30 Mart 2013 03:42

Rejim bize 50 yıl açlık siyaseti uyguladı

Fatih Polat / Mehmet Aslanoğlu

Biz bu görüşmeyi yaparken, Arap halkına mensup iki kişi sorunlarının çözümü için bu komiteye başvuruda bulunuyordu. Bu arada, her kurumda Kürt Yüksek Konseyi’nin bayrağı var. Birlikte hareket etme ve herkesin bu ortak iradeyi tanımasının teyidi olarak bunu özellikle vurguluyorlar.

Sokakta röportaj yaptığımız Salih Sadık ise, Derik’e göç etmiş bir köylü. 21 yıldır Derik merkezde yaşadığını söylüyor ve ekliyor: “Rejim 50 yıl açlık siyaseti uyguladı bize. Bugün artık o yok. Kürt partileri bu ortamda birlik içinde olmak zorunda. Ama Mustafa Cuma’nın Azadi Partisi ve Abdulhakim Bışar’ın El Parti’si bu halk için ne yapıyor? Sadece kuru gürültü. Particilik adı altında Kürt halkının mücadelesine karşıtlık yapıyor. Hewler’i mesken edinmiş. Ne yapıyorlar orada Allah aşkına?​”


SAĞLIK İŞLERİ NE DURUMDA?

Peki sağlık işleri burada nasıl örgütleniyor? Bu soruyu da Sağlık Meclisi ve Sağlık Komitesi temsilcisi Dr. Lezgin Remo’ya soruyoruz: “35 kişiden oluşan bir Derik Sağlık Meclisi’miz var. Devrimden sonra çalışmalarımıza başladık. Hemen her bölgede Sağlık Meclisi var. Rejimi buradan temizlerken, sağlık alanında sorunlar ortaya çıkmasın diye ortaya çıktı bu Meclis. Halkın sağlığını koruyoruz. Serekaniye’de, Afrin’de şimdi de Halep’te savaştayız. Buralara destek için doktor ve sağlıkçı gönderiyoruz. Gelen yaralıların tedavisiyle ilgileniyoruz.  Kürt Yüksek Konseyi’ne bağlı çalışıyoruz.”


ASAYİŞ BERKEMAL

Asayiş işlerinin nasıl gittiğini de doğrudan muhataplarına sorduk. Nevaf Ahmed, Batı Kürdistan Asayiş Yöneticisi. “Batı Kürdistan Asayiş’i bütün Batı Kürdistan’ın Asayiş’idir, sadece Kürtlerin değil. Diğer halklardan da bize katılanlar var. Arap, Hristiyan tüm milletlerden” diyerek söze başlıyor.

Asayiş biriminin bir yıldır faaliyet yürüttüğünü belirten Ahmet, şöyle devam ediyor: “Burada halkın sorunlarını çözme yoluna koymaya çalışıyoruz. Hem halktan aldığımız bilgiler doğrultusunda sorunlara müdahale ediyoruz, hem de Halk Mahkemesinin kararlarını yerine getiriyoruz. Kürt Yüksek Konseyi’ne bağlı olarak çalışıyoruz. Kadın arkadaşlarımız da Asayiş üyesi olarak görev yapıyor. Yönetim kademelerinde de yer alıyorlar.”

Derik Halk Mahkemesi üyelerinden biri de bir Hristiyan olan Yuhanna İsa. “Binlerce yıldır birlikte yaşıyoruz. Süryaniler, Hristiyanlar ve Kürtler arasında ayrımcılık yok” diyor.

Derik Halk Mahkemesi’nin 11 üyesinden biri olduğunu söyleyen İsa, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Borç, harç, tarla anlaşmazlığı, kavgalar, çatışmalar gibi davalara bakıyoruz genelde. Ama bir devlet mahkemesi gibi gaddarca, ceza vermeyi esas alan bir hukuk anlayışıyla değil. Daha çok sosyal bir adalet anlayışı ile davalara bakıyoruz.” Derik’te 4-5 bin Hristiyan yaşadığını belirten İsa, son 4-5 yılda çok göç verdiklerini söylüyor.


