Elimizin değdiğini değiştiririz biz
Yerel seçimlere bir ay kaldı. Heyecanı kenti sarmış bulunuyor. Hemen her kadının ağzında adaylar, partiler, siyaset almış başını gidiyor. Kahve köşeleri biraz boşalmış gibi; seçim büroları revaçta tabi. Seçimin en renkli fotoğraflarından birini, belediye adaylarını geride bırakan muhtar adayları veriyor. Her mahallede rahat 5-6 tane muhtar adayı var. Kapımızı belediye adaylarından çok muhtar adayları çalıyor.
Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği
Yerel seçimlere bir ay kaldı. Heyecanı kenti sarmış bulunuyor. Hemen her kadının ağzında adaylar, partiler, siyaset almış başını gidiyor. Kahve köşeleri biraz boşalmış gibi; seçim büroları revaçta tabi. Seçimin en renkli fotoğraflarından birini, belediye adaylarını geride bırakan muhtar adayları veriyor. Her mahallede rahat 5-6 tane muhtar adayı var. Kapımızı belediye adaylarından çok muhtar adayları çalıyor.
Kadınların da bu alanda söz sahibi olmak istemesi ise bizleri ayrı mutlu ediyor. Ama genel kanı artan muhtar adaylıklarının, asgari ücrete ulaşan muhtar maaşları ile bağlantılı olduğu. E her evde iki kişiden birinin işsiz olduğu memleketimde muhtarlığın asgari ücreti ile rağbet görmesi normal olsa gerek.
Seçimlerin heyecanı her kadını bu kadar sarmışken, bir kadın derneğinin buna sessiz kalması olmazdı. Biz de Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği olarak başladık çalışmalarımıza. Dersim’deki işsizlerin büyük bir çoğunluğunu kadınlar oluşturduğu için, daha çok kadınla bir araya gelmenin ilk adresi evler oldu tabi. Kadınların elbette söyleyecek çok sözü vardı.
Bizler yerel hizmetlerin kadınlar için neden daha önemli olduğunu anlatmadan, ardı ardına geldi örnekler. Toplantıyı yaptığımız sokaklardan birinin ara yolu yapılmamıştı. Bir iki defa başvuruda bulunulmuş ama sonuç alınamamış.
Makbule Sönmez, bu yolun kenarında bir binada birinci katta oturuyor. Onun için ara sokak demek ev demek; olanca toz toprak doğrudan eve geliyormuş. Temizlemek ise kadınların boynunda yük. “Seçimde kriterleriniz ne olacak, ne isteyeceksiniz adaylardan?” diye soruyoruz kadınlara.
Makbule, çocukları için oyun alanları istediklerini belirtiyor. Aslında bu sadece Makbule’nin talebi değil, toplantıdaki neredeyse tüm kadınların talebi. Elif Sunar, “çocuk olmasa çalışırdım” diyor ve kreş istediğini söylüyor.
DERDİMİZİ DE ÇÖZÜMÜNÜ DE...
Dile gelen sorunlar üzerinden yerel hizmetleri tartışıyoruz. Hep birlikte bir kez daha fark ediyoruz ki, yerel hizmetler parkı, yolu, suyu ile ya kadını eve daha bağımlı hale getiriyor ya da toplum ve devlet tarafından omuzlarına bindirilen yükü hafifletiyor; özellikle de ev kadınları için. O halde daha iyisini yapmak başta biz kadınların görevi. “Yönetimlerde söz sahibi olmalıyız” fikrinde ortaklaşıyoruz tüm toplantılarımızda.
Geçen dönemde söylenen halk meclislerinin bu dönem oluşturulan güç birliği ile kesinlikle uygulanmasında ısrarcı kadınlar. “Yönetime rengimizi katmalıyız; bu da oluşturulacak halk meclisleri ve kadın meclisleri ile garanti altına alınmalıdır. Kadın derdini de çözümünü de en iyi kendisi bilir çünkü.”
Seçimlere girmeyi düşünen olup olmadığını merak ediyoruz. Elif katılmak istediğini belirtiyor. “bir kadının kenti yönetmesi daha iyi olur. Çünkü kadın yönetimi bir kere evden biliyor, daha iyi yönetir” diyor. Kadın temsilinden ve oluşan birlikten dolayı oyunu da Devrimci Güç Birliğine vereceğini belirtiyor.
Hepimizin aklına gelen şeyi bir kadın şöyle dillendiriyor toplantılarımızın birinde; “elimizin değdiği yeri değiştiriyoruz bizler, ama bu konularda bir araya gelmemize daha çok ihtiyaç var. Sizler buna ön ayak olun. Bu toplantılar devam etsin” diyor. Toplantılarımız devam edecek, seçim sonrasında da. Çünkü biliyoruz ki her yasa, her hizmet, her savaş ve hatta her barış önce biz kadınlara değiyor...
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
