18 Nisan 2013 11:47

Performansta yeni ölçüm: 3 dakika 90 kelime

Kamu hizmetlerinin her alanda tasfiye edilmesi ve yeni üretim modellerinin dayatılması tüm hızıyla devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda birçok farklı performansa imza atan kamu kurumları şimdi de yeni bir uygulamaya imza atıyor.Geçtiğimiz aylarda, Ankara İŞKUR’da uygulamaya başlanan altı butonlu performans ölçümü ile bu ala

Performansta yeni ölçüm: 3 dakika 90 kelime
Paylaş
Ramis Sağlam

Geçtiğimiz aylarda, Ankara İŞKUR’da uygulamaya başlanan altı butonlu performans ölçümü ile bu alanda adeta çığır açtığını(!) söyleyebiliriz. İşsiz vatandaş, iş bulma umuduyla geldiği, İŞKUR’dan haklı olarak bütün isteği iş bulmaktır. Fakat iş bulduğunda muhtemelen kendisine de uygulanacak, performans ölçümünün de bir aracı olmak vardır. Genç İş Meslek Danışmanı, bütün becerisini kullanarak dinlediği işsiz vatandaşa muhtemelen yardımcı olacaktı. İMD, işsiz vatandaşa iş bulamadığında ya da istediği gibi bir iş bulamadığında “Performans Ölçüm Aleti” çalışmaya başlayacaktır. Beklediği işi bulamadığı için “Memnuniyetsiz” işsiz vatandaş İş Meslek Danışmanının performansını, üzerinde “çok iyi-iyi(yeşil renkli)-kötü-çok kötü-ilgisiz(kırmızı renkli)” butonları kullanarak ölçüm işlemine önemli katkıda bulunacak. Ne ala değil mi? Memleketteki işsizliğin sorumlusu daha önce İŞKUR ilan edilmişti. Şimdi de yeni istihdam edilen İş Meslek Danışmanları işsizliğin günah keçileri olacaklardır. Ülkedeki gidişattan birkaç daha suçlu (günah keçisi) bulduk mu, AKP Hükümeti tüm sorumluluklardan kurtulacaktır.
AKP Hükümetinin Çalışma ve Sosyal Güvenlikten Sorumlu Bakanı Çelik geçtiğimiz günlerde, memurların rotasyon uygulamasını gündeme getirerek, yeni bir karmaşaya ve belirsizliğe neden olmayı başardı. Hükümet cenahından, değişik zamanlarda olur olmaz zamanlarda benzer lakırdılar duymaya tüm kamuoyu gibi biz kamu emekçileri olarak da nedense çoktan alıştık. Enerji Bakanı Yıldız’ın, memurların çalışma süreleri için de “Gün doğumundan gün batımına kadar” ifadesini kullanmıştı.  Üç yılda bir ZORUNLU rotasyon uygulamasına değil ama performans uygulamasına yeni bir örnek de adliye koridorlarına düştü.
Bakırköy, Büyükçekmece ve Küçükçekmece Adalet Dairelerinde ve artık tüm adliyelerde görev yapan zabıt katipleri ile Yazı İşleri Müdürlerinin yeterlilik sınavına tabii tutulacağı kararı açıklandı. Zabıt katipleri için başarı kriteri ise 3 dakikada yanlışsız en az 90 kelime yazma kriteri, bu da yeter mi? Yetmez, anlam bütünlüğü ve kelime tekrarı veya atlama da yapılmayacak. Buraya kadar “Ne var?​” diye sorabilirsiniz. Bilmeyenler için bu uygulama yeni işe başlayacak zabıt katipleri için zaten yıllardır uygulanıyor. Adalet Bakanlığının atama-yükselme yönetmeliğinde de böyle yazıyor. Sorun ne derseniz bu sınav yıllardır, adalet saraylarında(!) görev yapan yargı emekçilerinin şimdilik İstanbul’daki 3 Adalet Dairesinde görev yapan tüm zabıt katiplerine uygulanacak olmasındadır. Zabıt katibi değil mi? Yazsın kardeşim de diyebilirsiniz. Adalet saraylarında işe başlayan tüm zabıt katipleri öncelikle  daktilo, şimdi de bilgisayar kullanmazlar. Birçok farklı iş (Tarama, İcra vb.) vardır. İsimleri zabıt katibi de olsa yaptıkları farklı işlerden dolayı klavye yazım kullanımları zayıflamıştır. Yıllarca bürolarda çalışan yargı emekçileri işe ilk girdikleri günlerde ki gibi genç olmadıkları gibi mesleki hastalıklara (kol, el, bilek ağrısı, bel rahatsızlığı) yakalanırlar. Bunların önemi var mıdır?
Yoktur! Adalet saraylarının köleleri robotturlar ve onların hastalanma gibi lüksleri yoktur.
Bakırköy Adalet Komisyonu, sınav tarihlerini, koşullarını da aynı kararla belirlemiş. Yani yolu yok işler düzeltilecek(!). Mesleki hastalıklara yakalanan, zabıt katipliği dışında çalıştırıldıkları için klavyeleri zayıflayan yargı emekçilerine ne olacak? Sayın Komisyon, kararda bunun da altını çizerek onu da belirlemiş; sözleşmeli olanların sözleşmesi fesholacak, kadrolu olanların ise iş yoğunluğu az olan başka (il dışı)  adliyelere tayin işlemi yapılacak.
İlk etapta aklımıza gelen soruları peşi sıra sıralayalım.
Yıllarını adliye saraylarının dar, sağlıksız duruşma salonlarında, tozlu pis arşivlerinde, her türlü şiddete (adalet arayan yurttaş-hakim ve savcı) maruz kalarak ömürlerini veren yargı emekçisinin yıllarının hesabı ne olacak?
Performans ölçüm sınavına tabi tutulan personelin yaşları, mesleki rahatsızlıkları göz önünde bulundurulmadan eşit olmayan sınava nasıl tabi tutulabilirler?
Sormak lazım, yıllar önce göreve atanan hakim ve savcılar, benzer bir mesleki yeterlilik ya da performans ölçümüne tabi tutulmuş olsalar sonuç ne olurdu?  
Performansa karşı çıkanlara sorulan, ilk soruyu ben de buradan sorayım: “tembel memurlar(!) ne olacak? Tembel memurlar ne olacak, nasıl ayrılacaklar? İşin o kısmı o kadar basit, değil. Performans, öncelikle çalışanla-çalışmayanı ayırt etme aracı değil, emekçileri birbirlerine düşürüp sömürme aracıdır. Sistematik tembelliğin sorunu da, çözümü de emekçiler değildir.   
Bu konuyu geçtiğimiz hafta, örgütlü olduğumuz adliye birimlerindeki yargı emekçilerinin gündemine sokmaya çalışırken, yandaş ve promosyoncu sendikalar indirim reklam ilanlarını dağıtmaya devam ediyorlardı.
Süreç hızlı ve acımasız işliyor; ya sürece dur diyeceğiz ya da bu çarklar performans, sözleşme ve iş güvencesizlik çarklarının içinde un ufak olup köleleşeceğiz!

*BES İzmir Şube Başkanı

ÖNCEKİ HABER

Adana’da işçi sağlığı sempozyumu

SONRAKİ HABER

Kahramanlar podyumda

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...