30 Ocak 2014 11:13

Patron örgütleri TÜSİAD ve MÜSİAD Merkez Bankası'nın faiz artırma kararını değerlendirdi.

Yılmaz, Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ve TÜSİAD Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu'nun (REF) 2009 yılından bu yana yayınladığı "Türkiye'nin Küresel Rekabet Düzeyi Raporu"nun 2013-2014 yılı lansman toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, "Faiz kararının düzeyi, şekli, zamanlaması, bu konudaki tercihler bizim alanımız değil. Bunlar merkez bankacılığı içinde alınmış en doğru kararlar olarak algılanmalıdır. Bu alanı izlemeye sorgulamaya devam edeceğiz. Merkez Bankası kararlarının makro ekonomik istikrarın korunması açısından önemli bir dönüm noktası olarak gerçekleşeceğini umut ediyoruz ve bunu böyle görmek istiyoruz" dedi.

TÜSİAD olarak siyasetin kurumsallaşması açısından, hukuk devleti, güçler ayrımı, şeffaflık gibi temel demokratik kavramlar konusunda görüşlerini ve önerilerini paylaşmaya devam edeceklerinin altını çizen Yılmaz, toplumun her kesiminden yükselen çoğulcu ve katılımcı demokrasi talepleri karşısında, özgürlük alanlarının genişletilmesi, adalete güvenin tesis edilmesi açısından AB normlarında siyasi reformlara yeniden hız kazandırılmasının gerekliliğine dikkati çekti.
     
Yılmaz, "AB tam üyelik sürecine, müzakere sürecine, AB yönelimimize hız kazandırmalıyız" görüşünü paylaşarak, bu konudaki kararlılığın tekrar yüksek ifadeyle belirtilmesi gerektiğini söyledi.
     
Konuşmasında TCMB'nin aldığı kararlara da değinen Yılmaz, "bağımsız merkez bankacılığı" ifadesine dikkati çekti. Yılmaz, 2 yıldır enflasyonun resmi hedeften saptığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
     
"Bu hedef sapmasının önemli maliyetleri de oldu. Bekleyişlerin oluşması, fiyatlandırma davranışları bu sapmadan nasibini aldı. TCMB birkaç gün önce aldığı bir kararla aslında bugün konuştuğumuz rekabet olgusunun tam merkezinde olan fiyat istikrarına yoğun bir odaklanma içerisinde olacağını kuvvetli bir şekilde açıkladı, biz bunu böyle anladık. Bize göre TCMB piyasanın dengeye getirilmesi açısından önemli bir adımı atmıştır. Faiz kararının düzeyi, şekli, zamanlaması bizim ilgi alanımız değil. Bunlar TCMB prensipleri içinde alınmış en doğru kararlar olarak varsayılmalıdır."
     
Yılmaz, buna karşın enflasyon ve fiyat istikrarının, kendilerinin yakından izlediği ve sorgulama haklarının olduğu konular olduğunu belirterek, "Bu alanı izlemeye ve sorgulamaya devam edeceğiz. TCMB'nin kararlarının, makroekonomik istikrarın öneminin korunması açısından önemli bir dönüş noktası olarak gerçekleşeceğini umut ediyoruz ve bunu böyle görmek istiyoruz" diye konuştu.

MÜSİAD: EK TEDBİRLER ALINMALI

TÜSİAD'dan sonra Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak da, Merkez Bankası (MB)'nın faiz kararını değerlendirdi.

MÜSİAD Genel Merkezi'nde düzenlenen Satınalma Müdürleri Endeksi'nin açıklandığı toplantıda konuşan MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, "Dünyanın önde gelen ülkelerinin ve özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin büyümekte zorlandığı bir dönemde ülkemizin istikrarlı bir şekilde büyümesini önemsiyoruz. Büyümeyi son altı çeyrektir negatif etkileyen özel sektör yatırımlarının, 3. çeyrekte yüzde 5.3 arttığını da göz önüne aldığımızda bunun yaşadığımız bütün iç ve dış şoklara rağmen özel sektörün piyasaya olan güvenini gösteren önemli bir gösterge olduğuna inanıyoruz" dedi.

'REEL SEKTÖRÜN TEMSİLCİLERİ OLARAK DOĞRU BULMUYORUZ'

"Gezi olaylarından başlayarak 17 Aralık soruşturmasına kadar uzanıp bugünlere gelinen süreçte, Merkez Bankası'nın üzerinde bir faiz baskısı oluşmuştu" diyen Nail Olpak, "Biz ise Merkez Bankası'nın TL'deki değer kaybını alternatif araçlarla da giderebileceğine yönelik görüşlerimizi belirtmiştik. Aslında Merkez Bankası da farklı zamanlardaki açıklamalarında alternatif araçlar kullanarak öncelikle kur üzerindeki baskının bertaraf edilebileceğini kendisi dile getirmişti. Geldiğimiz noktada Merkez Bankası radikal bir kararla faiz koridorunda ciddi bir artışa gitti. Halbuki bir ay öncesine kadar makro ekonomik göstergeler açısından olumsuz bir tablo olmamasına rağmen yaşanan bu radikal değişikliği reel sektörün temsilcileri olarak biz doğru bulmuyoruz" diye konuştu.

'UMARIZ ÜLKEMİZ TEKRAR YÜKSEK FAİZ-DÜŞÜK KUR SARMALINA GİRMEZ'


Olpak, "Şimdiyse bu politika faiz arttırımının kredi faizlerine hemen ve aşırı şekilde yansıtılarak iş hayatı ve halkın üzerinde haksız bir yük getirmesine engel olunmalıdır, diyoruz. Umarız ülkemiz tekrar yüksek faiz-düşük kur sarmalına girmez. Daha da kötüsü yüksek faiz-yüksek kur çarpıklığı da oluşmaz, dünden itibaren yaşadığımız gibi. Yine umarız en kısa zamanda bu faiz arttırımını geri alabilecek adımlar da atılabilir. Bu aşamada faiz arttırımının işletmeler üzerindeki yükünü hafifletmesi için hükümetin KOBİ'leri özellikle destekleyecek istihdamı, yatırımları ve dolayısıyla büyümeyi arttıracak ek tedbirleri acilen alması gerekmektedir. Bu noktada bu ülkenin gelişmesi için çalışan herkes, özellikle de olayların buraya gelmesine şu veya bu şekilde sebep olanlar ellerinin vicdanlarına koyarak gelinen aşamadan kimlerin mutlu olduğuna, bu bedeli millet öderken kimin hesabına ödeme yapıldığına kafa yormalı, bu vebalin altından mahşeri vicdanda verilecek hesabı da unutmamalıdırlar" ifadesini kullandı. (DHA)

Evrensel'i Takip Et