10 Ağustos 2013 19:36

Critical Mass: Savulun bisikletliler geliyor!

Mithat Fabian Sözmen

Kentin doğusundaki Stratford’a inşa edilen Olimpiyat Stadyumu, 2012 Yaz Olimpiyatlarına, bir başka ifadeyle dünya sporunun şahikasına görkemli bir merasimle ‘Merhaba’ diyor.

Tribünleri dolduran 80 bin kişi ve ekranları başındaki on milyonlar Yönetmen Danny Boyle’un hazırladığı eşsiz gösterinin keyfini çıkarıyor.

Uluslararası tekellerin hegemonyası altında gerçekçiliğini iyiden iyiye yitiren “Olimpiyat ruhu” bu gösteriyle façasını düzeltirken stadyumun dışında bir başka “gösteri” var: 500’ü aşkın amatör bisikletçi, binlerce polise karşı!
Pardon doğrusu şöyle olmalı; binlerce polis 500’ü aşkın amatör bisikletçiye karşı!

Çünkü bisikletliler, “Yaşanabilir bir kent” talebiyle kentin caddelerinde pedal çeviriyorlar, Londra’da 18 yıldır her ayın son cuması yaptıkları gibi! Ancak polise göre bu kez aynı zamanda olimpiyat meşalesini taşıma görevi verilmiş, -o dönem halen emekli olmamış olan- David Beckham’ın “yolunu tıkayarak” olimpik törenin düzenini tehdit ediyorlar!

Tüm güvenlik harcamaları ve yeni oyuncaklarıyla, Olimpiyat’ın bir başka ruhuyla donatılmış bulunan Londra polisinin, olimpik gösteriyi tehdit eden bu amatör bisikletçilere biber gazları ve coplarla saldırması çok da uzun sürmüyor. Neticede 182 kişi gözaltına alınıyor, bisikletleriyle beraber elbette.

Olimpiyatların başlangıç gününde yaşanan bu hadise, -bilerek ya da bilmeyerek- başarılı bir teşhir faaliyetine dönüştü. Olimpiyat açılışında saldırıya uğrayan ve gözaltına alınan çevreci, amatör bisikletçiler! Tamamen ticarileşen, sportif görünümlü bir maske bundan iyi düşürülemezdi!

KOLEKTİF BİR KENT HAREKETİ

Yukarıda bahsettiğim olayın aktörü Critical Mass… Dünya çapında bir bisiklet hareketi.  “Sokaklar bizimdir”, “Yaşanabilir bir kent talep ediyoruz”, “Temiz çevre istiyoruz” demenin; kimileri için de sadece spor yapmanın bir aracı. Çift teker üstünde kolektif ve enternasyonal bir kent hareketi. Hareketin bir lideri, merkezi, hiyerarşisi, somut-stabil-değişmez hedefleri, rotası, kuralları yok. Herkese açık. Bu sebepten hemen her kentte sivil itaatsizlik eylemlerinin de adreslerinden biri olabiliyor.

Critical Mass’in hikayesi 1992 yılında ABD’nin San Francisco kentinde başlıyor. Bisikletlerin caddeleri fethetme girişiminde kullandıkları ilk isim “Commute clot.” Ancak bu ismin ömrü yalnızca 1 ay oluyor ve Ted White’ın dünya genelinde bisiklet kültürünü yansıttığı “The Return of the Scorcher” belgeselinde geçen bir ibareye atıfla “Critical Mass” adını alıyorlar.

Hareket başta ABD’nin diğer kentleri ve Avrupa ülkeleri olmak üzere hızla yayılıyor. Bugün yüzlerce kentte, her ayın son cuması gerçekleştirilen bisiklet turlarına belirlemesi zor sayıda insan katılıyor. Ritüelin farklılaştığı yerler de var. Örneğin Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de de her yıl yalnızca “22 Nisan Dünya Günü” ve “22 Eylül Arabasızlık günü”nde gerçekleştirilen turlara on binlerce kişi katılıyor. 2008 yılında rakam 80 bine kadar çıkmış.

POLİSE KARŞI SÜVARİ!

Elbette zaman içerisinde Critical Mass’ten esinlenen ancak kimisi daha politik bir kimlik takınmayı tercih eden, kimisi tamamen apolitik farklı bisiklet grupları da ortaya çıkmış. Örneğin ABD’nin Portland kentindeki “Bike Swarm” hareketi.
Hareket, Occupy!(İşgal et) eylemleri sırasında zuhur ediyor. Burada eylemciler yüzlerce yıllık geleneğin aksine, protestolarını yürüyüş yaparak değil pedal çevirerek göstermeyi tercih ediyorlar ve bunun özellikle polis müdahalesi anlarında eylemcilere stratejik avantajlar sağladığını söylüyorlar. Daha rahat ve hızlı hareket etme imkanı, daha iyi görüş alanı(Bunun için çift katlı bisiklet kullanımı yaygın). Tıpkı bir süvari gibi!

Trafiğin en yoğun olduğu saatlerde yola çıkan ve arabalara göre ayarlanmış trafik ışıklarını umursamayan Critical Mass turlarında 2004’te New York’ta (Cumhuriyetçilerin Ulusal Kongresi sırasında 264 bisikletli gözaltına alındı) ya da 1997’de San Francisco’da (5 bin bisikletli daha çok bisiklet yolu için belediye başkanına karşı eylem yaptı) olduğu gibi tansiyonun yükseldiği anlar sıkça yaşanıyor. Bu tip anlarda bisikletliler polis ve yerel yönetim liderleri tarafından çoğunlukla yolları tıkamakla suçlanıyorlar.

Bisikletlilerin buna yanıtı çoğu zaman trafikte araba sürücülerine verdikleri yanıtla aynı: “Yolları asıl tıkayan sizsiniz.” İşte Critical Mass’i en güzel şekilde özetleyen itiraz cümlesi!

Evrensel'i Takip Et