Patlamadan arda kalan parıltılar

Eylem Aydoğdu
İstanbul

15 Eylül 2010’dan bu yana Sami Berat Marçalı, Heves Duygu Tüzün ve Eyüp Emre Uçaray’ın kurucusu olduğu İkincikat seyircisiyle Karaköy’de buluşmaya devam ediyor. Limonata, Yalnızlar Kulübü ve şimdi de Altı Buçuk oyunlarıyla adından sıkça söz ettiren ve yerli yazarların da -destek verildiği taktirde- üretime geçebileceğini ispatlayan Sami Berat Marçalı, “Altı Buçuk oyunu” ile özgürlük ihlallerini tartışıyor.
Altı Buçuk oyunu, yarım bırakılmış hayalleri, gerçekleşememiş hevesleri ve yarım yamalak yaşanan hayatları konu alması hitap edeceği seyirci portföyünü genişleteceğini gösteriyor.
Günümüzde birçok insanın “tamamlanmaya” çalışmasında verdiği mücadelede yanlış insanlara çarpan yaşamlarını sahneleyen ekibin, oyunu seçmelerindeki en büyük etkenin yerli yazarların, seyircisine çok daha rahat geçebileceği kanısında olmaları…
Altı Buçuk’un oyuncuları, canlandırdıkları karakterler, oyun ve yerli yazar hakkındaki düşüncelerini şöyle dile getiriyorlar:
‘İçinde yazarı olan bir tiyatro neredeyse hiç yok. Aslında Avrupa’da tiyatrolar böyle işliyor.  Bu şekilde festivallere de çok daha rahat gidilebiliyor. Çünkü festivaller, katılan ülkelerin kendi yetiştirdiği yazarların oyunlarını tercih ediyorlar.’ diyor Berrak Tunç.  Oyunda Umay karakterini oynayan Tunç, karakterle ilgili şunları söylüyor; kadının kimliği, statüsü ne olursa olsun “Kadın her yerde kadın” vurgusu yapan bir rol, oyunda bir cerrahım ama işimden önce ailem ve çocuklarım geliyor. Berrak Tunç, yerli yazarın önemini, oynadığı karakterin gerçekle örtüşen bir yanı olduğuna vurgu yapıyor.
Şebnem Hassanisoughi ise oyunda cevabını bilemediği bir merak duygusunun  oynama arzusunu beslediğini dile getirirken, Okan karakterini canlandıran   Efe Tuncer; “ Hem ciddi hem değişime uğrayan bir karakter Okan… Değişime uğrayan karakter bir oyuncu için çok keyiflidir. Oyunda diyalog gelişimi ve aynı coğrafyada yaşamanın verdiği benzerliği ancak aynı toplumda yaşayan biri, seyirciye aksettirebilirdi. Sami  Berat Marçalı’nın da bu konuda doğru bir isim olduğunu düşünüyorum. Yabancı yazarların da, çok önemli oyunları var.  Fakat orada kullanılan herhangi bir cümle seyirciye “Ben kendi kardeşime nasıl söylerim?​” fikrini düşündürtebiliyor. İlk defa yerli bir metinde oynamama rağmen, Altı Buçuk oyununda, toplumumuzdaki kişilerin yaşadıklarına farklı köşelerden bakılması, gözden kaçana değinilmesi bir oyuncu olarak beni heyecanlandırıyor.
Yazarın yazma sürecinden beri oyunun içinde olduğunu dile getiren Aziz Caner İnan; “Oyunun ilk etapta adı Parıltı’ydı. Bu da her çatışmadan önce doğan patlama ve onun sonrasında kalan parıltı anlamıyla alakalıydı. İsmi değişti fakat çatışmalar ve parıltılar duruyor. Oyunda öykünün geride kalıp, yaşanılanların öne çıkması dikkat çekilecek bir konu olduğunu düşünüyorum” diye ekliyor.
 Sedat karakterini canlandıran ve oyunun ana karakterlerinden birini olan Fatih Dönmez “Birbiriyle bağlantısı olmayan bir hikâye izler gibi başlayan Altı Buçuk oyunu, sonuna doğru konuların aynı noktada buluşması doğru bir matematikle yazıldığını gösteriyor” diyerek oyunun farkına değiniyor.
Emre Yetim ise canlandırdığı tıp öğrencisi Aziz karakteri sayesinde “İkincikat ekibiyle verdiğim arayı kapatmış olmaktan dolayı mutluyum. Bir oyuncu olarak yerli yazarın yetişmesinde etkim olması, bu serüvende rol almak ayrıca keyif veriyor. Destek verildiği taktirde belki de on yıl, yirmi yıl sonra bu yazarlar bambaşka yerlerde olacaklar” diyor.
İkincikat’ın ortaklarından oyuncu Heves Duygu Tüzün alternatif tiyatro kavramının aslında kendilerini doğru anlatmadığını  “alternatif sahne” anlayışının daha doğru bir kavram olduğundan bahsederken;  alternatif sahnenin üzerinde anlatılanın da kendi gibi daha özgür, daha konuşulmayanın konuşulduğu, görmezden gelenin altı çizildiği bir sahne olması gerektiğini ifade ediyor.
 Yenilikçi anlayışlara kapılarını ardına kadar açan, 2010’dan beri ödeneksiz ayakta durmayı başaran İkincikat,  Altı Buçuk oyunu ile birlikte daha birçok oyunuyla “alternatif sahne” olarak seyircisini yıllarca ağırlayacağa benziyor.