1 Nisan 2024 00:06

Kayyumlara karşı yeniden halk iradesi

“Sandıkta oluşmuş bu gücün, yarından itibaren sandık sonuçlarını tanımamakta mazhar olan bu iktidara karşı birleşik bir güce dönüşmesi gerekliliği gün gibi ortada.”

Kayyumlara karşı yeniden halk iradesi

Kaynak: MA

Orhan KURUL
Emek Partisi MYK Üyesi

Takvimin yaprakları 11 Eylül 2016 tarihini gösteriyordu. DBP’li 24 belediyeye kayyum atanmıştı. Gerekçe bugüne kadar dillendirile geldi, “Terör”        . Sonra bu ilk kayyumculuk 17 Kasım 2016’ya kadar sürdü ve o dönem DBP adıyla kazanılmış belediyelerin neredeyse tamamına kayyum atandı.

Sonra takvimin yaprakları ileri sardı, 31 Mart 2019 yerel seçimleri sonrasında tarih bir şekliyle tekerrür etti. 2019’daki yerel seçimlere “Bu bir demokrasi referandumudur” diyerek katılan HDP 65 belediye kazandı. Sonra 19 Ağustos 2019’da HDP’nin Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine daha sonra da neredeyse tamamına kayyum atandı. Her iki dönemde de kayyum atanan belediyelerin belediye başkanları tutuklandı, bir kısmı hâlâ cezaevinde.

Şimdi yeniden bir yerel seçim gerçekleşti ve resmi olmayan sonuçlara göre yine daha önce kayyum atanmış birçok yer yeniden DEM Parti tarafından kazanıldı. Seçim kampanyaları başladığından beridir bölge kentlerinin birçoğunda “Bu nasıl bir seçim, seçim heyecanı yok!” deniliyordu. Bazı kentleri dışarıda tutarsak hakikaten de bölge illerinde bir ‘ilgisizlik’ hali mevcuttu. Bunun çeşitli nedenleri elbette ki var ancak öne çıkan en önemli nedenlerinden ilki, geçtiğimiz genel seçimlerde halkta oluşan beklentinin, seçim sonuçları üzerinden boşa düşmesi! Seçimden sonra “Bir şey değişmez” değerlendirmelerinin yarattığı en temel sonuçlardan biri de bu seçimlere ilgiyi azalttı. Diğer önemli şey de yeniden kayyum atanabilme ihtimalinin hep varlığını koruyor olması!

KAYYUMLARI DA KAYYUMLARI GETİRENLERİ DE HALK SÜPÜRECEK

Bu yerel seçimlerin şimdiye kadar ortaya çıkan sonuçları çok açık şunu gösteriyor, seçimlere olan bütün ilgisizliğe ve yeniden kayyum atanma riskine karşın, Kürtler yine sandığa gitti ve kayyuma karşı oy kullandılar. Mesele iradeyse, sandıksa, “Alın irade, alın sandıkta sonuç” dediler. Ancak meselenin bu kadarla sınırlı olmaması gerçekliğini yazının başında geriye sardığımız takvimin yaprakları gösteriyor. Geçtiğimiz her iki yerel seçim sonrasında, atanan kayyumlara karşı mücadele geri adım attıramamıştı. Yanlış anlaşılmasın, bunu sadece kayyum atanan yerlerdeki halkın mücadelesiyle sınırlı tutmuyorum. En nihayetinde kayyum, yalnızca Diyarbakır’ın, Mardin’in, Van’ın, sorunu değil! Ancak hatırlayalım, kayyumlar atandıktan sonra başta kayyum atanan kentler olmak üzere kayyum atamalara karşı yapılan eylemlerin, protestoların cılızlığı gözle görünür durumdaydı. Kuşkusuz kayyumların engellenmesi yalnızca bu eylemlerin cılızlığı ya da daha güçlü olmasıyla da ilişkili değil. Hem 2016 sonrasındaki baskı hem de burjuva siyasetin kabaca “Sandıkta oy ver, gerisine karışma” politikasının bir tezahürünün sonucu olarak da kayyuma karşı mücadele geçtiğimiz iki dönem çok sınırlı kaldı, bu sınırlılık da geri adım attıramadı. Bir süredir, Kürt burjuvazisi kayyuma karşı mücadeleyi ‘kayyum atayanlarla iş birliğiyle’ sınırlamaya çalışıyor. Ancak bugüne kadarki pratikler, Kürt halkının seçme ve seçilme hakkının büyük bir kısmını elinden alan bu gerici iktidarın, mücadelenin çıtasını geriye çektikçe, ‘daha geriye daha geriye’ taktiğini ortaya koydu. O yüzden sandıkta oluşmuş bu gücün, yarından itibaren sandık sonuçlarını tanımamakta mazhar olan bu iktidara karşı birleşik bir güce dönüşmesi gerekliliği gün gibi ortada. Kayyumları da kayyumları getirenleri de süpürecek şey bu güçte!

