18 Ocak 2014 07:00

Adıyaman\'da işçiler, köleliğe karşı birleşiyor

Doğan SEKMEN
Adıyaman


Adıyaman’da işçiler ‘Kıdem tazminatı, taşeronlaştırma, taşeron çalışma düzeni, özel istihdam büroları ve kiralık işçilik’ başlıklarını tartışacakları ve işçilere dönük saldırılara karşı mücadele yollarını tartışacakları 2. İşçi Kurultayını yarın topluyor. PETROL-İŞ, YOL-İŞ ve Kamu Şirket Personelleri Derneğinin (KAŞİP) çağrısıyla gerçekleşecek kurultaya birçok iş kolundan  işçiler, sendikacılar, siyasi parti temsilcileri katılarak, çalışma hayatının sorunlarını ve çözüm yollarını konuşacak.

İŞÇİNİN TEK ŞANSI ORTAK MÜCADELE

19 Ocak Pazar günü, saat 13.00’te Belediye konferans salonunda gerçekleşecek kurultay öncesinde, konuştuğumuz Kurultay Hazırlık Komitesi üyeleri petrol iş kolu başta olmak üzere birçok iş yerinde toplantılar yaptıklarını belirterek, bu toplantılarda işçilerin yaşam ve çalışma koşullarını masaya aytırdıklarını dile getirdiler. Toplantılarda her geçen gün daha da ağırlaşan işçi yaşamının ancak işçilerin ortak mücadelesiyle aşılacağı fikrinin öne çıktığını dile getiren komite üyeleri, her gün ortaya çıkan yeni yolsuzlukların işçilerin alın terinden çalınan paraların nereye gittiğini de gösterdiğini söylediler. Böyle bir dönemde yapılacak kurultayın işçiler için büyük önem taşıdığını ifade eden Kurultay Hazırlık Komitesi üyeleri, tüm Adıyamanlı işçilere kurultaya katılım çağrısı yaptı.

TAŞERON İŞÇİLERİ KURULTAYDA OLACAK

Kamu Şirket Personelleri Derneği (KAŞİP) Adıyaman Şube Başkanı Mustafa Turan ise Adıyaman’ın ucuz iş gücü konusunda neredeyse birinci sırada yer aldığını belirterek, “Buradaki insanların çoğu sigortasız, güvencesiz işlerde, ucuza çalışıyor. Keza kamu kurumlarında, özel şirketlerde iş bulanlar da taşeron firmaların elinde can çekişiyor. Kamu kurumlarında çalışan taşeron işçilerin sendikalara üye olmak gibi bir şansı da yok” dedi. Dernekte bir araya gelerek taşeron işçilerinin haklarını aradıklarını söyleyen Turan, İş Kanunu’nun 2. maddesinde yapılacak değişikliği hatırlatarak, “Tüm işçileri alt işverenin işçileri sayarak muvazaalı olan durumu ortadan kaldırıp, çalışan işçilerin tamamını taşeron işçi statüsüne sokmak istiyorlar” dedi. Anayasal hakkları olmasına rağmen sendikalara üye olamadıklarını, ancak derneklerde örgütlenebildiklerini dile getiren Turan, taşeron işçilerin yarın düzenlenecek olan kurultaya katılarak, kadro, güvenceli çalışma, sendikal haklarını tartışacağını ve sorunlarını dile getireceğini söyledi.

BİRLEŞME ZAMANI GELDİ DE GEÇİYOR

Yargıtayın kara yollarında çalışan 8 bin 671 taşeron işçinin ‘kadroya alınması gerektiğine’ dair verdiği kararı hatırlatan YOL-İŞ Adıyaman Baştemsilcisi Hasan Tanrıverdi de “Yol işçisi arkadaşlarımızla beraber, kurultayda olacağız. Kara yollarında gün geçtikçe artan taşeron işçiliğe hayır diyeceğiz” dedi. Karayolları bünyesinde çalışan taşeron işçilerin kadroya alınması gerektiğini dile getiren Tanrıverdi, “Taşeron işçilerin yargı yolu ile kazındığı kadrolu çalışma hakkı hâlâ uygulanmıyor. Hükümet yargı kararını uygulamıyor” dedi. Hükümetin yargı kararını uygulamak bir yana, kara yollarında çalışan tüm işleri bir alt işverene devrettiğini söyleyen Tanrıverdi, “Hukuk yolu ile kazandığımız kadrolu çalışma hakkını işçilere vermeyen bir sistemde, artık işçilerin birlikte hareket etme zamanı geldi de geçiyor” dedi.

ÖMRÜMÜ HARCADIM KIDEMDEN VAZGEÇMEM

Uzun yıllardır petrol sahalarında sondaj işçisi olarak çalışan Orhan Maraş da kurultayın işçiler için büyük önem taşıdığını belirterek, “Bu tarz kurultaylar sık sık yapılmalı. Elimizde kalan tek güvencemiz olan kıdem tazminatı da alınmak isteniyor. Ben ömrümü gece gündüz demeden petrol sahlarında harcadım. Kıdem tazminatından başka elimizde ne kaldı? Her gün gazete ve televizyonlarda kıdem tazminatına dair haberler görüyoruz. Bunların hangisinin doğru olduğunu bilmiyor işçi. Kurultay, işçilerin bilgilenmesi ve birleşmesi için önemli bir fırsat” dedi.

