26 Ocak 2014 06:00

Yatsan'da sendikal rekabet işçiyi mağdur etmesin

Yatsan’da DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası ve Türk-İş’e bağlı TEKSİF Sendikasının fabrika önünde anons araçları ve sendika bayrakları eşliğinde yürüttüğü propaganda ile işçiler sendikalara üye olurken, kızışan sendikal rekabet sendikalar ve işçiler arasında gerginliklere neden oluyor.

Yatsan\'da sendikal rekabet işçiyi mağdur etmesin
Paylaş

Yatsan’da DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası ve Türk-İş’e bağlı TEKSİF Sendikasının fabrika önünde anons araçları ve sendika bayrakları eşliğinde yürüttüğü propaganda ile işçiler sendikalara üye olurken, kızışan sendikal rekabet sendikalar ve işçiler arasında gerginliklere neden oluyor.

İşçilerin birleşerek bir sendikada örgütlenip yetki alıp sözleşme imzalaması ve sendikal rekabet ve kavgaların yaşanmaması için İzmir Sendikalar Birliği yürütmesinde de bulunan sendikaların şube başkanları Yatsan’a gitti.

Tek Gıda-İş Genel Başkan Danışmanı Gürsel Köse, DERİTEKS İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz, Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Can Bahadır, BES İzmir Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Ramis Sağlam, fabrikanın önünde Tekstil ve TEKSİF temsilcilerini bir araya getirdi.

Sendikacılar, sendikal rekabetten işçilerin zarar görmemesi için iki tarafın da sorumlu davranması ve işçilerin çıkarlarının gözetilmesi, işçi iradesinin açığa çıkartılmasının ve işçiler arasında olası gerginliklerin engellenmesinin sendikacı olmanın gereği olduğunu dile getirdiler.

‘REFERANDUMDAN YANAYIZ’

Sendikacılara bilgi veren DİSK/Tekstil Genel Eğitim Daire Başkanı Mustafa Ali Utku, heyetin ziyaretini anlamlı ve değerli buldukların belirterek, “Biz sorunun çözümü için en başta hepimizin imza atmış olduğu protokole uygun davranarak referandumu gerçekleştirmeliyiz. Referandum yapmadan buradan ayrılırsak bizi seçmiş olan işçilere sırtımızı dönmüş oluruz ki bu bize yakışmaz” dedi.

TEKSİF Temsilcisi Faruk Aksoy ise, “Biz sendika olarak çoğunluk sağladık ve Bakanlığa yetki için başvurduk. Zaten çoğunluk iradesini bize üye olmaktan yana kullanmış, bu da işçinin iradesidir. Referandumdan vazgeçen işverendir. En başta bizim burada örgütlenmemiz vardı” diyerek referanduma gerek olmadığını ifade etti.

Diğer taraftan TEKSİF’in işçilere Türk Bayrağı dağıtması ve karşı tarafı bölücü gibi göstermesi bütün sendikacılar tarafından eleştirildi.

Yatsan’ı sendikacı heyetiyle birlikte ziyaret eden olan EMEP GYK Üyesi Gürsoy Turan da İzmir’de sendikal dayanışma anlamında son yıllarda başarılı işler gerçekleştirildiğini hatırlatarak Savranoğlu, Billur Tuz, Schineder, UPS ve birleşik 1 Mayıs örneklerini verdi.

YATSAN’DAN TORBALI’YA YAYILMALI

İşçileri birleştiren duyarlı tutumun Yatsan örgütlenmesinde de gerçekleştirilmesinin sendika ve sendikacı olmanın gereği olduğunu belirten Turan, “Bir an evvel işçilerin iradesinin açığa çıkmasının koşulları sendikalar tarafından sağlanmalı ve Yatsan’da başlayan sendikalaşma mücadelesi bütün Torbalı Sanayi Bölgesinde hep birlikte örgütlenmelidir” dedi.
İki sendikaya da sorumlu davranma çağrısı yapan Gürsel Köse, Makum Alagöz, Can Bahadır ve Ramis Sağlam işçilerin birliğinin sağlanması ve Yatsan’da işçilerin sendikalı çalışması için kendilerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduklarını ifade ederek fabrika önünden ayrıldılar.


ORTAK MÜCADELE VURGUSU

Tek Gıda-İş Genel Başkan Danışmanı Gürsel Köse: Zor bir süreç, egemenler işçi sınıfına yönelik saldırılarını artırdı. Sendikalar da kendi içlerinde çekişmeleri bir kenara bırakmalı. Gün, birlik ve mücadele günü, çekişmeleri bir kenara bırakmalı işçilerin hakları için ortak sendikal mücadele yürütmeliyiz. Bir işyerinde iki sendikanın birbiriyle karşı karşıya gelmesi işverenin işine yarayan bir durumdur.
KESK Dönem Sözcüsü ve BES İzmir Şube Başkanı Ramis Sağlam: Sendikalar arası rekabet işçilerin örgütlenmesine engel olmamalıdır. İşçi idaresi referandum diyorsa referandum yapılmalı ve çıkacak sonuç doğrultusunda diğer sendika bu iradeyi kabullenmelidir. Örgütlenme aşamasında bile işçilerin iradesini kabul etmeyen sendika seçildikten sonra işçilerin haklarını savunan bir sendika olmaz.
DERİTEKS İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz: Tekstil iş kolu alanın boş olduğu bir yerdir. Ayrı ayrı sendika araçlarıyla fabrika kapısı önünde beklemektense o alandan çıkıp gerekli yerlerde örgütlenme yapmaları gereklidir. Her iki sendikanın da bir biri hakkında “o iş birlikçi”, “bu marjinal” gibi söylemlerden uzak durulması gereklidir. Şu an orada hangi sendika güçlü ise diğer sendikanın ona güç verip fabrikanın daha iyi örgütlenmesini sağlaması gereklidir. Burada sendikaların ve sendikacıların kazanımından çok işçilerin kazanımı önemlidir. 
Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Can Bahadır: Sendikal rekabeti bir kenara bırakıp asıl sorun olan emek mücadelesine yoğunlaşılmalıdır. Bizler de bu mücadeleyi birleştirip işçilerin örgütlenmesini sağlamalıyız. İşçilerin iradesi referandumsa o konuda destek olup mücadeleyi genişletmeliyiz.  (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Darbe kendini göstermeye başladı

SONRAKİ HABER

AB’nin Mısır politikası: Pragmatizm

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...