29 Nisan 2025 19:14

Ayşe Barım hakkında iddianame düzenlendi: 30 yıla kadar hapis isteniyor

Gezi Parkı soruşturması kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan Menajer Ayşe Barım  hakkında ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım'' suçundan 30 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi.

Ne olmuştu?

Gezi Direnişine katıldığına ilişkin iddialar sebebiyle hakkında açılan soruşturma kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçundan gözaltına alınan, bazı sanatçı ve oyuncuların menajerliğini yapan Ayşe Barım tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Gezi Direnişine katıldığına dair yazılı ve görsel medyada çıkan iddialara ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ayşe Barım'ın İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlandı.

Sağlık kontrolünden geçirilen Barım, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesine getirildi. Savcılık ifadesi tamamlanan Ayşe Barım, tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti.

Savcılığın hazırladığı sevk yazısında, şüpheli Ayşe Barım'ın, tutuklu Çiğdem Mater Utku ve oyuncu Mehmet Ali Alabora ile birlikte, tutuklu Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu, Gezi direnişini birinci derecede planlayıcıları arasında yer aldığı ifade edildi. Barım'ın, meşru hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik olaylara yardım eden bir konumda olduğu ve bu sebeple soruşturmanın derinleştirildiği belirtildi.

Sulh Ceza Hakimliği tarafından ifadesi alınan Ayşe Barım, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçundan tutuklandı.

“Sanatçıların kendi fikirleri, iradeleri ve kendi kararları vardır”

DHA'da yer alan habere göre, Ayşe Barım savcılıktaki ifadesinde şunları söyledi; “Gezi Parkı eylemlerinin başlarında, 2013 Mayıs ayı içerisinde, beni bu konuyla ilgili kimse aramadı. Kimse benden birliktelik kurmak adına, finans ya da ismimle destek olmak adına herhangi bir ricada yahut talepte bulunmadı. Gezi Parkı'nın ilk başladığı ve benim ilk gittiğim dönemde, hatırladığım kadarıyla, Muhteşem Yüzyıl isimli dizide beraber çalıştığımız oyunculardan bazıları bulunmaktaydı. Beni, tam hatırlayamamakla birlikte, onlardan birisi arayarak, 'Setten çıkınca Gezi Parkı'na gideceğiz. Çocukların ne yaptığına bakmak istiyoruz' dedi. Ben de 'Hemen geliyorum' dedim. Gezi Parkı'nın karşı tarafında boş bir alanda toplanılmıştı. Ben bireysel olarak kendim gittim. Oyunculara eşlik etmek üzere buluştum. Gezi Parkı'na hatırladığım kadarıyla 1 ya da 2 kez gitmişimdir. Başka gitmişliğim yoktur. İlk kez gittiğimde sanatçılardan birinin şiir okuduğu sürece izleyici olarak katıldım. İkinci kez gittiğimde çok kısa süreliğine gittim. Birisiyle beraber gidip gitmediğimi hatırlamıyorum. Sanatçıların kendi fikirleri, iradeleri ve kendi kararları vardır. Ben hiçbir şekilde onların fikirlerini yönlendirme yaparak herhangi bir organizasyon işine girmedim. Üç haftadır süregelen bu kabusun içinde psikolojik olarak çok kötü durumdayım. Sosyal medyada hiçbir karşılığı ve kanıtı olmayan büyük bir organize saldırının kurbanıyım. Bu mağduriyetimin devletimin tarafından giderilmesini istiyorum. Ben bütün iş hayatım boyunca herhangi bir tarafın adamı olmadım. Sadece en iyi şekilde işimi yapmaya çalıştım. Sosyal medyadaki yönlendirmelerle böyle bir süreç yaşadığım için son derece üzgünüm." (Haber Merkezi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Sömürü tekerine çomak
Büyük araçlara lastik üreten Öz-Ka Lastik işçileri düşük ücrete isyanda

Sömürü tekerine çomak

Öz-Ka Lastik firmasının büyümesi, Türkiye’deki tüm patronların büyüme öyküsünün özeti: Düşük ücret, düşük vergi, yabancı kiralık işçi, kamu ihaleleri, sendikal bürokrasiyle imzalanan satış sözleşmeleri! “Artık yeter, böyle gitmez” diyen Öz-Ka işçileri, kendilerinden habersiz imzalanan sözleşmeye tepki göstererek fiili greve çıktı, “Sözleşme yenilensin” dedi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
30 Nisan 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et