Elveda minik adam

Henüz 9 yaşındayken Liverpool’un genç takım formasını sırtına geçiren Owen, çok değil sadece 6 yıl sonra 15 yaşında İngiltere milli takımının formasını giydi.
U 15 milli takımında 8 maçta attığı 12 golle dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

BİR YILDIZ PARLIYOR

‘Daha bıyıkları terlemiyor’ denecek yaşında 17’sinde 1996-1997 sezonunda Liverpool’un A takımında forma şansı yakaladı. Owen, o sezon yeşil sahaya toplam 2 sefer çıksa da Liverpool’un, Milton Keynes Dons’a 2-1 yenildiği karşılaşmanın tek golünü o kaydetti.
Kimsenin beklemediği, ‘Daha zamanı var’ dendiği dönemde kulübe, soyunma odası ve tribün 18 yaşındaki golcüye dar gelmeye başlamıştı. Kulübede atılan gole sevinen değil attığı golle sevindiren kişi olmaya kararlıydı. Genç oyuncu 1997-1998 sezonunda 36 maçta 18 gol atarak İngiltere Premier Ligi’nin gol kralı olmayı başardı.
Bu başarısı Owen’a 1998 Dünya Şampiyonası’nda İngiltere milli takımının kapılarını açtı. Dünya Şampiyonası’nda 4 maçta attığı 2 gol ve başarılı oyunuyla şampiyonanın en iyi genç oyuncusu oldu. Parlak kariyerinin yanına oyun içerisindeki olumlu tavırlarını da ekleyen İngiliz oyuncu, 1998-1999 yılında 30 maçta attığı 18 golle yine gol kralı olmayı başarmıştı. 20 yaşındayken iki gol krallığı bir dünya şampiyonası gören Owen, artık yalnızca ‘Micro Wave’ (küçük biri) değil küçük dev golcüydü.
İstikrarını koruyan İngiliz forvet, kimine göre kendisini tamamlayan  kimine göre ise yıldızını parlatan en iyi arkadaşını buldu; Emile Heskey!
2000’li yıllarda başlayan uzun forvetin yanına hızlı forvet sistemini  İnter, Arsenal, Bayern Münih gibi takımlarla birlikte Liverpool da benimsedi. Futbol oyunlarında en çok uygulanan, ‘Uzun forvete topu şişir indirilen topta hızlı forvetle golü kovala’ taktiği gerçek sahada sıkça görülürdü. İngiltere’nin futbola getirdiği ‘uzun top’ (Kalecilerin ilk degajının İngilizlerin yaptığını düşünürsek) Liverpool’un buradan yiyecek ekmeğinin bol olduğu söylemek anormal olmayacaktır.
2004-2005 sezonu ise sokakta top oynayan çocukların dilinden düşürmediği Zidane, Figo, Roberto Carlos, Raul, Casillas... Kadrosuyla galaktikos lakaplı Real Madrid’in yolunu tutmuştur. (Yıldızlar topluluğu olduğundan bu lakabı almıştır) Owen için yeni beyaz bir sayfa mı, yoksa başarılarla dolu kariyerine yıldızlı bir sayfanın eklenmesi mi ? Sorularının içerisinde 36 maçta 14 gol atan İngiliz golcü, kalitesini İspanya futbolunda da ispat etmeyi başarsa da uyum sorununu aşamadı ve yeniden Ada’nın yolunu tuttu. Bu seferki durağı Owen’a 25 milyon avro vermeyi kabul eden Newcastle United olacaktı.

KARİYERİNE SAKATLIK DARBESİ

Newcastle United’a büyük umutlarla transfer edilen golcü oyuncu, 7 golle maç başına ortalama olarak en parlak dönemini geçirse de sakatlıklardan bir türlü kurtulamadı ve yalnızca 11 kez forma giyebildi. 2006-2007 yılına girildiğinde sakatlığını atlatan başarılı oyuncu ilk üç maçta golle tanışamasa da oynadığı oyunla Newcastle taraftarlarını ümitlendirdi. Yönetimin, taraftarların, Owen’ı izlemek isteyen futbolseverlerin ve tabi ki Owen’ın kursağında kaldı bu ümit. Tüm spor dallarında emek harcayan sporcuların korkulu rüyası çapraz bağ yırtığı Owen’ın kapısını çalmakla kalmamış içeri girmişti. 1 sezon boyunca sahalardan uzak kalan Owen, 2007-2008 sezonunda kas problemleri çekse de 29 maçta 11 gol atmayı başardı. Owen, gelecek sezon için yeniden ümit vermesine rağmen 3 sezondur istikrara oturmayan maç temposu, bitiriciliğinden kaybettikleri ve futbola az da olsa küskünlüğü düşünüldüğünde, 2008-2009 sezonunda 28 maçta neden 8 golde kaldığı bir çok kişiyi ikna edecektir.

BOŞLUĞU DOLMADI

30 yıl sonra golcülüğü, kariyeri konuşulmayacak fakat 2000’li yıllara uzun forvet, hızlı forvet taktiğini uygulayan en iyi kısa forvetler arasında her daim hatırlanacaktır. İngilizler açısından ise durum ortadadır. Owen’a olan özlem Wayne Rooney ile bitirilmeye çalışıldı. Hatta Owen’dan daha güçlü olduğundan bir adım ötesi beklendi. İhtiyaçları karşıladı desek tam üzerine denk gelir. Owen’ı aratmadı demek ise haksızlıktır.

BİR DEVRİN KAPANIŞI

Newcastle’da sözleşmesinin bitmesiyle birlikte Manchester United’ın yolunu tutan Owen, artık İngilizlerin golcüsü değil gol ümidi ve sahadaki abisiydi.
Kırmızı Şeytanlarda da sakatlıklardan kurtulamayan İngiltere milli takımının bir dönemki 10 numarası, Şampiyonlar Ligi’nde 6 maçta 4 gol atma başarısı göstermesine rağmen ligde 19 maçta 3 gol atabildi. 2010-2011 ve 2011-2012 sezonunu da Alex Ferguson’un ekibinde geçiren yıldız oyuncu, sakatlık illetinden yine kurtulamadı ve İngiltere’de son 3 senedir adından bahsettiren Stoke City’nin yolunu tuttu.
Yeni bir sayfa açan Owen’ın hayatında yeni sorunlar kendisini gösteriyordu.
Stoke City’de sakatlıktan kurtulan Owen’ın başında artık yeni bir bela vardı; golcülüğünü kaybetmiş, eski gücünde değil ve toplara ayağını sokacak cesareti kalmamıştı. Şüphesiz golcü oyuncu da bunların farkındaydı ve aktif futbol kariyerini bitirme kararı aldı.

BALLON D, OR, 2001

LİVERPOOL'daki harika yılı ve İngiltere formasıyla gösterdiği performans sonrasında, Michael Owen, Avrupa'da yılın futbolcusu seçilen dördüncü İngiliz olma ünvanına erişti.
Daha sonra Real Madrid'de takım arkadaşı olacağı Raul'u geride bırakan yıldız oyuncu, dünyanın en kaliteli santrforlarından olduğunu resmi olarak belgelemiş oldu. (İstanbul/EVRENSEL)