Artık uyarmanın ötesindeler
Yaklaşık bir buçuk yıl önce meclis genel kurulunda kabul edilen 4+4+4 Yeni Eğitim Modeli tartışmalarında, söylenenlerin bu kadar hızlı karşılık bulacağı kimse tarafından tahmin edilemezdi.

Arşiv | Fotoğraf: DHA
Halil BANDIRMA
O günlerde ülkenin dört bir yanında protesto gösterileri düzenlenmiş, Ankara’ya eyleme gidenlerin yolları kesilmiş, polis gerici eğitim modelini uygulatmak istemeyen eğitimcilere yönelik ‘orantılı’ güç kullanmıştı. Onlarca yazı, makale ve pedagojik araştırmalara konu olan bu meseleyle ilgili; Özgürlük Dünyası isimli derginin 2012 Mart sayısında Nuray Sancar imzasıyla yayınlanan bir yazı, 2013 Haziran olaylarının haberciliğini yaparak AKP hükümetini uyarıyor!
‘AKP’nin Gençlik Projesi: Dindar Nesil’ ismiyle yayınlanan yazının içeriğinde, hükümetin ve onun ideolojik dayanaklarının, ülke ve Ortadoğu geleceğindeki planının parçası, bir basamağı olarak anlatılıyor 4+4+4 Eğitim Modeli. Bu model, AKP’nin mezar kazıcılarını yetiştireceği bir adım olarak vurgulanıyor!*
Çiğli’nin Güzeltepe semti, çoğunlukla Alevi ailelerin yaşadığı, Atatürk Organize Sanayi Bölgesi işçilerinin mahallesi. Çocukların ortaokulda işe gitmeye başladığı bir yer. Mahallede yaşayan, en küçüğü 14, en büyüğü 20 yaşında bir grup gence Haziran eylemlerine neden katıldıklarını ve mahallelerinde bir ayı aşkındır süren yürüyüşlerin nedenini soruyoruz. Aldığımız her cevap Nuray Sancar’ı, yazısında yazdıklarını doğruluyor
"GELECEĞİMİZİ SAĞLAMA ALMAK İÇİN"
Onur Ozan Yıldız, 16 Yaşında, Naime Tömek Ticaret Lisesi ikinci sınıf öğrencisi. “Geleceğimizi düşündüğümüz için eylemlere katıldık, geleceğimizi sağlama almak için.” diyerek başlıyor sözlerine. “Kendimiz dışındakileri de, ailemizi de düşündüğümüz için eyleme çıktık. AKP hükümeti gençliği küçük düşürmeye çalışıyor.” diye devam ediyor. Hükümetin gençlere hiç kulak vermemesinden rahatsızlık duyduğunu ifade ediyor.
Mansur Aktepe, Şehit Ali Karaoğlan Kız Meslek Lisesi ikinci sınıf öğrencisi. “Aslında herkes bu ülkenin yarınını düşünüyor, öyle ya da böyle ülke için kafa yoruyor. Ülkenin başına kimin geçeceği ve nasıl yöneteceği düşünülüyor.” diyerek eylemlerin temel amacına vurgu yapıyor. AKP’nin başa geçtiğinden beri cumhuriyet kazanımlarını yok ettiğinden bahseden Mansur, “gericileştiriliyoruz.” diyor.
"ANNEMLE BİRLİKTE EYLEMDEYİM"
Derya Balıkçı, 19 yaşında bir işçi. Eylemlerin ilk gününden beri annesiyle birlikte gün kaçırmadan geliyor eylemlere. Kimi zaman geceden sabaha kadar, kimi zaman da sabahtan gecenin yarısına kadar çalışıp eylemlere yetişiyor. ”İnsanlar için katıldık bu eyleme, polisin şiddetine maruz kalan halk için başlattık.” diye başlıyor Derya konuşmaya. Eylemlerin nereye varacağını pek kestiremese de hiçbir zaman eylemden geri kalmayacağını belirtiyor. Geleceğin burada olduğuna dikkat çekiyor.
"SADECE YÜRÜMEK YETMEZ"
Yonca Bulut, 19 yaşında bir işçi. “Cumhuriyet değerlerinin yitirilmemesi için, daha demokratik bir ülke olsun diye eylemlere katılıyorum.” ilk sözleri oluyor Yonca’nın. “AKP inancımıza, Aleviliğimize saldırıyor. İnancımızı özgürce yaşamak için eylemlere katılıyoruz.” diyerek de devam ediyor. Eyleme katılan insanların sayısının azaldığına dikkat çekiyor ve başka bir şeylerin yapılması gerektiğine vurgu yapıyor. “Güzeltepe’de gençler toplanmalı.” diyor. Başbakanın kendi başlarına eyleme çıkamazlar sözüne; “Başbakan bazı grupların gençleri kandırdığını söylüyor. Beni kimse zorlamıyor, ben kendi isteğimle katılıyorum.” şeklinde cevap veriyor.
