11 Ağustos 2013 16:46

Çiftçi, yüksek maliyet ve düşük fiyat arasında sıkıştı

CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, çiftçilerin yüksek maliyet ve düşük ürün fiyatı arasına sıkıştığını söyledi. Son 10 yılda uygulanan ekonomik politikalarda tarım kesiminin yok sayıldığını ifade eden Susam, “Türkiye’de tarım sorunları kısa vadeli, bir-iki sezondan ya da bazı ürünlerden kaynaklanmıyor. Yapısal düzeyde, uzun süredir devam eden, derin ve köklü sorunlarımız var. Çiftçinin gideri, gelirinden fazla... Bu durumu tersine çevirmek zorundayız. Sorunu geniş açıdan ele alan, doğru kavrayarak tarımı yeniden Türkiye’nin büyük gücü haline getirmemiz gerekiyor” dedi.

ÇİFTÇİNİN GİDERİ ARTTI

Çiftçinin giderinin hızla arttığını söyleyen Susam, “Hesap ortada: Tarımda son 10 yılda mazot maliyeti 4 kat, tohum, gübre ve yem 3.5 kat, sulamada kullanılan elektrik 2.5 kat arttı. Buna karşın ürün fiyatları sadece 1.5 kat yükseldi. Hayvancılıkta sorun çok daha büyük. Devletin resmi rakamına göre karkas etin maliyeti 15.7 TL, piyasada satış fiyatı 15.3 TL. Sütün litresinin maliyeti 1.1 lira, fiyatı 90 kuruş. Çiftçi ürünü ucuza satıyor ama aracılar nedeniyle kasapta, pazarda fiyatlar yüksek. Daha ucuza üretim yaptırarak hem vatandaşı rahatlatmamız, hem de çiftçinin yaşamını sürdürmesini sağlamamız gerekiyor” ifadesini kullandı. Türkiye’nin son 10 yıllık iktidarında tarımın sürekli gerilediğini hatırlatan Susam, “AKP iktidarı çiftçiye sırtını döndü. Hedefleri ve planları arasında tarım kesimini güçlendirip ayağa kaldırmak bulunmuyor. Günübirlik politikalarla, göstermelik teşvikler verilerek, çiftçi bankaların insafına bırakıldığı için tarım kan kaybediyor. Doğu illerinde 4 yıldır hayvancılıkla ilgili teşvik veriliyor, teşvikle açılan onlarca işletme bugün batma noktasına geldi. Bir yandan işletme açanların yıllardır verdiği emek ve para, diğer yandan vatandaşın vergilerinden verilen teşvikler hatalı politikalar neticesinde boşa gidiyor” dedi.
HÜKÜMET MALİYETLERİ AŞAĞIYA ÇEKMELİ
Hükümetin üretim maliyetlerini aşağı çekecek tedbirleri vermediği sürece açılacak her işletmenin zaman içinde zarar edeceğini öne süren Susam, sözlerini şöyle sürdürdü; “Hükümetin yaptığı altı delik kovayla su taşımaya çalışmaktır. Delikleri kapatmak yerine, sürekli kovaya su doldurmak vatandaşın parasını çarçur etmektir. Tarımın temel girdileri olan mazot ve elektrikte vergi indirimi, tohum, gübre ve tarım ilaçlarında yerli üretimi teşvik etmek gerekmektedir. O zaman girdi maliyetleri ucuzlar, çiftçi ürününü aynı fiyata satsa da para kazanabilir. Türkiye’de tarımsal işletmeler küçük boyuttadır. Oysa Hükümet sadece büyük işletmelere teşvik vererek küçük çiftçinin aradan çekilmesini; tarımın büyük firmalar tarafından yapılmasını istiyor. Bu binlerce çiftçinin şehirlere göç ederek iş araması demektedir. Oysa Avrupa’da tarımsal üretimin yüzde 70’i kooperatifler eliyle yürütülmektedir. Küçük çiftçiler kooperatif aracılığıyla bir araya gelerek kurumsal kimliğe sahip olmuştur. Bu sayede daha modern ve verimli üretim gerçekleştirmektedir. Kooperatifler teşvik edilerek küçük çiftçinin yaşamını sürdürmesi sağlanmalıdır. Bu sayede teşvikler üç beş büyük firmanın elinde toplanmak yerine, binlerce küçük tarım işletmesine ulaşır. Küçük işletmeler açısından tarım sadece iş değil, aynı zamanda yaşam biçimidir. Onlara verilecek destek, büyük işletmelere verilecek destekten çok daha hızlı ve yüksek oranda geri dönüş gerçekleştirecektir. Kooperatifler aracılığıyla satın alma, pazarlama faaliyetleri gerçekleştirilebilir. Soğuk hava depoları ve lojistik organizasyonlar sayesinde ürünlerinin satış ömrü uzatılır, daha doğru bir fiyat oluşması sağlanır. Tarımda üretimde planlama yapılması gerekmektedir. Her yıl hangi üründen ne kadar ihtiyaç olacağı hesaplanarak çiftçi buna göre üretime yönlendirilmelidir.” (ANKARA)
 

Evrensel'i Takip Et