Metal işçilerinden Birleşik Metal-İş kongresinde mesaj: MESS’ten kazanım elde etmek için yeni eylem kararları almalıyız

Hilal TOK
İstanbul

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş’in 21. Olağan Genel Kurulu başladı. Kartal’da yapılan kurulda, “Emek, yaşam, gelecek”, “Gelenekten geleceğe, Maden-İş’ten Birleşik Metal İş’e”, “Patronların elinde sen oyuncak değilsin biraz kaldır başını sana başlar eğilsin”, “Eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşam istiyoruz” yazılı dövizler asıldı.

Genel kurul sendikanın mücadele deneyimlerine yer veren sinevizyon ile başladı. 263 delegenin yer aldığı genel kurulda tek liste oylanacak. Listede önceki dönem Birleşik Metal İş Genel Sekreteri olan Özkan Atar genel başkanlığa aday.

Genel kurula, TİP İstanbul Milletvekili Erkan Baş, Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Gıda-İş Genel Başkanı ve DİSK MYK üyesi Seyit Aslan, Industriall Global Union Genel Sekreteri Kemal Özkan’ın yanı sıra birçok sendikacı katıldı.

Açılış konuşmasını 20. dönem Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu yaptı. Yeni dönemde aday olmayan Serdaroğlu, “Yeni göreve gelmiş olsak da, görevi devretsek de gururla, bayrağı onurluca taşımaya devam edeceğiz” dedi.

SERDAROĞLU ADAY DEĞİL, TEK LİSTE YARIŞACAK

Türkiye siyaseti ve ekonomisindeki gidişattan, İsrail’in Filistin’i işgaline, işçilerin mücadelesinde yaşadığını sorunlara değinen Serdaroğlu “Uzunca bir süredir oldukça zorlu bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz. Önümüzdeki daha zor günleri göğüslemeye hazırlanırken yaptığımız 21 Genel Kurulumuzu bir arada olmanın gururu ile tüm zorluklara rağmen önemli başarıların sağlandığı günlerin coşkusu ve yeni başarıların umuduyla selamlıyorum” diye konuştu.

Divan Başkanlığına seçilen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, metal işçilerini selamlayarak, “İşyerlerinde, alanlarda soluksuz bir mücadeleyi yürütürken bu kongreyi yapıyoruz. Çünkü biz bir mücadele örgütüyüz. Her türlü zorluğa karşı yürüttüğümüz bu mücadeleyi büyütmek, kurul yaptığımız bu salonlarda bu mücadeleyi daha ileriye götürmek sorumluluğumuz. Bu düzenin bize vaadedeceği; emekten yana bir şey kalmadı. Şiddetin ve savaşın tüm dünyada alabildiğine arttığı bir düzene ‘artık böyle gitmez’ diyoruz. Bu düzenin çarklarını değiştirecek olan bu salonda olan olmayan DİSK’lilerdir, bu örgütlülüğü geleceğe taşıma iradesini gösterenlerdir” dedi.

EMEP MİLLETVEKİLİ BAYHAN: İŞÇİLERİN ÖZGÜVENLE MÜCADELE ETMESİNE İHTİYACIMIZ VAR

Genel kurulda konuşma yapan Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, direnişte olan Agrobay, Sputnik, Corning, Özak işçilerinin direnişlerini selamlayarak başladığı konuşmasında, “Türkiye’nin başında en büyük bela emek gücünün her geçen gün daha ucuza sömürülmesidir. Bu ülkeyi yönetenlerin, sermayenin tek adam iktidarı, bu ülkenin büyük sermayedarları TUSİAD’ı, MUSİAD’ı, MESS’i, TOBB’u bu ülkede tüm bunların ittifak halinde yürüttükleri ucuz emek gücüne bağlı sömürü politikaları, Türkiye’nin hem bölgede hem de dünyadaki tek dayanağı haline gelmiştir. Açıkladıkları OVP’de, 2024 bütçesinin de ruhu, fikrinin bütün özeti budur. Sermayeyi besleyin, sermayeyi teşvik edin, işçilerin emeğini olabildiğince ucuza sömürün, çünkü bu kârlar başka türlü dönemez. Yüksek kârlarla rant başka türlü elde edilemez. Emekçiler hak ettikleri alın terinin değerini elde ederlerse o ülkenin umudu olur. Onun için asgari ücret de dahil, Metal işçilerinin TİS’leri de dahil, MESS de dahil hepsinin çarklarını kırmak için özgüvenle mücadele etmenize ihtiyacımız var” diyerek bu mücadelenin Türkiye demokrasisi için olmazsa olmazı olduğunu vurguladı.