Sercan Çelik, 19 yaşında üniversiteye hazırlanıyor. Ülkemizde özellikle gençlere yönelik ciddi baskıların olduğunu belirtiyor ve kanunların bizim aleyhimize olduğunu bildiriyor. “Elbette bu eylemler her şey demek değil, sokağa çıkmak yetmiyor. Bence son bir aydır ülkede yaşananlar plansız ve örgütsüz hareketler, daha örgütlü olsa daha etkili olabilirdi. En önemlisi artık herkes hükümetin gerçekte halkına karşı nasıl zulmedeceğini çok iyi gördü. Kimsenin başbakana güveni kalmadı. Başbakan ağaçların kesilmemesini isteyen kişilere marjinal dedi, teröristlikle suçladı. Başbakanın her söylediği tepki aldı.” diyerek düşüncelerini ifade ediyor.
"AKP’LİLER DE ELEŞTİRİYOR"
Ayten İpteş,17 yaşında, Büyük Çiğli Anadolu Lisesi öğrencisi. “Ülkemizin kara tarihi AKP ile daha da karartıldı.” diye giriyor söze. “Sadece bizlerin yaşadığı katliamlar, yasal düzenlemeler, geleceğimize dönük saldırılar. SSGSS yasası, 4+4+4 yasası, bunlar belki Gezi Parkı’ndan daha önemliydi ama her şey Gezi de patladı. Ve ardından yaşananlar. Ben son günlerde etrafımdaki AKP’lilerden bile AKP’ye dönük eleştiriler duyuyorum. Tepki çok fazla.” diyor. Eylemlerin kazanımlarına da işaret eden Ayten; “Bir de bu eylemlerin en görünen noktası mizah gelişimi. Ülkemizde zaten malzeme çoktu, trajikomik fırsatlar çoktu ve bunlar direnişe yansıdı. Düşünsenize, siz üniversite öğrencisisiniz, bunu bildirmediğinizde devlet sizden mal beyanı istiyor. Aslında mizah için sebep aramaya gerek yok ülkemizde.” diyerek bitiriyor sözlerini.Savaş Dağ, 15 yaşında A. Adnan Sagun Lisesi Öğrencisi. “Benim bu eylemlere katılma sebebim AKP hükümetinin ülkenin vatandaşlarına, Alevilere yönelik saldırıları.” diye başlıyor söze Savaş. “4+4+4 yasası için katılıyorum eylemlere. Başbakan artık bütün bir ülkenin başbakanı olduğunu ve ondan istenenleri anlamalı. %50’ye karşı %50’yle tahdit etmek bir şeyi değiştirmez.” diyerek tepkisini dile getiriyor.
"CEVAP BİR AYDIR VERİLİYOR"
Gözde, 18 yaşında liseyi bitirmiş işsiz bir genç. “Ben eylemlere geleceğim için katıldım.” diyerek başlıyor söze. “Laikliği yok ediyor AKP, dindar bir ülke yaratmaya çalışıyor.” diye devam ediyor. Güzeltepe’de gençlerin bir araya gelmesi gerektiğinden bahseden Gözde, “Yürüyüş yapmak dışında bir şeyler yapılmalı” diyerek bitiriyor sözlerini.
Dilan, 14 yaşında ortaokulu yeni bitirmiş. “Ben eylemlere eşitlik için katılıyorum. Sorunlarımız çözülsün, sesimizi duysunlar diye. Tecavüzlerin, tacizlerin ülkemizde son bulması için.” diyerek geleceğe dair umutlarını gözlerinden okutuyor bize.Geçtiğimiz eğitim yılında uygulanmaya başladı 4+4+4 Eğitim Modeli. Güzeltepe’de de lise ve orta okul dönemi öğrenciler müfredatlarında, derslerinde hissettiler bu sistemi. Ve 2013 Haziran’ının başından beri cevap veriyorlar her gece...
Ancak artık uyarmanın ötesindeler Sayın Başbakan...
* Yazının son paragrafı şöyle: “Hiç kuşku yok, AKP ve temsil ettiği uluslararası tekelci kapitalizm, kendi mezar kazıcılarını, dindar nesli kurgularken yaratacaktır. Başbakanın, şimdi dindarları, hükümetine destek olmaları sayesinde “ezilmekten kurtararak egemen hale getirdiği”; partisinin de “halkın partisi” olduğu yalanının mumu, günümüzde iki kat daha derinleşen sınıf çelişkilerinin gölgesinde, öyle görünüyor ki, uzun süre yanamayacak. Çünkü dindarlaştırarak bile, insanları, hükümetin her dediğine inanacak ve olan biteni anlayamayacak şekilde zihnen kötürümleştirmek sonsuza kadar mümkün değildir.”
Evrensel'i Takip Et