Hayat Pahalılığına Karşı Koalisyonu güçlendirmeye ve onunla örgütlenerek neokoloniyal düzenin devrimci yıkımı, çağdaş demokratik bir cumhuriyetin inşası için devrimci geçici bir hükümetin kurulması amacıyla mücadele etmeye çağırıyor.

PCRV, demokratik ve devrimci hareketin bastırılmasına karşı, ülkemize emperyalist güçlerin müdahale etmelerine karşı uluslararası dayanışmaya çağırıyor.
Halk için ekmek ve özgürlük!
Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!


HALK AYAKLANMASININ NEDENLERİ

* Cumhuriyetin tüm kurumlarının (hükümet, parlamento, adalet) Yüzbaşı Blaise Compaore ve mafyacı kliğinin elinde istediği gibi kullandığı bir oyuncak haline gelmesinden dolayı işleyemez hale gelmesi ve derin itibar kaybı yaşaması
* Ülkenin büyük iş verenleri, geleneksel ağa ve din kurumları ile daha fazla içe geçerek iktidarı monarşileştirme eğilimlerinin ağırlık kazanması
* Sözde büyük haydutluğa karşı mücadele adı altında güvenlikçi bir kaymanın hızlanması ve öz itibariyle politik hesaplaşma ve kırımları gizleyen kayıp ve faili meçhul infazların artması
* Demokratik ve devrimci hareketin ortaya çıkardığı kanlı katliamlarının cezasız kalmasının devam etmesi
* Ekonomik nedenlerle gerçekleştirilen katliamların cezalandırılmaması ve yolsuzluk olgusunun yol açtığı sosyoekonomik durumun daha da vahim boyutlara ulaşması
* Hayat pahalılığının devam etmesi ve emekçi kesimler içinde artan mutlak yoksulluğun devasa boyutlar alması
* Partinin örgütlediği ve yönettiği birçok eylem ve mücadelenin ortaya serdiği gibi, sosyal cephede yaşanan canlılık ve kitlelerin ekmek ve özgürlük için daha kararlıca mücadeleye atılması

*Volta Devrimci Komünist Partisi Merkez Komitesi, 1 Kasım 2014 tarihli basın bildirisi
**Fransızca’dan çeviren Deniz Uztopal

ÖNCEKİ HABER

Tunus’ta koalisyon pazarlıkları başladı

SONRAKİ HABER

Üniversiteler bilim üretemez halde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...