4 Eylül 2023 04:16

Petrol-İş üyesi işçiler: Sendikaları mücadele ederek değiştirebiliriz

Petrol-İş Genel Kurulunda delege olan işçiler, mücadeleci bir sendikal anlayış için kendilerine büyük görevler düştüğünü ifade etti.

Petrol-İş üyesi işçiler: Sendikaları mücadele ederek değiştirebiliriz

Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel

Hilal TOK
İstanbul

Türk-İş’e bağlı Petrol-İş’in 29. Olağan Genel Kurulu, Petrol-İş’in İstanbul’daki Genel Merkezinde ikinci gün devam etti. Gazetemize konuşan genel kurul delegesi işçiler, mücadeleci bir sendikal anlayış için kendilerine büyük görevler düştüğünü ifade etti.

Evrensel’e konuşan delegeler, kongreyi değerlendirirken yeni yönetimden de beklentilerini anlattı. Petrol-İş Gebze Şubesinden bir delege, işçilerin yaşadığı sorunlara karşı sokakta ve fabrikalarda ses çıkaran bir sendikal anlayış beklediğini belirtti. Delege, “Burada mücadeleyi daha iyi yapabilecek kadrolarla, işçi sınıfı hareketinden yana, işçi sınıfına dönük saldırılara karşı bizi yönlendirebilecek, hayat pahalılığına, zamlara karşı, emekli maaşlarının düşüşüne karşı işçi sınıfını bilinçlendirme amacı olan bir yönetim anlayışı istiyoruz. Bunu tepkiyle, yürüyüşlerle, eylemlerle gösterecek bir sendikal anlayışa ihtiyacımız var. Bizi bir adım daha öne çıkaracak bir anlayışa ihtiyacımız var. Sadece işçiyi de değil tüm toplumu bilinçlendirmeli sendikalar... Petrol-İş’in geçmişi mücadeleciydi, şimdi ve gelecekte de yaşamın her alanına müdahale etmeli, bireysel değil toplumsal mücadele olmalı bu” dedi.

KONFEDERASYONLAR YAN YANA GELMELİ

Tekno Kauçuk’tan bir işçi de şunları söyledi: “İşçi emeğinin karşılığını, birleşmeyi, örgütlü olmayı istiyor. Hayat şartları çok zorlaştı. Asgari ücretin 11 bin lira, kiranın 10 bin lira olduğu bir ülkede geçinmeye çalışıyoruz. Fabrikalardaki durumlar kötü. Sendikalar genellikle hükümet yanlısı. Bizim konfederasyonumuzun diğer konfederasyonlarla bu sorunlara karşı yan yana gelip bir deklarasyon yayımlaması lazım. En azından çıkıp şunu söylemesi lazım; ‘Kardeşim bu işçinin üzerindeki vergi yükünü kaldırın.’ Türk-İş’e böyle talepler gittiği halde bunu yapmadı. Konfederasyonlar, işçinin üzerindeki bu yükün kalkması için yan yana gelmeli, söz söylemeli. Çünkü işçi eziliyor.”

"BASKICI BİR REJİMLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

Yan sanayi fabrikasında çalışan bir işçi de “İnsanca bir şekilde yaşayabilmeli, kimseye biat ve itaat etmeden emeğimizin karşılığını alabilmeliyiz. Bunun için eğitim şart, sendikalara da görev düşüyor burada. Sendikalarda ‘şucu bucu’ tabularını yıkmalıyız. Ekmeği bölüşebilmek için mücadele etmeliyiz. Bunun için de tabanın eğitim alması ve bilinçlenmesi çok önemli. Bugün çıkarılan bütün yasalar işçiden değil sermayeden yana. Bir de sendikalaşma önünde birçok engel var. Tüm bunlara karşı mücadelenin bir yanı da Meclisten geçiyor ama Meclisteki vekillerin çoğu sanayici, fabrikatör... Kıdem tazminatından tutun, asgari ücrete, vergi dilimlerine kadar ülkeyi yönetenlerin almış olduğu kararlar ve çıkarmış olduğu yasalar bizi her gün daha da eziyor. Üç kişi sokağa çıkmak istediğimizde tehdit ediliyoruz. Baskıcı bir rejim ile karşı karşıyayız. Bu yüzden sendikalar sadece ekonomik değil toplumsal, demokratik, politik bir mücadele de vermeli. Bunun için burada oy kullanıyoruz. Aksi takdirde bugün bizi yönetenlerden farkı olmaz sendikaların da. Bu sistemin değişmesi için tabandan, ailemizden, çalıştığımız yerde yanımızdaki işçiden başlayarak örgütlenmeliyiz. Üreten, emek veren bizsek kazanan da biz olmalıyız” dedi.

SENDİKALI İŞÇİLERİN ÜCRETLERİ ERİYOR

Plascam’da çalışan bir işçi de “Zor bir dönemden geçiyoruz. Çok ciddi şekilde enflasyona ezildik. Bu kurullarda bunları da dillendirmek istiyoruz. Tabii kurulda eksikler de var. Mesela yasal olarak bir kıdem tazminatımız var ama değer olarak yitirdik. Oran devamlı düştü. Bu da burada dile getirilmeliydi. Sadece ekonomik değil elbette toplumsal sorunlara karşı da mücadele yürütmemiz gerekiyor. Bunu elimizden geldiği kadar dillendirmeye çalışıyoruz. Petrol-İş’in mücadeleci bir tabanı var. Şimdi bu ekonomik krizden çıkabilmek için mücadele etmek gerekiyor, sendikaların buna öncülük etmesi gerekiyor, dağınık mücadeleleri toplayacak olan ve öncülük edecek olan sendikalardır, ancak böyle bir sonuca ulaşılabilir. Sonuçta hepimiz eve ekmek götürmeye çalışıyoruz. Sendikalı işçilerin ücretleri bile asgari ücrete eşitlendi. Daha demokratik bir hareket de bekliyoruz sendikalardan. Çünkü işçiler nasıl geriye gidiyorsa sendikalar daha da geriye gidiyor. Ben işçilerin de söz alabileceği, sadece delegelerin değil tüm işçilerin bu kurullarda söz alıp seçim yapabileceği bir demokrasi de isterim” diye konuştu.

İşçilere çağrı yapan delege şöyle devam etti: “Sendikalı olmak önemli. İşçinin ilk tanıştığı örgüt sendikadır. Bizim sendikalara sahip çıkmamız gerekiyor. Bir temsilciye kızıp sendikaya kızan küsen çok duyuyoruz. Küserek, giderek olmaz. Mücadele ederek o sendikaları ele geçirmek, anlayışı değiştirmek gerekiyor. Kaçarak küserek bu işler olmuyor, mücadele ederek, bir araya gelerek o sendikaları geliştirmeleri ile gerçekten sınıfa faydalı olacak bir yapıyı oluşturabilirler. Sendika bizim aidatlarımızla ayakta duruyor, bu kurumlar ticarethaneler değil, işçiye hizmet için var. Bir kere bunun farkına varmamız ve bunun için sahip çıkmamız gerekiyor” dedi.

Evrensel'i Takip Et