8 Şubat 2014 07:00

Rüşvet ve yolsuzlukları perdeleme yasası

Sultan ÖZER
Ankara

AKP’nin ‘5. Demokrasi Paketi’ne, muhalefetten sert eleştiriler var. Eski Cumhuriyet Savcısı, CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Ali Özgündüz, “Paketin adıyla hiçbir alakası yok. AKP, paketle rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının üstünü örtmeyi amaçlıyor” dedi. Paketi Hükümetin gırtlağına kadar battığı rüşvet ve yolsuzluk olaylarının üstünü örtme çabası olarak değerlendiren Özgündüz “Paket bundan sonra başlayacak bu tür operasyonları önleme yasasıdır” dedi. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını ‘olumlu ama yetersiz bir adım’ olarak niteleyen BDP Milletvekili Hasip Kaplan, hakkında suçlama olanların mallarına el koymanın Adalet Bakanına bağlanmasını eleştirerek “Bu üst düzey bürokratları korumaya yönelik sakıncalı bir düzenlemedir” dedi.

MÜEBBETTE İKİ OY,  DİNLEMEDE OY BİRLİĞİ

Ağır ceza mahkemelerinin üç kişilik heyetinden iki kişinin oyu ile yani oy çokluğuyla tutuklamaya, tutuklamanın uzatılmasına karar verdiğini, yıllarca insanları içeride tutarak özgürlüklerini kısıtlayan kararlar alabildiğini hatırlatan Özgündüz, “Sonuçta  müebbet hapis cezası, 30-40 yıl gibi cezalar iki kişinin oyuyla verilebilecek ama iletişimin tespitinde ‘hayır kardeşim bunu veremezsin, üç kişinin oy birliğiyle’ denecek. Böyle saçma sapan düzenleme olur mu?​” diye tepki gösterdi. “Paketin rüşvet ve yolsuzlukları perdeleme, üstünü örtme yasası olduğunu pakette vatandaşın hak ve özgürlüğünü genişletici bir şey yok” diyen, dinlemeye getirilen zorluğun vatandaşla ilgisinin olmadığını söyleyen Özgündüz “Paketle düzenlenen dinleme, rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, cürüm işlemek için çete oluşturmak, ihaleye fesat karıştırmak gibi suçları kapsıyor. Bu suçları da yetkili makamlarda olanlar işler. Yöneticiler, AKP Hükümet üyeleri, bürokratları, belediye başkanları, genel müdürleri bu suçları işler.”

TMK 10 KALKIYOR, SUÇLAR KALIYOR

Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesiyle düzenlenen özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının olumlu olduğunu vurgulayan Özgündüz, “Ama TMK’deki suçlar, suçların içeriği aynen kalıyor. Sadece bu suçlara bakacak mahkemeler kalkıyor. Oradaki suçlarla ilgili de bir revizyona gidilmeliydi. Onlarla ilgili de bir düzenleme yok” dedi. Pakette, CMK 135. maddesinde değişiklik yapıldığını da belirten Özgündüz, “Yani AKP’li bakanlar hakkında düzenlenen fezleke de yasadan çıkarılıyor” dedi.

YÜRÜTMEYİ DURDURMA UYGULANMAYACAK

Mahkeme kararlarını yerine getirmeyen kamu görevlileri aleyhine bundan sonra ilgili şahsın tazminat davası açamayacağını belirten Özgündüz, “Şu anda görevden alınan emniyet müdürleri valiler, ‘haksız yere alındık’ diye gidip göreve iade ve tazminat davası açıyordu. Şimdi ‘kararı uygulama, korkma bir şey olmaz, hakkında tazminat davası açtırmayacağım, açarsa da devlet hazinesi adına açacak’ deniyor.” En yüksek dereceli kolluk amirleri hakkında soruşturmaların Adalet Bakanının iznine bağlanmasını da eleştiren Özgündüz, “Yeni atanan İstanbul Emniyet Müdürü 25 Aralık soruşturmasında mahkeme kararlarını uygulatmadı. Dolayısıyla hakkında HSYK bir soruşturma izni verdi. Şimdi tek başına Adalet Bakanı yetkili. Adli görevi ihmal suçundan bakan soruşturma izni vermeyecek” örneğini verdi.

