18 Mayıs 2013 08:46

Annelerden geçmişle yüzleşme çağrısı

Ellerinde kaybedilenlerin fotoğraflarını ve karanfiller taşıyan annelere, çok sayıda kişi de destek verdi. Eylemde ilk konuşan 3 Mayıs 1992 yılında gözaltına kaybedilen Hüsamettin Yaman'ın kardeşi Feyyaz Yaman, bu coğrafyada kazılan her toprağın altında kemiklerin çıktığını söyledi. Çıkarılan kemiklerin annelerine verilmediği ve sorumlularının yargılanmadığı sürece gerçek bir barışın sağlanamayacağına dikkat çeken Yaman, “Eğer barış konuşulacaksa önce yüzleşmenin olması gerekiyor. Hangi siyasetçi meydanlarda konuşabilir yüzleşmeyi yaşamadığı sürece. Vicdanlar nasıl suskun kalabilir” diye sordu. Yaman'ın ardından konuşan 1994 yılında gözaltında kaybedilen Nihat Aydoğan'ın eşi Halime Aydoğan ise, gazetecilere tepki göstererek, söylediklerinin olduğu gibi yayınlanmasını istedi. Eşinin yaşamadığını bildiğini belirten Aydoğan, “Eşim yaşamıyor, ama kemiklerini en azından versinler. Kemiklerinden de korkuyorlar. Ben eşimin akıbetini sorduğu için polis kafama copla vurdu. Ben beyin kanaması bile geçirdim. Biz bu kadar acı yaşarken Başbakan Erdoğan gidiyor Amerika'ya. Ne işi var orada gelsin ülkesindeki insanları dinlesin” dedi.

'MAHKEME VAR ADALET YOK'

Zorlandığı için konuşmasını yarım kesen 12 Eylül darbe döneminde gözaltında kaybedilenlerden Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren ise, “Bilerek ve isteyerek işkence tezgahlarında katledilen yakınlarımızın akıbetini soruyoruz” sözlerinin ardından özür dileyerek konuşmasına son verdi. 1995 yılında gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ise, yıllarca kendilerine miras bırakılan bu meydanda yakınlarının akıbetini sorduklarını söyledi. Kendilerine hesap sormak için çok kere mahkeme yollarının gösterildiğini anlatan Yıldız, “Mahkemeler var, ama adaletin olmadığı adliyeler ne işe yarayacak? Biz mahkemelere de gittik, ama sonuç alamadık” dedi. Reyhanlı'da yaşanan patlamaya değinen Yıldız, "Başbakan anneler ağlamasın diyor, ama analar ağlamaktan yoruldu. Artık anneler ölüyor da. Buradan sesleniyorum kimse buraya parti temsilcisi olarak gelmesin. Bize yardımcı olacaklarsa sadece kişi olarak gelsinler. Ne geldiyse başımıza bu siyasi partiler yüzünden geldi" diye konuştu.

GEÇMİŞLE YÜZLEŞME ÇAĞRISI

Bu haftanın basın metnini okuyan İHD İstanbul Şubesi Başkanı Ümit Efe ise, gerçek bir demokrasi iradesinin, aynı zamanda geçmişle yüzleşme ve sorumluları yargı önüne çıkarma iradesi olduğunu söyledi. Türkiye'nin dünyada gözaltında kaybetme suçunu sistematik işleyen ülkelerden biri olduğunu belirten Efe, "İçinde bulunduğumuz Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftası'nda dünyanın farklı ülkelerinde kayıplar gerçeğine dikkat çekiliyor. Bu topraklarda yaşam hakkını her koşulda korumakla yükümlü olan devlet, kurduğu çetelerle yurttaşları infaz etti, gözaltına alarak kaybetti" dedi. (İstanbul/DİHA)

Evrensel'i Takip Et