24 Nisan 2011 10:26

Devlet sorunu derinleştiriyor

Orhan Kurul

YSK’nın Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun 7 adayını veto kararına gösterilen büyük tepkiden sonra karar geri çekilmişti. İtirazlar üzerine 7 isimden 6’sı hakkında ‘seçimlere katılabilirler’ kararı veren YSK Blok’un Elazığ adayı İsa Gürbüz hakkındaki veto kararını ise kaldırmamıştı. Veto kararını ve YSK kararının ardından yaşananları gazetemize değerlendiren İsa Gürbüz, alınan kararla Kürt siyasetinin önünün kesilmek istendiğini ancak halkın bunu boşa çıkardığını dile getirdi. Kendisi hakkında gazete ve televizyonlarda çıkan ‘hırsızlık’ iddialarını eleştiren Gürbüz, “Keşke iddiaları önce arayıp bir sorsalardı” dedi. Elazığ’da Blok olarak seçime giren demokrasi güçleri açısından, bu durumun bir seçeneksizlik olmaması gerektiğini söyleyen Gürbüz, “Seçim hazırlıkları yapıyormuşuz 1 Mayıs’a hazırlanmalıyız” dedi.

Veto kararının hiçbir hukuki dayanağı olmadığın, kararın tamamen siyasi olduğunu söyleyen Gürbüz “Veto kararıyla Kürt siyasetinin önünü tıkamak istediler. Bu tutumlar çözümsüzlüğü derinleştiriyor” dedi. Ülke genelinde verilen tepkilerin YSK’yı geri adım atmaya zorladığını belirten Gürbüz, “Ama bu kararda Elazığ’ı dışarıda tuttular, çünkü Elazığ uzun yıllardır stratejik bir il olarak değerlendiriliyor. Kazanma ihtimalimizin çok yüksek olduğu bir dönemdi. Bu kararla Elazığ’da tüm demokrasi güçlerini seçeneksiz bırakılmaya çalışılmıştır” dedi.

Basında kendisi hakkında yayınlanan ‘hırsızlık’ iddialarına da yanıt veren “2004 yılında evime gelen elektrik faturalarının düşük meblağlarda gelmesini gerekçe gösterip, ortada hiçbir delil yokken kaçak elektrik kullandığım iddia edildi. Aktif siyaset yaptığım dönemlerdi. Bu olaydan yargılandım. Tüm itirazlarımıza rağmen evimde, uzdolabı, televizyon, fırın vs varken düşük faturalar gelmesini çelişki olarak kabul ederek 1 aylık bir ceza verdiler ve bu ceza 900 liralık bir para cezasına çevrildi” dedi. Milletvekilliği adaylığına engel teşkil ettiği iddia edilen asıl kararın ise 2009 yılında bir radyo programında PKK propagandası yaptığı, suçu ve  suçluyu övme girişiminde bulunduğunun iddia edildiği dava olduğunu söyleyen Gürbüz, Malatya Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığını, bu davadan aldığı 600 TL para cezasına ve üç yıllık bir denetim süresine tabii tutulduğunu belirtti.

Elazığ’da Blok olarak seçime giren demokrasi güçleri açısından, bu durumun bir seçeneksizlik olmaması gerektiğini söyleyen Gürbüz, “Seçim hazırlıkları yapıyormuşuz gibi  bundan sonra da bu anti-demokratik durumu halka teşhir edeceğiz” dedi. 1 Mayıs’ın bunun için çok önemli olduğunu belirten Gürbüz, Elazığ 1 Mayıs’ının YSK vetosuna karşı demokratik bir tepki alanına dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. “1 Mayıs ve daha sonraki dönemlerde blok bileşenleriyle birlikte daha fazla çalışıp derdimizi, meramımızı daha fazla insana ulaştıracağız” diyen Gürbüz, “1 Mayıs tüm işçilere,emekçilere ezilen halklara özgürlük getirsin” dedi.

AKP’nin iktidarı döneminde Kürtler üzerinde uygulanan baskı ve şiddetin arttığını dile getiren Gürbüz, yıllardır halkın dini duygularını sömüren AKP’nin sivil itaatsizlik eylemleri özellikle de Kürtlerin ‘Cuma namazlarını’ devlerin imamlarıyla kılmama kararına dikkat çekerek,  “Halk ‘Namazı Erdoğan’ın hocaları’nın arkasında kılmayacağız diyerek, Erdoğan’ın yıllardır Kürtlere karşı kullandığı silahı elinden almıştır” dedi. YSK’nin üstünde bir organ olmaması nedeniyle veto kararını AİHM’e taşıdıklarını belirten Gürbüz, ÖDP’nin YSK tarafından seçime girmesinin engellenmesini de kınadı. (Elazığ/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et