TİP GENEL BAŞKANI BAŞ: EN DEĞERLİ OLAN BU KÜRSÜDÜR

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş ise, “Kendimizi evimizde hissettiğimizi söylemek lazım. Biz aynı ağacın farklı dalları yaprakları olarak ortaya çıktık. Otomobil-İş’ten Metal İş’ten, o okuldan yetişmiş insanlar olarak buradayız o yüzden haddimizi biliriz, size burada yapmanız gerekenleri anlatmak için söz almadık. Sanıyorum buradaki arkadaşlarımızın çoğu ile Meclis kürsüsünden de tanışmışızdır, ama bu kürsü Türkiye’nin en değerli kürsüsüdür. Türkiye’de en ağırlığı olan kürsüsüdür. Bu genel kurulun bize vereceği her görevde sonuna kadar emrinizde olacağız. Tek çare var işçi sınıfı iktidar olacak başka çare yok” dedi.

DELEGELER “MESS’E KARŞI HAREKETE GEÇMELİYİZ” DEDİ

Kongre delegeleri ağırlıkla MESS dayatmaları, hükümetin orta vadeli programı, kıdem tazminatını gasbetme girişimi, adaletsiz vergi sistemi, antidemokratik uygulamalar ve Filistin ile dayanışmaya dikkat çekti.

Gebze 1 No’lu Şube Üyesi Hüseyin Gülşen, “AKP iktidarına 50 bin tane söz söyleyebiliriz ama tarihsel olarak iktidarlar zaten sermaye sınıfının temsilcileridir.  Ya biz? DİSK’e, Birleşik Metal İş’e bakalım. Kusura bakmayın, göstermelik eylemlerle, 300 kişinin zoraki katıldığı eylemlere bakalım… Sloganlarla bu işler çözülmüyor, örgütlenmek gerekiyor” dedi.

“KIDEM TAZMİNATINI ŞUBELERDEKİ PANKART İLE Mİ SAVUNACAĞIZ”

12 yaşından bu yana işçi olduğunu ve çok şey kaybettiğini söyleyen Gülşen, “Bu son kaleyi (kıdem tazminatı) nasıl savunacağız. Şubelerimizden bir pankart sallandırarak mı savunacağız? Fabrikalarımıza bir bildiri bile göndermeden mi savunacağız? MESS patronlarına fabrikalar nasıl mezar olur mesela? Bu soruların cevapları varsa, verilmesini çok istiyorum. Savaşa hazırlanmaktan bahsediyorum. Bizim öncümüz, önderimiz olması gereken, bizi öne çekmesi gereken sendikamız ne yaptı?​” ifadelerini kullandı.

“MESS’E DERS VERMEK İSTİYORUZ, HER ŞEYE HAZIRIZ”

İzmir’den delege Kamil Efecan, “İşçiler fabrikalarda, ailelerinde geçim gücü dibe vurdu. Emekçiler geçinemedikleri için fabrikalarda fazla mesai yapıyor. 7/24 fabrikalara hizmet veriyor. İşçi ücretleri hiç bu kadar dibe vurmadı, bundan sonrada bu dibe vurma durmayacak gibi görünüyor. Gelir vergisi dilimleri çocuklarımızın geleceğini çalıyor. Kıdem tazminatı, işçinin çocuklarının geleceği, yıllar geçtikçe eriyor. Kıdem tazminatı tabanı tekrar gözden geçirilmeli, konfederasyonumuz ve sendikamız bunu dikkate almalı. MESS arabulucu sürecine girdi, biz patronlara bir ders vermek istiyoruz. Metal işçileri olarak biz her şeye hazırız. Grev, işgal, direniş diyoruz” dedi. 