DEM Parti Diyarbakır İl binası önünde bekleyen kitle

Fotoğraf: Dilan Temiz/Evrensel

KISA NOTLAR….

YENİDEN REFAH PARTİSİ GÖRÜNÜR BİR ÇALIŞMA YÜRÜTTÜ

Sadece bölge için değil, ülkenin geneli bakımından adı sıkça tartışmaların konusu edilen, Yeniden Refah Partisi, bu seçimlerde başta Urfa olmak üzere bölge kentlerinin bir kısmında görünür bir çalışma yürüttü. YRP, AKP’nin aday yapmadığı eski AKP’lieri aday yaptı. Bu seçimlerden aldığı güçle 2028 seçimlerine hazırlandığının propagandasını yaptılar sık sık. Başta Urfa’da, Elâzığ’da, Malatya’da, Antep’te YRP’nin aldığı oy oranları daha önce AKP’ye oy vermiş seçmenin bir kısmının bu seçimde AKP’ye oy vermediğini gösteriyor. Ne yazık ki AKP’ye gitmeyen oylar hâlâ AKP ‘türevleri’ içerisinde kalıyor.

HÜDA PAR’I DAHA FAZLA TEŞHİR ETME GEREKLİLİĞİ

Batman, bu seçimlerde bölgede en çok konuşulan illerden biri oldu. Hem DEM Parti içerisindeki tartışmaların bir kısmının basına yansımasından hem de HÜDA PAR’ın adayının olmasından dolayı. Süleyman Soylu, geçtiğimiz genel seçimlerden sonra katıldığı bir televizyon programında “HÜDA PAR adımı Türkiye’nin 20-30 yıl içerisinde Doğu ve Güneydoğu’da muhafazakar politika açısından yalnız kalan, kendi kodlarına dönmeye çalışan AK Parti ve Tayyip Erdoğan bu dönemin en büyük akıllarından bir tanesi olduğu. Bu çok güçlü bir sosyolojik adımdır ve büyük bir devlet aklıdır” cümlelerini kurmuştu. Devletin, bölgeyi ‘dizaynında’ HÜDA PAR’ın nasıl bir aparat olarak kullanılacağını itiraf ediyordu bu cümleler. Bu seçimde de seçim kampanyası boyunca AKP’nin Batman’da adayı olsa da görünür bir çalışma yapmadı ve HÜDA PAR’ın güçlenmesi için alanı onlara bıraktı. HÜDA PAR bölgede ki seçim kampanyası boyunca “En Kürdistani biziz” dedi, bu yönlü propaganda yürüttü. Daha önce dar alana sıkışmış seçim çalışmaları yürütürken bu seçimde başta Batman ve Diyarbakır olmak üzere aday çıkardığı birçok yerde görünür bir çalışma yürüttü. 2023 genel seçimlerinden sonra Meclise AKP eliyle sokulan HÜDA PAR bunu meşrulaşmanın bir vesilesi olarak kullandı. Ortaya çıkan seçim sonuçları da bunu gösteriyor. Henüz kayda değer bir oy oranına sahip olamasalar da iktidardan aldıkları destek, iktidarın meşrulaştırma girişimlerinin tamamı önümüzdeki dönem HÜDA PAR’ın gerici politikalarını daha fazla teşhir etmenin zorunluluğunu gözler önüne seriyor.