BAŞBAKAN TEK YETKİLİ

Mecliste görüşülecek Askerlik Kanunu’na dikkat çeken Özgündüz, orada da Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ile ilgili soruşturma yetkisinin Başbakana bağlandığını hatırlattı. Uludere Katliamı’ndan Genelkurmay Başkanının, kuvvet komutanlarının haberi olduğunu belirten Özgündüz “Yarın mağdur aileleri, ‘sorumlular kuvvet komutanlarıdır, Genelkurmay başkanıdır’ dediğinde, Başbakan ‘Hayır soruşturma izni vermiyorum’ diyecek. Cumhurbaşkanına itiraz, sonra olay kapanacak.”
Askerlik Kanunu’ndaki düzenlemeyle Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının kaderinin başbakanın iki dudağı arasında olacağına vurgu yapan Özgündüz “Bu düzenlemelerle birlikte başbakan yargının da başı oluyor. Kuvvetler ayrılığı da fiilen bitiyor. Bütün yetkiler tek elde toplanıyor. Yani totaliter bir rejime doğru gidiyoruz. Yürütmede, yasamada başbakan ne derse o oluyor. Bu düzenlemelerden sonra yargıda da başbakan ne derse o olacak” diye konuştu.

‘BELLİ SUÇLARIN AYRILMASI LAZIM’

Tutukluluk süresinin 5 yıla indirilmesine ilişkin düzenlemede “Çok sanıklı, yurt dışı bağlantılı, başka yerde oturan tanıkların olduğu davalarda ‘5 yılda bitir’ denilemeyeceğini” kaydeden Özgündüz “Aksi halde Hizbullah sanıklarında olduğu gibi, domuzbağı ile insanları katledenler tahliye edilip, sonra da yakalanamayacak” dedi.  Belli suçların mutlaka kapsamdışı bırakılması gerektiğini vurgulayan Özgündüz, “Adam öldürme, cinsel saldırı, çocuklara yönelik suçlar, insan ticareti suçları, soykırım, insanlığa karşı işlenen suçlar gibi suçların tek tek sayılarak, ‘Bu suçlarda uygulanmaz’ demek gerekiyor.” .

AĞIR CEZALIK DAVALARDA, ÇÖZÜM YOK

BDP’nin Hukukçu Vekili Hasip Kaplan, paketle özel yekili mahkemelerin kaldırılmasını, ‘Olumlu bir adım ama yetersiz’ olarak niteledi. “Türkiye inşallah bundan sonra olağanüstü mahkeme, yargı ayıbından temelli kurtulur” temennisinde bulunan Kaplan, ancak TMK’nin ve düzenlediği suçların kaldığının da altını çizdi. Uzun tutukluluğa getirilen sınırlamaların sorun çözücü olmadığını da belirten Kaplan, “Sonuçta yargıçlar takdir yetkisini kullanıyor, tutuklama tedbir amaçlı bir cezaya dönüşüyor” dedi.
Getirilen hükümle toplumda infial yaratan tecavüz, cinsel saldırı gibi suçlara da dikkat çeken Kaplan, “Bunların cezası iki seneden azdır diye mahkemeler bunu görmezden gelemez. Bu yasal sınırlamalar sıkıntı yaratır. Bu istisnanın korunması gerekiyor” dedi.
Haklarında suçlama olanların mallarına el koyma ve üst düzey kolluğun soruşturmasının Adalet Bakanı’nın iznine bağlanmasını, “konjonktürel, koruma refleksi ile yapılan düzenlemeler” diye nitelendiren Kaplan, “Son zamanlarda üst düzey bürokratları korumaya yönelik sık sık düzenlemeler geliştirilmeye başlandı, bu son derece sakıncalı. Milletvekillerinden bile daha korunaklı, dokunulmaz duruma getiriyorlar.” 
 

Evrensel'i Takip Et