Ümit Özdağ'ın "Cumhurbaşkanı'na hakaret" davası 10 Eylül'e ertelendi

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada Çağlayan'da İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Duruşma yer darlığı nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapılıyor. Duruşma, Ümit Özdağ'ın savunması ile başladı. Sözlerinin hakaret değil eleştiri olduğunu söyleyen Özdağ, beraatini talep etti. Mahkeme heyeti duruşmayı 10 Eylül 2025'e erteledi.

Özdağ, 19 Ocak'ta Antalya'da partisinin 'İl Başkanları İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan'ın ve AKP'nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir" demişti. Konuşmasından bir gün sonra Ankara'da gözaltına alınan, savcılık ifadesinin ardından da "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlamasıyla tutuklanan Ümit Özdağ hakkında "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. 21 Ocak'tan bu yana Silivri'deki Marmara Cezaevinde tutuklu bulunan Özdağ hakkında siyasi yasak da isteniyor.

Duruşmaya Özgür Özel dahil çok sayıda siyasetçi katıldı

Özdağ'ın "hakaret" davasının ilk duruşması İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi salonunun dar olması nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapıldı. Duruşmayı izleyebilmek için çok sayıda siyasetçi, gazeteci ve hukukçu salonun önünde toplandı. Salona girişte yoğunluk yaşandı.

Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Zafer Partisi Başkanvekili Ali Şehirlioğlu, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, Ankara'da suikasta uğrayan eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş de dahil çok sayıda isim izledi.

Özdağ'dan 30 sayfalık savunma: "Hakaret yok, eleştiri var"

Duruşmada Ümit Özdağ 30 sayfalık bir savunma yaptı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 18 Ocak 2025'e AKP Mersin İl Kongresinde dile getirdiği “Ülkemizin ilk 80 yılına, asırların yorgunluğuyla, 1. Dünya Savaşı’nın yükü altında kalan Osmanlı’dan cumhuriyete geçişin sancıları damga vurmuştur. Tek parti faşizminin, milletimizin inancına, tarihine, kültürüne yönelik tahrip edici, baskıcı politikalarının ağır bedellerini ödedik” sözlerine cevap verdiğini söyleyen Özdağ, soruşturmaya konu açıklamasının şöyle devam ettiğini hatırlattı:

"…Hiçbir Haçlı Seferi, Türk devletine casusları sokamamıştır. Erdoğan casus FETÖ'yü Türk devletine soktu, Türk devletini FETÖ'ye teslim etti, FETÖ'ye paralel devlet kurdurdu. Hiçbir Haçlı Seferi Türk milletini deist, ateist, Hristiyan yapamamıştır. Erdoğan döneminde Türk milletinin geniş kesimleri Allah'la aldatanlardan dolayı dinlerinden soğumaya başladılar ve Erdoğan döneminde deist, ateist oranı yüzde 16'yı aştı. Erdoğan bilmelidir ki Atatürk ve silah arkadaşları, aksine Türk milletinin inancını, tarihini ve kültürünü korumuş ve geliştirmiştir. Türk milletinin inancına, kültürüne ve tarihine saldıran, tarihi 'Fesli bir Deli'den öğrenen Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisidir… Erdoğan, Türk milletinin devletini tarikat ve cemaatler arasında dağıtarak, şirk koşanları devlete ortak ederek, Türk milletinin inancına zarar vermektedir…”

Bu diyalogların "siyasi parti genel başkanları arasında gerçekleşen bir polemik" olduğunu söyleyen Özdağ, "En ufak bir hakaret niteliği de taşımamaktadır. Konuşmamın iki yerinde de 'Erdoğan ve AKP' ifadeleri birlikte geçmektedir. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı kimliğine değil, AKP Genel Başkanı kimliğine yönelik bir cevap olduğu ortadadır" dedi.

