21 Ekim 2022 20:35

CHP Milletvekili Hasan Baltacı: Kayıplarımız kaderin planı değil, piyasanın kuralıdır

CHP Milletvekili Hasan Baltacı, Meclis’te yaptığı konuşmada, “Amasra için kurulan komisyonun akıbeti de Soma’ya benzememeli. Kadına şiddet, darbe komisyonlarına benzememeli” dedi.

CHP Milletvekili Hasan Baltacı: Kayıplarımız kaderin planı değil, piyasanın kuralıdır

Fotoğraf:DHA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi Karadeniz Masası Koordinatörü Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kürsüye çıkarak Bartın Amasra’da meydana gelen maden faciasının ihmallerini ve nedenlerini anlattı.

Hasan Baltacı

Fotoğraf, Hasan Baltacı'nın kişisel arşivi

Milletvekili Hasan Baltacı, “Amasra için bir araştırma komisyonu kuruldu. Bu acıların bir daha yaşanmasını istemiyorsak, bu komisyonun akıbeti de Soma’ya benzememeli. Kadına yönelik şiddet,  darbe ve muhtıraları araştırma komisyonlarına benzememeli. Sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.

"YÖNETENLERİN TERCİHİ"

Faillerle hesaplaşana kadar da bu davanın bitmeyeceğini söyleyen Baltacı, “Çünkü failleri biliyoruz. Bu facianın sebeplerini biliyoruz.  Gözü rant, dili para diyenlerin ihmalidir,  liyakatsizliğidir. Denetimsizliktir, cezasızlıktır.  Ele geçilirmiş bir yargı düzenidir. Yok sayılan Sayıştay raporlarıdır. Bitirilen sosyal devlettir. Yok edilen Cumhuriyet değerleridir. Teslim alınan sendikalardır. Rafta kalan komisyon raporlarıdır.  Aşırı üretim baskısıdır. Ucuz iş gücü piyasasıdır. Kömürden elde edilen siyasi ve ekonomik ranttır.  Özelleştirmelerdir, taşeron sistemidir, yöneticilerin arsızlığıdır,  vicdansızlığıdır, organize bir kötülüktür. Sonuçta yönetenlerin tercihidir” şeklinde konuştu.

Madenlerde 3 işçinin yapması gereken işin 1 işçi tarafından yapıldığını anlatan Hasan Baltacı, “Bu yüzden Amasra’da 1145 işçi çalışması gerekirken, 622 işçi çalışıyor. Bu nedenle dünyada grizu patlaması gündemden çıkarken, halen Türkiye’de grizu patlamasında madenciler ölüyor.  İşte bu nedenle iş cinayetlerinde Avrupa 1’ncisi, Dünya 3’üncüsüyüz.  İşte bu sebeple Cumhuriyet tarihindeki en fazla işçi cinayeti bu iktidar döneminde işlenmiştir. Tam da bu nedenle facianın üzerinden 6 gün geçmesine rağmen tek bir kişi bile tutuklanmamıştır. 8 işçinin ölümünden sorumlu Kazım Eroğlu’nun TTK Genel Müdürlüğü’ne atanması bu yüzdendir.  Onun için Soma’da madenciyi tekmeleyenler bugün Frankfurt’a Ticari Ateşe yapılmıştır, avro üzerinden maaş bağlanmış, ev kirası ve tüm masraflarını devlet üstlenmiştir.  İşte bu nedenle Soma’da hakimler ve yargıtay üyeleri değiştirilmiştir.  Bu nedenle geçen gün bu kürsüde Amasra’yı konuşurken, sayın Enerji Bakanı’nın yüzü hiç kızarmamıştır. İşte bu nedenle kayıplarımız kaderin planı değil, piyasanın kuralıdır.  İşte bu nedenle; Soma’da, Ermenek’te, Küre’de, Kozlu’da madenlerde, Bozkurt’ta olduğu gibi sel felaketlerinde, Çorlu’da tren kazasında yaşadıklarımız, bitmeyen, kanatılmaya devam eden büyük ve derin bir acıdır” dedi.

"EMEĞİN UCUZ, EKMEĞİN PAHALI OLDUĞU DÜZENİ DEĞİŞTİRMELİYİZ"

Hasan Baltacı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“42 senedir bu ülkede işçilerin yüzü hiç gülmedi, emekçilerinin yüzü hiç gülmedi. 20 senedir de kan ağlıyor.  Ve elbette Soma’da Gülsüm Çolak halen kapıda oğlu işten gelecek diye bekliyorsa, Ermenek’te Ayşe Gökçe “Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?​” diye hala acı çekmeye devam ediyorsa, bugün de Amasra’da 11 ay önce yuva kuran Mehmet Bulut’un eşi Buse Bulut ağlıyorsa, Mustafa Çelik’in 5 yaşındaki oğlu Hüseyin Talha babasız büyüyecekse,  Fadime Ak oğlunun yasını tutuyorsa, 12 Eylül rejimi AK Parti eliyle yaşatılmaya devam ediyor demektir.  Ve aslında AK Parti iktidarı ve tek adam rejimi, 12 Eylül’ün en uç noktası, en sivri, en keskin, en acımasız ve en ikiyüzlü halidir.  Onun için bu kadar çok canımız yanıyor. Onun için bu kadar çok bedel ödüyoruz.  Ama bu düzenin de değişeceği zaman yakındır.  Emeğin ucuz, ekmeğin pahalı olduğu bu düzeni değiştirmeliyiz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında emeğin değerli olduğu, ekmeğin bol ve adil paylaşıldığı bir düzeni kurmalıyız. Yapmamız gereken tek bir şey var; Rıfat Ilgaz’ın da dediği gibi; ‘Bu kara yazıyı alnından silip, kendi özyazını, kendin yazmalı’. Özyazısını yazacak olanlar, kötüye karşı iyilerle, zalime karşı mazlumlarla, yalana karşı gerçeklerle yan yana durmayı başaracaktır. Başarmalıdır.” (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et