İşyerinde ek gösterge tartışmaları: Eşitsizlik var

Maliye emekçisi
İzmir

Merhaba,

Bildiğiniz gibi mevcut iktidar bundan önceki seçimlerde, kamuda çalışan eğitim, sağlık, din ve emniyet hizmet sınıflarına 3600 ek gösterge sözü vermiş, ama ne yazık ki o tarihten bugüne kadar adım atmamıştır. Şimdi normal ya da erken seçim tartışmalarının yaşandığı, tüm emekçiler gibi kamu emekçilerinin de ekonomik, sosyal sorunlarının daha da artığı temel tüketim, barınma, enerji kaynakları başta olmak üzere, deyim yerindeyse iğneden ipliğe zamların geldiği ve çalışma koşullarının daha da ağırlaştığı bu dönemde 3600 ek gösterge tekrar gündeme getirildi. Yetkili konfederasyon Memur-Sen’le toplantılar yapıldı. Ama sonuçlanmadı.

Kamu çalışanlarına “müjde” diye medyada sürekli  sunulan ek gösterge düzenlemeleri ve 3600 ek gösterge taslağı kabine toplantısında ele alındı. Mevcut taslak tüm kamu emekçilerini kapsamadığı gibi başta belirtilen dört hizmet grubunun 1 Ekim 2008’de yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası’ndan sonra işe girenlere de yansıması yine sorunlu olacaktır.

Tüm bunlarla birlikte son iki gündür emekçilerde de bu konu gündemde olup, çalıştığım maliye vergi hizmet iş kolundaki arkadaşlarımızla yaptığımız sohbetlerde ağırlıklı olarak ek göstergedeki ayrımcılığın doğru olmadığı, eşitsizlik içerdiği ve hoşnutsuz olunduğu dile getiriliyor. Örneğin bir arkadaşımız, “Şeflik pozisyonu verdiler de ne oldu? Vergi affı taksitlendirme aylarında gece yarısına kadar çalıştım. Gün oldu çocuğuma zaman ayıramadım, ne değişti? 2200’den 2800’e çıkardılar. Birlik olmazsak böyle olur” dedi.

Yine başka arkadaşımız, “3600 hepimizin hakkı, bu kadar çalışıyoruz. Memurken hem KPSS’ye hem kurum içi sınava girdim. Bir yandan hem vergi kanunlarını her gün öğren, güncelle hem de arşive in işlerin de kalmasın. Yok, biz birlik olup; öyle üç beş kişi değil hepimiz mücadele etmedikçe bir şey de olmaz” dedi.

Bunları diyenler çoğunlukta ama az da olsa diğer dört hizmet grubuna ve yardımcı hizmetlerin ek göstergeye dahil edilmesine karşı çıkanlar da oldu. “Bizden çok mu iş yapıyorlar, eğitim durumu ne” gibi sorunu yanlış yerde algılayan durumlar da oldu.

Bu durumların değişmesi emekçilerin kendileri gibi tüm emekçilere de insanca yaşayacak ücret, ek gösterge verilmesini, özlük haklarının iyileştirmesini bilince çıkarmasına da, tüm sorunlarının birlikte mücadeleden geçtiğinin bilincine varmasına da yardımcı olacak sendikal mücadeledir.