“MÜCADELEYİ BÜYÜTMELİYİZ”

İzmir’den Totomak işçisi bir delege ise, “Benim çalıştığım işyeri de MESS grubundan. Çalışıyoruz, ama hep fakirleşiyoruz. Sermayenin çarkları dönsün diye bizim kazanılmış haklarımızı MESS ile geriye götürmek istiyorlar. Bugün işyerlerimizde adaletsiz vergi sistemi konuşuluyor. Birçok arkadaşımız 3. ay vergi dilimine giriyor. Mücadeleyi büyüterek yolumuza devam edeceğiz” dedi.

Gebze 2 No’lu Şube Yöneticisi Engin Kulu İsrail’in Filistin saldırısına ilişkin “Filistin’de insanlık dramı bir soykırım yaşanıyor. Müslüman ülkeler kınamanın dışında elle tutulur bir şey yapmadılar” dedi.

Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı artıkça ücretlerin yükseltilmesinin bir anlamının kalmadığını bunun için kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğini vurgulayan Kulu, OVP ile işçi haklarının gasp edilmeye çalışılmasına ve krizin faturasının yeniden işçiye kesilmek istendiğini vurguladı. Kulu, iş cinayetlerinde ucuz iş gücü olarak göçmenlerin hayatını kaybettiğini hatırlattı, “Yeni göçmen rejiminin yarattığı bir cehennem bu. Güvencesiz, kayıtsız bu çalışma rejimine karşı işçilerin birleşmekten başka bir seçeneği yok” ifadelerini kullandı.

Kulu konuşmasında “Sendikamız bir bütün olarak kolektif çalışmanın başarısı olarak büyümekte ve işçi sınıfının içinde ilerici bir hatta ilerlemektedir. Kişilerin ön plana çıkarılması birilerinin parlatılmaya çalışılması bu sendikanın kültürüne uymayan sırıtan bir tarz olduğunu ifade etmek isteriz. Hiç kimse bu sendikanın önünde kişisel olarak var olamaz. Verilen katkı mücadelede kolektif çalışmanın birikiminin ürünüdür. Kişileri, bireyleri ön plana çıkarmak bu sendikayı yanlış bir anlayışa götürür. Bu sendikayı birilerinin hizmetine sokar. Sendikal bürokrasiyi pekiştirir. Demokratik yapıyı ortadan kaldırır. Zamanla söz hakkının tabanının inisiyatifini inkar eder. Ortak bir mücadele yerine grulaşmayı ayrışmayı kendilerinden olmayana kumpaslar kurmayı ötekileştirmeyi düşmanlaşmayı yaratarak bir kazanım elde edeceklerini sananlar… Bizler bunun farkındayız bilin isteriz” dedi.

Kulu MESS sürecine ilişkin de, yaptıkları tartışmayı şöyle aktardı: “2023 MESS Sözlememiz eylem birliği açısından da TİS sonucu açısından da doğru bulmadığımızı da ifade etmek isteriz. İşyerlerinde bir kısım işçinin 45 gün önce eylem yapması diğer taraftan 3 bin 500 lira anlaşma yapan işyerlerinde eylemlere geç başlaması üyelerimiz arasında tartışmalara neden olmuştu. Genel Kuruldan sonra yeni seçilecek yönetim kurulu mazbatasını alır almaz en kısa zamanda Merkez Toplu Sözleşme komitesini toplamalıdır. Yeni eylem ve etkinlik kararları alınmalı, servis duraklarında Türk Metal’in tabanına yönelik bildiriler dağıtılmalıdır. İşyerlerinde yeni eylem kararları alınmalı, işyerlerinden merkez şehirlere yürüyüş yapılmalıdır. TİS’in en üst seviyede bitirilmesi için gayret sarf edilmelidir. Bu sözleşme temsilcinin, işçinin onayı olmadan bitirilmemelidir. Grev yasaklarına karşı şimdiden hazırlık yapılmalıdır. Uzman kadrolarımız güçlendirilerek görevlendirilmelidir. Sınıf olarak MESS’in karşısına çıkmalıyız. Tüm bunları önümüze koyan bir anlayışla hareket etmezsek sadece günü kurtarır daha sonra yaptığımız TİS’LER kelebek ömrü kadar sürer, aynı şeyleri yaşar dururuz.”