27 Haziran 2013 08:09

İlk dersimiz Gezi

DEÜ Arkeoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Burak Yolaçanbir, araştırma görevlisi olarak üniversite yönetiminde söz hakkının olmadığını dile getirerek, “Önümüzde yeni YÖK yasa tasarısı var ve hali hazırda 50-d’li çalışan arkadaşlarımızın iş güvencesizliği sorunu var. Bu sorunlara karşı örgütlenerek mücadele etmemiz gerekiyor” dedi. Bu sürecin kendilerinin yeteri kadar örgütlü olmadıklarını gösterdiğini kaydeden Ege Felsefe Öğrencisi Oğuz Karayemiş ise “Bulunduğumuz yerlerde örgütlenmemiz lazım, bu forumları üniversitelere taşımalıyız” diye konuştu.

Vakıf üniversitelerindeki akademisyenlerin örgütlenme sıkıntısına değinen İzmir Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okul Müdürü Nihat Koçyiğit, “Kamu üniversitelerinde bir Eğitim Sen’imiz var ancak vakıf üniversitelerinde böyle bir şansımız yok. Merkezi bir vakıf üniversitesinden örgütlenerek bunu diğer vakıf üniversitelerine yaymak önümüzü açacak bir yol olabilir” dedi.

VAKIF ÖĞRENCİLERİ TEPKİLİ

İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Altuğ Akın, “Biz şimdiye kadar sadece kamu üniversiteleri öğrencilerini ülke sorunlarına kafa yoruyor sanıyorduk ancak bunun öyle olmadığını gördük. Bu gençlerin ülke gündemine dair sözleri düşünceleri var. Vakıf üniversitelerinde de örgütlenmesi gerekiyor öğrencilerin. Bu forumlar dönem başında üniversitelerinde yapılması bu hareketin kalıcı hale gelmesi için önemli bir adım olabilir” dedi. Üniversitelerin güvenlik noktalarının polislere devredilmek istenmesini hatırlatan İzmir Ekonomi Öğrencisi Uğur Göçmüş ise”Önümüzde ki sene polisin üniversitelere girmesi bekleniyor biz bu polisleri Gezi direnişinde daha iyi tanıdık. Artık polisin üniversiteye girdiğinde nasıl bir şeyle karşılacağımızı bilmeyen kalmadı” dedi.

KARARLAR

Forum sonrası alınan bazı kararlar ise şöyle oldu: * Vakıf üniversitelerindeki ve kamudaki 50-d’li akademisyenlerin örgütlenmesi için çalışma başlatılması * Forumların üniversitelere ve mahallelere taşınması, * Dönem başındaki ilk derslerde akademisyenlerin Gezi direnişini anlatması * ÖTK ve topluluklarda örgütlenmenin yeniden ele alınması (İzmir/ EVRENSEL)


İzmir’in Çiğli ilçesinde, Güzeltepe’deki eski taş ocağında düzenleniyor forum. Halk Uğur Mumcu Parkı’nda ve Dağ Mahallesi’nde buluşuyor, iki ayrı yürüyüş düzenleyerek ulaşıyorlar alana. Foruma gencinden yaşlısına, işçisinden memuruna, kadınından erkeğine farklı kesimlerden katılım oluyor. Herkes düşüncelerini istediği gibi ifade edebiliyor.

Ali Rıza İlter, Kahramanmaraş ve Sivas katliamlarını, AKP Hükümetinin Sivas anmalarını nasıl engellediği hatırlatıyor, “Çocuklar gençler çok sağ olun ama ben büyüklerime söylüyorum, herkes meydanlara dökülsün, sokaklara dökülsün” diyor.

‘BAŞBAKAN ÖZÜR DİLEMELİYDİ’

“50 yaşındayım birçok hükümet gördüm ben böyle bir başbakan görmedim” diyor Güzel Kaya, “Başbakan halkından özür dileseydi olaylar bu kadar büyümezdi” diye de ekliyor. Kaya bugüne kadar hiçbir mitinge katılmamış, “Artık son safhaya geldi ve hep içimde olan bir şeydi. Eğer bir insan Müslüman ise, Allah korkusu varsa bu kadar çoluğu çocuğu aileyi dışarıda tutmaması lazım ve çapulcu dememesi lazım. Biraz sağduyu göstermesi lazım” sözleriyle ifade ediyor üzüntüsünü. Eren Oran, barış sürecine değinerek, “Eğer siz bugün barış süreci başlatabiliyorsanız 30 yıldır neden başlatmadınız? Neden bu halklar birbirine düşman edildi?​” diye soruyor.  

