Diyarbakır'da kürsü başka miting alanı başka

Elif Ekin SALTIK
Diyarbakır

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da gerçekleştirdiği mitingin bir gün öncesinde İstasyon Meydanı’na giden pek çok yol trafiğe kapatıldı, kentte Erdoğan için hazırlıklar bir gün öncesinden başladı. Miting günü İstasyon Meydanı’na giderken dikkat çeken ilk şey çocuklar oldu. Ortaokul ve lise çağındaki çocuklar ellerine bayrak verilerek öğretmenleri tarafından “Uyanış gençlik” pankartı arkasında hizaya sokulmaya çalışılıyor, dersten kaytarmış olmanın keyfini yaşayan kimi öğrenciler ise etrafa koşuşuyordu. "Hangi okuldan geliyorsunuz” diye sorduğum bir öğrenci, Bağlar’daki bir okuldan geldiklerini söyledi. Çocukları sıraya dizmeye çalışan öğretmenler (muhtemelen idareci) daha sonra pankartın önüne geçip fotoğraf için poz verdi.

Platformu görmek üzere önlere doğru ilerlerken kitlenin ne kadar az olduğunu düşündüm. Özellikle kadınların ve çocukların yoğun katılımı dikkat çekiyordu. Bir kadına yaklaşıp “Nereden geldiniz?​” diye sordum, yüzüme endişeli bir bakış atıp "Ergani’den geliyoruz" dedi. Alanda ilerledikçe ilçe belediyelerinde çalışan işçilerin mitinge gelmesinin zorunlu tutulduğu konuşuluyordu.

OKULLARDAN, BELEDİYELERDEN MİTİNGE ZORLA TAŞINANLAR

Konuşmaya ilk önce AKP Diyarbakır il başkanı çıktı, kitleyi coşturmaya çalışsa da çok başarılı olamadı. Daha sonra Diyarbakır Belediye Başkan Adayı Mehmet Halis Bilden, yurttaşları Zazaca selamladı. Bilden "Erişilebilir bir belediyecilik yapacağız, kapımız hiçbir zaman kapalı olmayacak, hep açık olacak, kapsayıcı olacağız, bir zümrenin belediyesi olmayacağız. Hesap verir olacağız, 60 proje sunduk bunun her birini yapacağız” dedi.

Yanımda grup halinde duran kadınlarla Bilden’in sözleri üzerine sohbet etmeye çalıştım:

- "Bu kadar proje saydı, bütün bunları gerçekleştirir mi sizce?"

- Valla o zor, kimse kesin gerçekleştirir diyemez.

- Gerçekleştiremeyecekse niye bu kadar vaat sayıyor?

- Valla ben bilmiyorum, siyasetten de anlamıyorum. (Erdoğan’ı kastederek) Ben sevdiğim için geldim, başka şey için değil…

Konuşmasının devamında Bilden, "Aileyi güçlendireceğiz” derken kadınlara eğitim fırsatları yaratıp, iş imkanı sağlayacaklarını da söyledi ve hemen ekledi: “Onlar sizin eğitiminizi düşünmüyorlar, çünkü sizi dağa götürmek istiyorlar ölüme göndermek istiyorlar.”

Alanda ilerledikçe grup halindeki kadınların pazartesi işe gidip gitmeyeceklerini konuştuklarını duydum. Hemen yanımdaki genç kadınla sohbet etmeye başladığımda okulda çalıştıklarını, mitinge zorla getirildiklerini söyledi. "Pek çok okulda çalışanlar getirildi buraya. Vaat verdiler insanlara, para değil ama belli yardım vaatleri. Belediye işçilerini de zorla getirdiler” dedikten sonra Belediye Başkan Adayı Bilden’in “Sandıkları patlatacağız” sözünü sordum, “Hiç öyle bir şey yok, öyle düşünüyorum, sandık falan patlatamayacaklar” karşılığını verdi.

Kitle Erdoğan’ın gelmesini beklerken, her konuşmacı da kitleyi oyalamak, heyecanı artırmak için uğraşsa da çok başarılı olamıyordu.

Konuşanların hiçbiri ekonomiye, yoksulluğa dair tek kelime etmezken konuştuğum yurttaşlardan biri de "Ona dair bir şey söyler mi, söylemezler tabii?​” dedi.

ERDOĞAN "KÜRT KARDEŞLERİNDE" ARADIĞINI BULAMADI

Erdoğan’ın alana gelişinin anons edilmesiyle birlikte alanda bir anda hareketlilik, heyecan, coşku artmıştı. Büyük bir heyecanla sevinen bir kadına “Erdoğan’ı çok seviyorum evet, babamızdır o. Ben yoksul, kimsesiz biriyim, bana bakıyor, bana baktığı için babamdır” demişti. Erdoğan’ın konuşmaya başlamasıyla da herkes telefonlarıyla konuşmayı çekmeye başladı. “Şu ihtişama, coşkuya bak” diyen Erdoğan 70 bin kişinin alanda olduğunu söylediği anla birlikte alandan ayrılmalar da başlamıştı. Diyarbakır’da bu kardeşinize yüzde 28.5, CHP adayına yüzde 71.5 oy çıkmışsa durup üzerinde düşünmemiz lazım" diyerek de cumhurbaşkanlığı seçiminde kendine çıkan oy oranına sitemini dile getirdi.

Erdoğan’ın “Diyarbakır, huzuru da özgürlüğü de yatırımı da AK Parti döneminde görmedi mi?​” sorusuna ise kitleden çok cılız bir "evet" yanıtı gelmesi dikkat çekiciydi.

Erdoğan kitleye “Kürt kardeşlerim” diye seslenirken çözüm çağrılarına ise “Elbette herkesle her şeyi konuşmaya varız, ancak kapımız, teröristlere de terör örgütünün güdümünde siyasetçilik oynayanlara da kapalıdır" diye yanıt verdi, sözlerini DEM Parti ve CHP’ye yüklenerek sürdürdü.

Miting boyunca Erdoğan’ın konuşmasında da diğer konuşmacılarda da sürekli “terör” vurguları yapılmıştı yapmasına ama taşıma ve zorla mitinge getirilen kitlenin heyecansız hali tüm konuşmacılara da yansımıştı sanki. Erdoğan kayyumla yönetilen Diyarbakır’da Kürt kardeşlerden aradığını bulamamış gibiydi…