Devrim süreciyle birlikte şekillenen adalet yapılarından biri de Batı Kürdistan Halk Meclisi Adalet Divanı. Şimdi de sözü, görevi bakımından bizdeki Anayasa Mahkemesi’ni çağrıştıran Batı Kürdistan Halk Meclisi Adalet Divanı Üyesi Abdulrauf Haci’ye bırakıyoruz: “Aralık ayında Halk Meclisi oluşturuldu. Onun içinde kurulan kurumlardan biri de Adalet Divanı’ydı. Ben de seçilerek bu komisyonda yer aldım. Her ilçe ve kasabada mümkün olduğunca halk mahkemelerini kurduk. Bizim görüşümüze göre adalet, sosyal adalet ile hayata geçebilir. Adalet kurumlarımızda yer alınabilmesi için illaki hukuk eğitimi, avukatlık vasfı gibi özellikler aramıyoruz. Hukuk eğitimi almış insanlar ve avukatların yanı sıra sıradan vatandaşların da bu adalet kurumlarında yer almasını savunuyoruz. Mevcut kanunların toplum karşıtı olmayanlarını da uyguluyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana Batı Kürdistan’ın tamamında 4 bin sorunu ve davayı çözüme kavuşturduk. Gözaltı süresi 1 gün ile sınırlı. Ancak Halk Mahkemesi  gözaltı süresini en fazla 7 güne uzatabilir. Bu süre sonunda mahkemeye çıkmak zorunda. Bu dava  maddi bir cezalandırma yapılabileceği gibi hapis cezası da verilebiliyor.”

Ardından konuştuğumuz Derik Halk Mahkemesi Üyesi Mesut Sülemani de, “Bizim mahkememizde Kürt, Arap, Hristiyan ayrımı yok,  herkes eşit bizim gözümüzde” diyor. Halk Mahkemesi’nin 5’i kadın 11 üyesi var.


Bavê Dewran (Batı Kürdistan Halk Meclisi Üyesi) : Biz Batı Kürdistan Halk Meclisiyiz. Kuruluşumuzun amacı kendi idaremizi sağlamak. Derik’te, Derik Bölgesi Halk meclisi adı altında görev yapıyoruz. Kentimizin idaresini kendimiz yapıyoruz. Ele geçirdiğimiz şehirlerde, sistemi tasfiye ettik ve kendi sistemimizi kurduk. Meclisin çatısı altında sosyal alan, kültür sanat, kadın akademisi, gençlik merkezi gibi kurumlar oluşturduk. “Xademi Komitesi”, kentin hizmet işlerini yürütüyor. Bu komiteler kendi işlerini kendileri yürütüyorlar meclisin idaresi altında. Meclis Derik’te 320 kişiden oluşuyor. Yüzde 40’ı kadın. Tüm komitelerde kadınlar yer alıyor.

Bu devrim, halk devrimidir. Başlangıçta biz yönetimi ele geçirirken sistemle çatışarak ele geçirdik. Şu an yönetimi tamamen halk yapıyor. Oluşturduğumuz kurumlarda Batı Kürdistan’da yaşayan tüm halklar yer alıyor. Batı Kürdistan halkının tamamının bu meclise katılmasını, kendilerini yönetmelerini, kentlerini savunmalarını, işlerini birlikte yönetme ve yürütmelerini istiyoruz.

‘SADECE ÇETELERİ DEĞİL ERDOĞAN’I DA DURDURDUK’

Türkiye, Güney Kürdistan kurulurken de karşı çıkmıştı. Şimdi Batı Kürdistan’da biz halk olarak örgütlü olmasaydık buraya müdahale ederdi. Ama halkın örgütlülüğü karşısında buraya müdahale edemedi. Serekaniye üzerinden bunu yapmaya çalıştılar. Ama orada büyük bir direniş göstererek sadece çeteleri değil Erdoğan’ı da durdurduk. Kimseye saldırmıyoruz. Ama kim ki bize saldırırsa kanımızın son damlasına kadar direniriz.

Biz Batı Kürdistan Kürtleri olarak tüm halkları, herkesi kendi dostumuz ve kardeşimiz olarak görüyoruz. Türkiye ve Türk halkı da bunun içinde.


Hişyar Xelîl (Mala Gel-Halkevi- Göçmen Komitesi Üyesi): Mala Gel olarak, halkın arasında çıkan anlaşmazlıkları, sorunları, örneğin arazi sorunları, aileler arası sorunlar gibi birçok sorunu çözüyoruz. Sorunlar halk mahkemesine gitmeden önce bize geliyor. İlk kurulduğumuzda rejimden kalan sorunlar nedeniyle daha yoğun bir çalışma içindeydik. Şimdi günde 20 civarında başvuru alı- yoruz ve bu sorunları çözüyoruz. Ben aynı zamanda Göçmen Komitesi üyesiyim. Şu ana kadar Derik’e binlerce göçmen geldi. Rejimden kalan binaları, lojmanları, göçmenlere tahsis ediyoruz. İmkanlarımız ölçüsünde göçmenlerin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Ülkenin birçok yerinden, Kürt değil Hristiyan ve Araplar da göçmen olarak geliyor.


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yarın: Qamışlo.