‘Hak arama suçunu paylaşıyoruz’

7 Nisan tarihinde yaşanan olayda, Emek Sineması önünde sanatçıların da katıldığı eyleme polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etmiş, sinema yazarı Berke Göl, Hazar Büyüktunca ve Mehmet Ferit Aka ve Özgür İpek gözaltına alınmıştı. Göl, Büyüktunca, Aka ve İpek tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, haklarında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri kanuna muhalefetten dava açıldı.

Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, bugün görülen duruşma öncesi Emek Bizim, İstanbul Bizim Platformu ve Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) adliye önünde açıklama yaptı. Eyleme  Devin Özgün Çınar, Tülin Özer ve Önder Çakar başta olmak üzere çok sayıda sanatçı katıldı. “Arkadaşlarımız değil, polis yargılansın” yazılı pankartın açıldığı eylemde, sık sık “Emek bizim İstanbul bizim”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atıldı.

Eylemde ortak açıklamayı okuyan sanatçı Tülin Özen, “Dört yıl boyunca sinemasına sahip çıkan; gösteri ve yürüyüş yaparak hakkını arama ‘suç’ unu bu dört arkadaşımızla paylaşan herkes burada” diye konuştu. 7 Nisan’da gerçekleşen polis saldırısıyla anayasal haklarının hukuk duşı şekilde gasp edildiğini vurgulayan Özen, “Devletin kolluk güçlerinin sinemasına sahip çıkanları sermayeye karşı nasıl koruduğunu gördük. Hem hukuka aykırı hem de insanların gözünde gayri meşru olan bir yapıya ‘zarar gelmesin’ diye Yeşilçam Sokağı bizlere kapatıldı. Biber gazı ve tazyikli suyla şiddet uygulanmak üzere anayasal hakkımız gasp edildi. Bununla da yetinilmedi, göstericilerden dördü gelişigüzel gözaltına alındı” diye tepki gösterdi.

TALANA KARŞI OMUZ OMUZA

Kentsel dönüşüme karşı yıllardır verilen mücadelelerle, siyasi iktidar ve sermayenin kentsel saldırısının önüne sınır çektiğini belirten Özen şöyle devam etti: “Üst sınıfların satın alacağı lüks binalar dikmek adına mahallelerin yok edilmesiyle ticari kompleksler inşaa etmek için sinema kültürünün yok edilmesi, aynı sürecin bir parçası: ‘Kentsel Dönüşüm Talanı’nın parçası. Emek Sineması eylemlerinde mahalleliyle sinemacının, festivalciyle sinemaseverin, esnafla, basının omuz omuza durmasının nedeni budur.” Türkiye’nin pek çok yerinde halkın sokağa çıkmasının Emek Sineması’nın yıkımını gerçekleştiren Kamer İnşaat ve Multi Türkmall’a en güzel cevabı verdiğini vurgulayan Özen, “Mücadele devam ediyor. Emek hâlâ bizim. İstanbul hâlâ bizim” diye konuştu.

‘EMEK’İ HALA KAZANABİLİRİZ’

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin Emek Sineması Projesi’nin iptali için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na açtığı ve reddedilen davanın  Danıştay kararıyla yeniden görüleceğini hatırlatan Özen, “Bu karar var olan bütün uluslar arası sözleşme ve koruma kanunlarına ve dava sürecinde verilen 3 bilirkişi raporundan 2’sine göre aykırı olan projenin geri döndürülemez zararlar verilmeden çok daha önce durdurulmuş olması gerektiğini ortaya koyuyor” dedi. Bu kararla Emek Sineması’nı geri kazanmanın mümkün olduğunu vurgulayan Özen, Emek Sineması bulunduğu yerde yeniden açılıncaya kadar mücadelelerinin devam edeceğini söyledi.

BARIŞÇIL BİR EYLEMDİ

Duruşma kimlik tespitiyle başlarken, sözlü savunma yapan Mehmet Berke Göl, sinemaseverler ve sanatçılar olarak Emek Sineması’nın yıkılmasını istemediklerini bu yüzden  7 Nisan’da barışçıl amaçlar ile bir yürüyüş tertip edildiğini söyledi. Polisin sokağı kapatması üzerine içeriye giremediklerini de söyleyen Göl, “Kimseye mukavemet etmedim, taş sopa kullanmadım. Olay yeri kalabalık olduğu için polisin anonsunu da duymadım" dedi. 

Hazar Berk Büyüktunca da, eylemde şiddet kullanmadığını ancak polisin şiddetine maruz kaldığını söyledi. Özgür İpek ve Mehmet Ferit Aka da kanun dışı herhangi bir eylemlerinin olmadığını söyledi. Mahkeme yazılı savunmalar için  süre vererek duruşmayı 24 Ekim 2013 tarihine erteledi. (İstanbul/EVRENSEL)