Eylem Gül hareketin geleceğine dair konuşuyor. Direnişin seçimlere yansıması gerektiğini belirtirken, “Evet herkes bu diktatörün gitmesini istiyor ama yerine kim gelecek? Ben şahsım adına gelebilecek bir parti veya bir platform göremiyorum. Seçime dönük bir platforma odaklanmamız gerekiyor biraz. Buna yönelik tartışmalar da yapmamız lazım” diyor.

Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi Hasan Yaşkaya, hükümetin uyguladığı eğitim politikalarını ve sonuçlarını hatırlattıktan sonra, forumların herkesi kapsayan halk meclislerine dönüşmesi gerektiğini söylüyor.

BUCA’DA ÇEVİK BİR MEYDANI’NDA FORUM

Buca’da Çevik Bir Meydanı’nda gerçekleştirilen forumda söz alan bir öğretmen, 4+4+4 siteminden, kadın cinayetlerinden, çocuklara uygulanan şiddetten rahatsızlığını paylaşıyor, Mücadelenin sadece Gezi ile sınırlı olmadığı, HES’lere karşı verilen mücadeleyi de içerdiği belirtiliyor. Taraftar Hakları Derneği Başkanı Devrim Cem Ertuna, polis şiddetine maruz kalan kitlelerin arasında taraftarlar olduğunu da belirterek, “Taraftarlar denince zorbalık akla geliyor ama bu Gezi Parkı eylemlerinde polis şiddetine en çok dur diyen en ön saflarda mücadele edenlerdi” diyor. Bir başkası, gençlerin duyarlılıklarını fark ettiklerini dile getiriyor.   (İzmir/EVRENSEL)


MAMAK 'MEYDAN DİRENİŞİ' SÜRÜYOR

Mamaklıların her akşam olduğu gibi önceki akşam da buluşma noktası Tuzluçayır Meydanı. Meydanda “Ethem’in hesabı sorulacak” sloganları yankılanıyor. Ethem Sarısülük’ün katil zanlığı polisin bırakılmasına tepkiler yoğun. Av. Kazım Bayraktar, “Katil polis ‘Beni taş yağmuruna tuttular’ diyerek kendini savunmuş. Görüntülerde böyle bir şey yok. Ayrıca taşa karşı silah mı kullanılır? Bunu daha önce tanklara karşı taş atan çocukları öldüren İsrail askerleri yapmıştı” diyor. Ev baskınlarıyla gözaltına alınan Yusuf Bahtiyar Özkan’ın kardeşi Hazel Özkan ise, “Bizi korkutmaya çalışıyorlar. Abim kötü bir şey yapmadı” diye tepki gösteriyor. Öte yandan Mamak Cumartesi Pazar Parkı’nda başlayan foruma da Cengizhan, Fahri Korutürk ve Ege Mahallesi’nden gelen binlerce kişi katılıyor. Söz alanlar Sivas Katliamının sanıklarının zaman aşımıyla serbest bırakılması ile Ethem’i katleden polisin durumunun birbirine benzer olduğunu söylüyorlar. Konuşmaların ardından Ayrıca Malik İnci ve Mehmet Kale’nin türküleriyle noktalanıyor gece. (Ankara/EVRENSEL)


Halil İmrek Adana Atatürk Parkı, Gezi ile başlayan harekete paralel olarak ilk toplanılan ve sürekli kullanılan mekan haline geldi. Parktaki çadırlar kolluk güçleri tarafından kaldırılmış olsa da, halkın burada toplanması, vakit geçirmesi ve eylem yapması engellenemedi. Atatürk Parkı artık forumlara da ev sahipliği yapıyor. Forumların ana gündemi hükümetin saldırgan politikalarını püskürtmek. Her akşam saat 20.30’da parktaki amfitiyatroda gençler yerini alıyor gecenin geç saatlerine kadar tartışıyor kararlar alıyor ve bir gün sonra yeniden buluşuyorlar.

AKP Hükümetinin politikalarına karşı geleceğe dair ne yapılması gerektiğini anlatan ve yaşam alanlarını nasıl güzelleştirmek gerektiğini söyleyenler, hararetli hararetli tartışıyorlar. Yeni bir tartışma kültürü geliştiriyorlar.

Yaklaşık bir ay sokak, sokak çatışan, yürüyüşler eyleyen gençler, bu ülkede nelerin değişebileceğini gösterdiler, ölü toprağını üzerlerinden attılar. Şimdi kazandıklarını bilince çıkarıp yeni örgütlenme modelleri üzerinde kafa yoruyorlar.

