BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, halkın barış istediğini söyleyerek, parlamentonun da bu barış isteğine uygun hareket etmesini istedi. Kışanak, parlamentoda, sadece parlamenterlerden oluşan bir komisyon olabileceği gibi, parlamento dışında özerk, bağımsız, parlamentodaki partilerin de üye verdiği komisyon kurulabileceğini söyledi. 4 Nisanda Amara’ya, Öcalan’ın doğum gününün yanı sıra Kürtlerin doğuşu ve barışa giden yolun başlangıç günü olarak kutlamak için de gideceklerini ifade eden Kışanak, halkı ve yetkilileri bu doğrultuda hareket etmeye çağırdı.
BDP Meclis grubunda barış süreci ve akil insanlar komisyonu, parlamentonun işlevi ve 4 Nisanda Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutlamak için Amara’ya gidiş gündeme geldi.
BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, konuşmasına gruba katılan kadın konukların azlığına vurgu yaparak başladı ve “daha fazla katılın, burayı kadın rengine dönüştürün” dedi.
Yürütülen süreçten hem kaygılı hem umutlu olunduğunu belirten Kışanak, süreci şeffaf götürdüklerini ifade ederek, kamuoyuna “Biz hangi bilgilere sahipsek, aynı bilgilere sahipsiniz” diye seslendi. Süreci, “başlamış ancak henüz bitmemiş bir yolculuk” olarak nitelendiren Kışanak, sürecin arkasındaki toplumsal desteği açığa çıkarırlarsa, yolun sonunda herkesi mutlu edecek sonucun çıkacağını söyledi.
‘HER KESİMİ TEMSİL ETMELİ’
Başbakan Erdoğan’ın süreci tek başına yönetiyormuş, her şeye tek başına karar veriyormuş havasındaki konuşmalarının yarattığı kaygılara vurgu yapan Kışanak, “Süreç çok taraflı, çok aktörlü. Herkesin sürece katılımı zaruri” dedi. Arzularının toplumsal uzlaşı çıkarmak ve geleceğe yolculuğu başarı ile yürütmek olduğunu belirten Kışanak, kurulacak Akil İnsanlar Komisyonu’nun da sürece böyle bakması gerektiğini söyledi. Komisyonun, “kapsayıcı olması, toplumun tüm kesimine hitap etmesi, barış, demokrasi ve çözüm hedefi doğrultusunda sürece yaklaşması” gerektiğini belirten Kışanak, komisyonda adalet ve toplumsal temsiliyet duygusunun da olmasının zorunlu olduğunu söyledi. Komisyonun, taraflara eşit mesafede durabilen, tarafgir olmayan, barışın ve özgürlüklerin yanında taraf tutabilen ve süreç ve çözüm konusunda birikimi ve deneyimi olan kişilerden oluşmasının önemine değinen Kışanak, “bağımsız, özerk, herhangi bir kamu kurumuna bağlı olmadan çalışabilmeli” dedi.
PARLAMENTO BARIŞTAN YANA OLMALI
Parlamentonun karar alamayacağı, yasa çıkaramayacağı gibi tartışmaları eleştiren Kışanak, herkese sorumluluk düşüyorsa, sorumluluk düşmeyen tek yerin parlamento olamayacağını ifade etti. Bu görüşün parlamentoya saygısızlık olacağını da belirten Kışanak, “Halk toplumsal barış ve çözüm sürecini destekliyor. Parlamento da halkın, milletin iradesini temsil ediyorsa, sorumluluğunun gereğini yerine getirebilmeli” dedi.
Geçmişte çıkarılan savaş tezkerelerine atıf yapan Kışanak, “Geçmişte ölmek ve öldürmek için ellerini kaldırdılar. Bir kez de ellerini vicdanlarına koysun ve barış için kaldırsınlar” diyerek parlamentoda barış için yasal düzenlemelerin yapılmasını istedi.
Parlamentonun tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya olduğunu da belirten Kışanak, “Parlamento halkı, toplumu temsil ediyor. Halk da barış istiyor. Parlamento barış kararı almalıdır” diye konuştu. Doğu Timor, Fas, Arjantin, Guatemala gibi ülkelerin parlamentolarından örnekler veren Kışanak, parlamentonun süreçte aktif rol oynayabileceğini söyledi.
Çeşitli toplum kesimleriyle yaptıkları toplantılara atıf yapan Kışanak, geniş bir desteğin yanında kaygıların da olduğunu aktararak, kaygıları gidermenin yolunun sürece aktif katılmaktan geçtiğini söyledi. Kışanak, “Kaygılarınızı bırakın demiyoruz, bu kaygılar bizi frenleyen, engelleyen noktada olmasın” dedi.
Başkalarının B, C, D planları olabileceğini, ancak kendilerinin tek bir planları olduğunu aktaran Kışanak, “Bizim tek planımız, barış, çözüm, haklarımız, özgürlüklerimiz. Bu plan için de kendimize, örgütlülüğümüze, direnişimize güveniyoruz” diye konuştu.
ÖCALAN’IN DOĞUM GÜNÜ
4 Nisanın Öcalan’ın doğum günü olmasının yanı sıra Kürt hareketinin yeniden tarih sahnesine çıkışının, var oluşunun da yıl dönümü olduğunu belirten Kışanak, bu yıl 4 Nisan’ı aynı zamanda, kendilerini barışa, özgürlüğe götürecek yolun başlangıcı olarak da kutlayacaklarını söyledi. Tüm halkı da bu doğrultuda 4 Nisanda Amara’ya çağıran Kışanak, devletin, hükümetin de yaklaşımının bu doğrultuda olmasını istedi.
Sürecin önemine vurgu yapan Kışanak, gerginliği artıran bir üsluptan kaçındıklarını, bin kere ölçüp, tartıp öyle konuştuklarını söyledi. Kışanak, herkesi üslubunu düzeltmeye çağırdı.
Üniversiteler başta olmak üzere ırkçı saldırılara ve çatışmalara da dikkat çeken Kışanak, MHP lideri Bahçeli’yi sorumluluğa davet etti. Kışanak tüm gençlere de “soğukkanlı, sağduyulu davranma” çağrısı yaptı.
Kızıldere katliamının yıldönümüne de vurgu yapan Kışanak, Türkiye’yi demokratik, özgürlükçü ülke yapmak için hareket eden ve yaşamını yitiren tüm gençliği andı. Kışanak “Gelin demokratik Türkiye’nin inşası için çalışalım. Türkiye’yi özgür yarınlara, demokratik geleceğe taşıyacak faaliyet içinde olalım” çağrısı da yaptı. (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et