ÖN SEÇİM TARTIŞMALARI, SEÇİM SONRASI DEVAM EDECEK

Aday belirlemelerin ön seçim ile yapılması her ne kadar ‘demokrasi şöleni’ olarak nitelendirilse de neredeyse bu yöntemin uygulandığı bütün bölge kentlerinde çeşitli sorunlar yaşandı. Bu sorunların kendisi DEM Parti’nin uzun zaman ‘tam kadro’ seçim çalışması yapamamasına da etki etti. Ön seçim öncesi aday adayları arasındaki gerilim, ön seçim sonuçlandıktan sonra “Siyaseti bırakıyorum”a kadar vardı. Şimdilik dinmiş olsa da seçim sonrasında bu tartışmalar çeşitli şekillerde devam edecek gibi görünüyor.

 SEÇİMİN GÜVENSİZLİĞİNE DAİR HAKLILIK…

Şırnak bölgede seçimlerin en çok merak edilen kentlerinden biriydi. 2016 yılının kasım ayında DBP’li Şırnak Belediyesi’ne kayyum atanmış, ardından 2019 yılında gerçekleşen yerel seçimlerini de ‘taşıma seçmen’ ve kolluk güçlerinin Şırnak merkezde oy kullandırılması sonucunda AKP tarafından kazanılmıştı. Bu seçimde başta Şırnak ve Ağrı olmak üzere, ‘taşıma seçmenler’ üzerinden ortaya çıkan görüntüler, bölgede seçimin güvenliği tartışmalarındaki haklılığı da bir kez daha ortaya koydu. Bu görüntüler, halkın sandığa yansıyacak iradesini değiştirmeye yönelikti. Defalarca tekrar edilmiş olsa da bu yaşananlar, halk kendi iradesini sandığa yansıtma tutumundan vazgeçmedi!

DERSİM İTTİFAKI

Dersim seçim sonucu kutlaması

Fotoğraf: Evrensel

Dersim seçimlere ittifakla gidilen tek bölge ili. Dersim ittifakı olarak il merkezinde seçimlere DEM adıyla katılan DEM Parti, EMEP, SMF, EÖC, Partizan ve TİP ittifak tartışmalarının gölgesinde başlamıştı seçim çalışmalarına. İttifakın açıklandığı günden sonra bir süre ittifaka dahil olan partilerin tabanlarında kırgınlık ve küskünlükler gelişmişti ve bu seçim çalışmalarına yansımış görünüyordu. Seçime yaklaşık 2 hafta kala ittifak bileşenleri tabanlarındaki kırgınlıkları çok büyük oranda onarmış ve bu hal seçim çalışmalarına da yansımıştı. Ortaya çıkan sonuç da bunu gösteriyor.

Ancak ilçelerde durum biraz farklı. İlçelerin tamamında da seçimlere ittifakla girilmiş olsa bile ittifak ne bir ilçe ne de daha önce DEM Parti tarafından kazanılmış Akpazar beldesini kazanabildi. Geçtiğimiz yerel seçimde AKP, Mazgirt ve Çemişgezek ilçelerini kazanmıştı. Bu yerel seçimde daha önce AKP’nin kazandığı Çemişgezek yine AKP’de kalırken AKP bu sefer Pertek’i de kazandı. Pertek’te önceki dönem AKP kazanmasın diye EMEP, seçimlerden çekilmiş ve bu CHP’nin seçimi kazanmasına etki etmişti. Ancak bu dönem CHP’nin aday çıkarmaktaki ısrarı neticesinde AKP seçimi kazandı. EMEP resmi olmayan sonuçlara göre 250 oy farkıyla kaybederek ikinci, CHP’de 3. parti oldu.

Evrensel'i Takip Et