AKP’NİN ATTIĞI ADIMLARIN TÜMÜ İŞÇİNİN ALEYHİNE

Hükümetin kıdem tazminatını fona devretmeyi de içeren iş kanununda yapmak istediği düzenlemelerin bir tekinin bile işçilerin lehine olmadığını söyleyen Emek Partisi Adıyaman İl Başkanı Derviş Aydın, “Kıdem tazminatı miktarı yarıya, bir yıl içinde otuz günlük ücretten on dört güne düşecek. İşveren, işten çıkarırken tazminat ödemeyecek, işçinin tazminat almaya hak kazanması için on beş yılı doldurması gerekecek. On beş yılı dolduran işçi, kıdem tazminatının ancak yüzde kırkını alabilecek” diyerek hak gasbının ciddi boyutlarda olacağına dikkat çekti. Kıdem tazminatı ile ilgili yasanın rafa kaldırılmasının, ileride bu konunun yeniden gündeme gelmeyeceği ve pazarlık konusu edilmeyeceği anlamına gelmediğini söyleyen Aydın, “Biz parti olarak Adıyaman’da işçilerin bu sorunları tartışmak üzere topladığı kurultayı çok önemli buluyoruz” dedi.


HAKLARIMIZIN RUHUNA FATİHA OKUNMADAN...

Merhaba Sevgili Evrensel Okuyucuları...
Bizler, Adıyaman’da bütün iş kollarında kadrolu, kadrosuz çalışan işçiler olarak, 19 Ocak Pazar günü 2. İşçi Kurultayımızı gerçekleştireceğiz. Kurultayımızın çalışmalarını yaklaşık kırk gündür sürdürüyoruz. Kurultayımız, Kıdem Tazminatının fona devredilmesi, taşeronlatırma ve özel istihdam büroları olmak üzere üç ana başlıktan oluşacak. Buradan sizlere, kıdem tazminat ile ilgili görüşlerimi aktarmak istiyorum.
Kıdem tazminatı, bir işçinin 25-30 yıl çalışıp çalıştığı bu süre içerisinde her yıla karşılık bir maaşının emekli olduğunda verilmesidir. Ancak işçiye, emeği karşılığında aldığı bu ikramiyeyi çok gören sermaye ve sermaye yanlıları, işçinin bu hakkını elinden almak istiyor. Zaten çalışan işçilerin hakettiği ücretleri doğru düzgün vermeyen sermayedarlar, kıdem tazminatını niye ödesin ki?
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir açıklamasında; “Kıdem tazminatı uygulamasını kanunlara kim koydu bilmiyorum, ama gelecek nesiller onu rahmetle anacak. Türk ekonomisi ve işletmelerinin bu yükle rekabet etmesi mümkün değildir” diyor. (Posta Gazetesi- 31 Ekim 2013).
İşine gelmeyince kanunları kimin koyduğunu bilmeyen zihniyetin, kıdem tazminatını ödemek istemesi elbette beklenenemez. Sormak isterim; denetimler düzgün yapılıyor mu, işçinin alın teri, SSK primleri hakettikleri şekilde ödeniyor mu? Kıdem tazminatının kaldırılmasını isteyen patronlar, işsizlik adı altında toplanan paralardan teşvik alarak ne kadar nemalandılar?  Zenginliklerine zenginlik katmak için, işçilerin evlerine götürdüğü ekmek parasına göz diken sermayedarlara soruyorum: Bu vicdan mı, hak mı, adalet mi?
Şu anda yüzde 10’luk kıdem tazminatı alabilen taşeron işçilerin ve özel sektörde çalışanların haklarını koruyacaklardı. Tartışma böyle başladı. Sayın Başbakan, ‘Aranızda anlaşmadan bana gelmeyin’ diyerek, hükümetle sendikalar arasındaki kıdem tazminatı meselesine ‘demokratik’ bir hava vererek tartışmayı ateşledi. Ortada tartışacak bir konu, işçilerin tarafına faydasına olan bir yön yoktu zaten. Bu tartışmaya dair demokrasiden bahsedilemez. Şartlar eşit değil. Çünkü kazanılmış bir hak olan kıdem tazminatının ya tamamen ya da kısmen kaldırılması söz konusu olacak. Kaybeden işçi sınıfı olacak. Çalışma Bakanlığı ile sendiklar arasında toplantılar yapıldı, tartışmalar yürütüldü. Bu toplantılardan herhangi bir sonuç çıkmadı. Hükümet, kıdem tazminatında anlaşma sağlanamadığı için devreye girmeye başladı. İş, Kıdem Tazminatı tartışmasını da aşmaya başladı. Çalışan kesimin iş garantisi de elden gidecek gibi görünüyor. İş kanununa göre, belirtilen haller dışında haksız yere işten çıkarılan işçilere kıdem tazminatı verilmeyecek. İşçi sınıfının yıllar önce kazandığı bu haklar, birer birer elden gidiyor. Kıdem Tazminatı işçilerin bir nevi iş garantisi gibi koruyucu bir kalkan pozisyonundadır. Yani işveren, bir işçinin iş hakkını feshe giderse kıdem tazminatı ödemek zorunda idi. Bu hak ortadan kaldırılmak isteniyor. İşveren işçilere daha rahat baskı yapabilcek duruma geliyor. İhbar tazminatı ile ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor. Bu gidişle arada, ihbar tazminatları da elimizden alınacak gibi görünüyor. Sonuç olarak biz işçilere, emekçilere ölümü gösterip bizi sıtmaya razı edecekler. İlk etapta kıdemleri 11-22 gün arasına çekip haklarımızı gasp edecekler. İlerleyen yıllarda kökten kaldırıp bizlere de “Bir Fatiha okuyan bulunur” diyecekler.

Özgür DUMAN
Petrol İşçisi

Evrensel'i Takip Et