5 Şubat 2014 07:00

Özelleştirileceğini bilsek vermezdik

Sinan Cem KAYA
Muğla


Köylerinin ve tarlalarının termik santral ve madenler için istimlak edilmesini halk yararı diye kabul eden Muğla köylüleri AKP Hükümetinin santral ve madenleri özelleştirme kararına tepkili. “Özel sektör tarlalarımıza, köyümüze konsun diye devlete vermedik” diyen köylüler özelleştirmeye karşı işçilerle birlikte karşı duracaklarını belirtiyor. Anılarını, atalarının mezarlarını devlet var diye istimlak ettirdiklerinin altını çizen Yeşilbağcılar ve Bağyaka köylülerinin hükümete bir de çağrısı var: “ Bir an önce bu özelleştirme kararından vazgeçin.”

Zengin kömür rezervlerine sahip köylerinin tümünün devlet tarafından istimlak edildiğini anlatan Yeşilbağcılar Köyü Muhtarı Mustafa Kemal Özen, “Bütün köylü de devlete veriyoruz diye seve seve tarlalarını, bahçelerini, evlerini değerinin altında verdi” dedi. İstimlakle arsa ve evleri alınan köylülerin çocuklarının santralde işe alınacağının söylendiğini fakat çoğu köylünün çocuğunun işe  giremediğini belirten Özen “Hâlâ çocuğum işe alınır diye bekleyen köylülerimiz var. Santraller özelleşince bu umut da bitecek. Buralar özelleşirse maden ve santrallerde 100 kişi çalışıyorsa bu sayı yarıya düşecek.”

SATA SATA NEREYE KADAR?

Yöre insanının devleti ‘baba’ olarak gördüğünü anlatan Emekli Öğretmen Muammer Uyar “Biri geliyor babanın traktörünü satıyor. Diğeri geliyor tarlasını ekmiyor, ekinini biçmiyor. Bu babanın durumunu bir düşünün. Sata sata nereye kadar?​” diye soruyor.  Tüm özelleştirmelerde halkı ikna etmek için ‘Yeni iş sahaları açacağız’ denildiğini hatırlatan Uyar  “Şimdi soruyorum nereye yeni iş sahası açtılar? Beni ikna etsinler. Hiçbir özelleştirmede bu  olmadı” diye konuştu. Köyün gençlerinin işsiz olduğunu, ormancılık, tütün ve pamuğun tamamen bitirildiğini anlatan Uyar “Köylü tarım BAĞ-KUR’undan aldığı parayı gözlüyor. Yörede 33 bin dönüm arazinin 1000 dönümü ancak işleniyor. Buralar özelleşince daha kötü sonuçlar ortaya çıkacak. Devlet özelleştirmeden bir an önce vazgeçmeli, köylünün derdine işçinin derdine derman olmalıdır.”

‘ÖZELLEŞTİRME KÖLELİK DEMEK’


Maden İşçisi, T.Maden-İş Sendikası Yatağan Şubesi Üyesi ve İşyeri Temsilcisi Ahmet Öngürü,  köyde istimlakten dolayı işe giren gençlerin olduğunu ve birçok gencin de acaba ben de girebilir miyim diye umutlandığını anlattı. TKİ’de işçi alımları durduğunu, çevre bakım, kazan bakım dürbün bakım hepsinin taşerona geçtiğini belirten Öngürü “Şimdi işe girmek için AKP’ye yakın olmak gerekiyor. Bu koşullarda işe giren gençler taşeronda çalışıp, asgari ücretin altında ücret alıyor” dedi. Özelleştirmenin kölelik koşulları dayatacağını bu nedenle ne pahasına olursa olsun  buna müsaade etmeyeceklerini ifade eden  Öngürü “Ankara’ya yürüyüşümüze engel olanlar bilsinler ki karşılarında bizleri görmeye devam edecekler” dedi.

YÖRE İNSANI KARŞI

Türkiye’nin en büyük problemlerinden birinin enerji olduğunu ve önemli bir enerji üretim kapasitesine sahip olan kamuya ait Yatağan Termik Santralinin özelleştirilmemesi gerektiğini belirten esnaf Mustafa Aydın, “Burada halk kamu yararı için itiraz etmeden, arazilerini devlete verdi. Bu kurumlarda işe girebilmek için 200 metrekare de olsa buralardan arsa alanlar oldu. Köylüler dışında  buralardan arsa alanlar AKP eliyle işe yerleştirildi” dedi. Köyde bahçesini tarlasını ekip biçerken buraları devlete veren köylünün çocuğunun işe girmesinin nasip olmadığını söyleyen Aydın “Biz bu yörenin insanları olarak özelleştirmeye karşıyız. Kamu yararı burada yoktur. Vergi gelirleri bakımından TKİ, Türkiye’de 51. sıradadır. Hükümet bu karardan vazgeçmeli, işsiz gençleri buralarda istihdam etmelidir” dedi.

ANILARIMIZI FEDA ETTİK

Bağkaya köyünden Yusuf Akcan, Maden İşçisi. İstimlakle arazileri devlet tarafından alınınca sınavla işe alınan Akcan “2005 yılında 35 dönüm arazimizi devlet istimlak etti. Bahçemize, zeytinimize, evimize devlet 44 bin TL değer biçti. Köyümüz, mezarlıklarımız 1992 yılında devlet tarafından kaldırıldı. Babalarımız, dedelerimizin kemiklerini topladı. Dedelerimiz de kendi babalarının kemiklerini topladı. İsimsiz mezarların kemikleri toprağın altında kaldı. Köylülerimiz devlet olduğu için istimlaka ses etmedi” dedi. Eskiden çiftçilik yaptıklarını, bahçeleri, zeytinleri olduğunu anlatan Akcan  “Çocukluğumuzun geçtiği köyümüzü, anılarımızı feda ettik. Şimdi  virane oldu buralar. Kamulaştırma olmasaydı tarlamız, bahçemiz bize yetiyordu” dedi. Buranın özelleştirileceğini bilsek köylüler olarak bir karış toprağımızı vermezdik” diyen Aydın, hem yöre köylüsü hem de işçi olarak özelleştirmeye karşı mücadeleye etmeye devam edeceğiz.

İSTİMLAK MAĞDURLARI İŞ BEKLİYOR

Türkiye Maden-İş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, termik santral için Tınaz, Bağyaka, Karakoyun gibi yerlerde 1984-85’te başlayan istimlaklerin çoktan bittiğini Yeşilbağcılar beldesinde de AKP Hükümeti döneminde başlayan istimlakin 5-6 yıl önce tamamlandığını belirten Girgin “Yeniköy ve Kemerköy için de Milas’ta birçok yer istimlak edildi” dedi. Yöre insanının arsalarını, arazilerini devlete verdiği için ses çıkarmadığını, ayrıca istimlak mağdurlarına santralde işe girme önceliği verildiğine dikkat çeken Girgin “Şu anda 1000’e yakın istimlak mağduru işe girmek için sıra bekliyor. İşe girme umudu ve arazilerini devlet aldığı için ses çıkarmayan insanlar şimdi özelleştirmeye doğal olarak karşı çıkıyor. Bu insanlar ‘Arsalarımız, arazilerimiz elimizden alındı. Çocuklarımız da iş sahibi olamadı’ diye isyan ediyor” dedi.  

Evrensel'i Takip Et