Kimisi Adana Valiliğinin bile 95 bin eylemcinin tespit edildiği bilgisini paylaşıyor ve “Şimdi niye 200-300 kişi ile kaldık?​” diye hayıflanıyor. Başka biri, “AKP büyük bir bozguna uğradı, ülkemizde ve dünyada itibarı sarsıldı. Bundan sonra yapmamız gereken ayrışmadan, iktidara odaklanmak, demokratik haklarımızı kullanarak, konuşarak, yazarak, örgütlenerek” diye moral bozmamak gerektiğini söylüyor.

Herkesin küçümsediği, türlü haksızlığı görmüş ve bilenmiş bir gençlik kuşağı var. Şimdi herkes onlara karşı haksız yaklaşımlarını anlatıyor. İnşaat mühendisi olan ‘78 kuşağı biri, gençlere seslenerek “Aslanlar gibi savaştınız, siz bir çok şeyi başardınız sizinle gurur duyuyoruz” diyor.

Hemen hemen her genç söz alıyor, konuşuyor. Bu forumlar gençlerin nasıl bir öz güvene sahip olduğunu da gösteriyor. Demokrasi inşa eden, kendi içinde demokratik ve örgütlenme mekanizmaları kuran bir gençlik hareketi kendi yolunu açmaya ve bu açtığı yolda yeni bir ülke yaratmaya aday... (Adana/EVRENSEL)


'KOMİTEMİZ OLURSA DAHA ÖRGÜTLÜ DAVRANIRIZ'

Arzu Erkan

Kocaeli’nin Körfez İlçesi Esentepe Mahallesi... Sivaslı, Tuncelili, Ordulu, Gümüşhaneli ve Sakaryalıların bir arada yaşadığı D-100 Karayolu’nun hemen üzerine kurulu bir mahalle burası. Kent merkezinde olduğu gibi Esentepe’de de halk bir araya gelerek Gezi direnişinin öğrettikleri ve direnişin ortaya çıkardığı birlikteliğin nasıl sürdürüleceğini konuşmak üzere bir forum gerçekleştirdi. Eylemlerin başladığı günden bu yana bu sürece mahallede örgütlü yöre derneklerinin de katılması için bir çaba içerisinde olan mahallelinin ilk eleştirisi dernek yöneticilerine. Yalnızca Sivas Arıklı Derneği başkanı ile Dersimliler Derneği başkanının katıldığı forumda, diğer dernek başkanlarının da sürece nasıl dahil edileceği konuşuluyor. Onlar konuşurken son bir ayın ne çok şey öğrettiğini de görebiliyor insan. Bir kadın arkadaşın “Komitemiz olursa daha örgütlü davranırız, her kafadan bir ses çıkmaz, kararları ortak alırız” sözleri bunun da özeti aslında. Mahallenin en eskilerinden Şehriban Abla’ya göre, yöre derneklerini komiteye katmanın tek yöntemi forumda seçilecek komitenin dernek başkanlarını tek tek gezerek onları ikna etmesi. “Eğer gelmezlerse biz de tüm mahalleliye neden gelmediklerini anlatırız” demeyi de ihmal etmiyor. Tartışmalar gelip mahalleli olarak “Yerel yönetimlerden kaynaklı sorunlar karşısında ne yapacağız”da düğümleniyor. Tartışma ilerledikçe mahallelinin her akşam eylem için buluştuğu boş alanın da Körfez Belediyesi tarafından yeşil alan olmaktan çıkarılıp, satışa çıkarıldığı ortaya çıkıyor. Refleks o kadar hızlı ki Dersimliler Derneği Başkanı Ruhi Çelik hemen “Bir heyet oluşturup, belediye başkanı ile görüşelim. Buranın yeşil alan olarak korunması ve park yapılması için imzalar toplayalım” diyor. Gençler “Artık burası Esentepe’nin Gezi’si” diyerek katılıyorlar söze, “Onlar park yapmazsa kendi parkımızı biz yaparız. Ağacımızı da, çiçeğimizi de biz dikeriz” diyerek... Sohbet gece geç saatlere kadar sürüyor. Üç karar alıyor forum katılımcıları; 2 Temmuz anması, forum alanının yeşil alan olarak düzenlenmesi ve bundan sonra nasıl bir yol haritası çizileceğine ilişkin mahallelinin yerel yönetimlerden taleplerini ortaya koyacak bir anket çalışması yapılması. Anket sonuçlarına göre hangi talep üzerinden yürüneceğine karar verilecek. Saatler ilerleyip, artık yeni güne dakikalar kalsa da yüzler mutlu ve umutlu olarak ayrılıyor insanlar cumartesi akşamı yeniden buluşmak üzere. (Kocaeli/EVRENSEL)