23 Nisan 2013 12:56

Din eğitimi değil, kaliteli eğitim

Fehmi Kaya, otizmli çocukların doğuştan ateist olduğunu söylemiş ve bir de çözüm önerisinde bulunmuştu: Otizmli çocukları inançlı hale getirmek.

BAKANLIK DA VERMEK İSTEMİŞ

Gazetemize konuşan Adem Kuyumcu, geçtiğimiz yıllarda Milli Eğitim Bakanlığından yetkililerin zihinsel engelliler ve farklı gelişim gösteren bireylere din dersi eğitimi vermek için öneride bulunduğunu, ancak bu uygulamaya karşı çıktıklarını söylüyor. Kuyumcu, “Otizmli bireylerin özel bir eğitime ihtiyacı var. Her şeyi bırakıp din eğitimi vermek olmaz. O dönem resmi olarak yapılamayan din eğitimini, şimdi çeşitli sivil toplum örgütleriyle yapmaya çalışıyorlar” diyor.

BU PROJELERE FON VERİLİYOR

Adem Kuyumcu, Adana’da bulunan derneğin din eğitimi vermeyi isteme nedenini de şöyle açıklıyor: “Bu tarz projelere devlet tarafından fon veriliyor. Bu derneğin de böyle bir şey ortaya atması tamamen rant için. Biz sesimizi yükseltmeseydik ve bu yaklaşıma karşı çıkmasaydık, belki de bir proje olarak önümüze gelecekti bu din eğitimleri.”  

Bakanlığın ve belediyelerin imkanlarının otizmli çocuklara ücretsiz din eğitimi vermek için değil, otizmli bireylerin daha özel ve yoğun bir eğitim alması için harcanması gerektiğini söyleyen Kuyumcu, “Otizmli bireylerin doğru bir eğitimle topluma uyumları sağlanmalıdır” diyor.


‘TÜMÜYLE BİLİM DIŞI’

PROF. Dr. Serdar M. Değirmencioğlu (gelişim psikologu), Cumhuriyet Üniversitesi Psikoloji Bölümü: Fehmi Kaya’nın sözleri hem bilime aykırı, hem de bilim etiği ile tümüyle ters düşen çarpık bir anlayış yansıtmaktadır. Bu anlayış, otizmli çocukların yararına değil, tam tersine zararınadır. Bütün otizmli çocuklar ateist değildir. Öte yandan bu sözler, “Bütün çocuklar dindar olmalıdır” düşüncesi üzerine kuruludur. Oysa din bir inanç meselesidir. Bilim çocukların dine inanıp inanmamalarına karışmaz. Bilim çocuklara dinsiz veya dindar olmaları için baskı yapılmasına da karşıdır. Çocukların dindar olması gerektiği görüşü, bilim dışı bir görüştür. Bu görüşe dayanılarak geliştirilecek uygulamaların hiçbir bilimsel geçerliği olamayacağı gibi, bu uygulamalar bilim etiği ve çocuk hakları açısından da kabul edilemez. “Otistik çocukların beyinlerinde inanç alanı olmadığı” görüşü tümüyle bilim dışıdır. Beyinde “inanç alanı” diye bir bölüm bulunduğu iddiası, bilimin din propagandası için çarpıtılmasıdır. Haberdeki görüşler ve kullanılan dil, bilim ile taban tabana zıttır. Otizmli çocukların “doğuştan ateist” olduğu iddiası korkunç bir cehalet göstergesidir. Her çocuk doğuştan dinsizdir. Bir çocuk din ile çok sonra tanışır. “Ateizmin, otizmin bir farklı versiyonu olduğu” ve bunun araştırmalara dayandığı iddiası ise tümüyle asılsızdır ve din propagandasından ibarettir. İhlas Haber Ajansı’nın bu haberi, habercilik etiği ile bağdaşmamaktadır. Bu görüşlerin bilim ürünü gibi sunulması ve bir otizm uzmanından görüş alınmamış olması yanlıştır. Haberde Kaya’nın “sosyolog” olduğu belirtilmektedir. Otizm sosyologların eğitimi veya çalışma alanı içinde değildir.


OTİZMLİ BİREYLERİN NEYE İHTİYACI VAR?

Fehmi Kaya’nın söylediği sözler, otizmli bireyler için devletin sağlaması gereken imkanları da yeniden gündeme getirdi. İşte Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği Başkanı Adem Kuyumcu’nun dikkat çektiği noktalar: * Rehabilitasyon merkezlerinde aylık 8 saat, yani haftalık 2 saat eğitim veriliyor. Bu hiçbir işe yaramıyor. Eğitim saatinin arttırılması lazım.   * Verilen rehabilitasyon eğitiminin de daha kaliteli olması gerekir. * Bu bireylere öz bakım becerilerini kazandırmak gerek. * Yetişkin olan otizmlilere, iş eğitimi verilmeli ve istihdam yapılmalı. Bu bireylere aileleri bakıyor. Anneleri öldükten sonra, bir güvencesinin olması gerekir. * Otizm bir hastalık değil ve bir çocukluk hastalığı da değil. Büyüdükleri zaman geçmiyor. Bu bir genetik bozukluk da değil, gelişim bozukluğu. Tedavi edilemez. Ama yoğun ve doğru bir eğitimle gelişimleri ve topluma uyumları sağlanabilir. 


‘NE VİCDANA NE İNSANLIĞA SIĞAR’

Fehmi Kaya’nın açıklamalarına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin tepki gösterdi. Şahin’in twitter hesabından yaptığı açıklama şöyle:
“OTİZMLİ çocuklarımızla ilgili bir şahsın basında da yer alan ifadeleri ne bilimsel gerçeklere, ne vicdana ne de insanlığa sığıyor. Bizler yaptığımız çalışmalarla, gözlemlerimizle Otizmli çocuklarımızın ailelerinin ne büyük fedakarlıklarla onları yetiştirdiğini biliyoruz.
Aileler bu sözlerden incinmiştir. Haklılar. Sonuna dek onların yanındayız. Üstelik Otizmli çocuklarımızın eğer doğru yönlendirilirlerse ne büyük başarılara imza attığını da görüyoruz. 2 Nisan'da Türkiye'nin ilk Otizm Eylem Planı'nı açıkladık. Çalışmalarımızla onlar için daha güzel bir gelecek planlıyor, otizmli çocukların gözlerindeki ışığın çok daha parladığı günleri hedefliyoruz." (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et