"Erdoğan’a hakaret etmedim, FETÖ’ye paralel devlet kurdurduğunu ifade ettim"

"Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmedim" diyen Özdağ, "Ben, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün politikalarının milletin inancı tarihi ve kültürünü yıprattığı ifadelerini reddederek Erdoğan’ın izlediği politikaların Türk Milleti’nin inancı, tarihi ve kültürünü yıprattığını ifade ettim. Erdoğan’ın, 'casus FETÖ’yü Türk Devleti’ne soktuğunu, Türk Devleti’ni FETÖ’ye teslim ettiğini, FETÖ’ye paralel devlet kurdurduğunu' ifade ettim" diye konuştu.

Erdoğan 15 Temmuz 2008 tarihli AKP grup toplantısında "Ergenekon davalarının savcısı olduğunu" söylediğini, "davanın savcısı Zekeriya Öz’e makam aracını tahsis ettiği" hatırlatan Özdağ, Erdoğan'ın Mart 2014 Trabzon mitinginde de Gülen Cemaati için "Bunlar casusluk örgütü" dediğini anımsattı.

"FETÖ’nün casusluk örgütü olduğu, Erdoğan’ın TBMM Komisyonu’nun raporunun ve birçok mahkeme kararının gösterdiği gibi kesindir. FETÖ paralel devlet yapısını, Erdoğan’ın yanlış politikaları sayesinde kurmuştur" diyen Özdağ, Erdoğan'ın 8 Haziran 2018 tarihinde CNN Türk’e verdiği mülakatta da “FETÖ’yü biz büyüttük, aldatıldık” dediğini aktardı.

"Erdoğan’ın FETÖ’ye her istediklerini verdiklerine yönelik itirafları ile 15 Temmuz sonrası yargılama süreçleri sözlerimi doğrulamıştır" diyen Özdağ, "Yaptığım bu tespit, düşünce hürriyeti kapsamında ifade edilmiş bir siyasi eleştiridir" diye konuştu.

"Erdoğan eleştirdiğim dönemde Cumhurbaşkanı değil Başbakan'dır"

Özdağ ayrıca "Erdoğan’ın son Haçlı Seferi FETÖ ile mücadelesi 2014 sonrasında başlamış olsa da bu, daha önce gerçekleşen tahribatın varlığını ortadan kaldırmamaktadır. Erdoğan anılan politikalarını eleştirdiğim dönemde 'Cumhurbaşkanı' değil 'Başbakan'dır. Diğer bir ifade ile söz konusu eleştiriler teknik olarak Cumhurbaşkanının değil Başbakanın politikalarına yöneliktir" dedi.

"Erdoğan’ın kendisinin kabul ettiği, benimsediği fikirlerinin tarafımca dile getirilmesi, hakaret fiilinin TCK kapsamında tanımlanan unsurlarına uygun düşmediği için isnat edilen fiilin sübuta erdiğini kabul etmek mümkün değildir" savunmasında bulunan Özdağ, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdim, ancak hiç hakaret etmeyi düşünmedim. İzlediği politikalar ve yanlış bulduğum açıklamalardan ötürü ne kadar öfkelensem de hakaret etmeyi düşünmedim. Çünkü ister yasal düzenleme olsun ister olmasın; Recep Tayyip Erdoğan, armasında 16 Türk Devleti’nin varlığının ifade edildiği kadim Türk Devleti’nin son halkası olan Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet başkanıdır…"

Beraat talebi

Özdağ, "Sonuç olarak, suç unsuru olduğu iddia edilen sözlerim siyasi eleştiri sınırlarını aşmadığından, beraatımı talep ederim. Tüm Türk milletine ve bağımsızlığını koruma mücadelesi veren Türk yargı mensuplarına saygılarımı sunarım" dedi.

10 Eylül'e ertelendi

Mahkeme heyeti duruşmayı 10 Eylül 2025'e erteledi.

Tutuklu bulunduğu dava 11 Haziran'da

Özdağ, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama" suçlamasıyla tutuklu bulunuyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, bu suçtan hazırladığı iddianamede ise 7 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası isteniyor. Özdağ'ın bu davasının duruşması ise 11 Haziran'da İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek. (Politika Servisi)