Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a 5 kuruşluk tazminat davası açtı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında grup toplantısında kendisine yönelik kullandığı ifadeler nedeniyle 5 kuruşluk tazminat davası açtı.

Arşiv | Fotoğraf: DHA
İLGİLİ HABERLER

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 10 soru

Kılıçdaroğlu'ndan Gezi'ye katılanlara 'sürtük' diyen Erdoğan'a tepki
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında kendisine yönelik kullandığı sözler nedeniyle AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a 5 kuruşluk tazminat davası açtı.
Dava dilekçesinde, “Tamamıyla siyasileştiği, davalı Recep Tayyip Erdoğan’ın güdümüne girdiği, siyasi baskıların altında ezildiği eleştirisine muhatap olan Türk yargısının bile bu söz ve yakıştırmaları eleştiri kapsamında görebilme şansı bulunmamaktadır” denildi.
Kılıçdaroğlu ayrıca mahkeme kararının tirajı en yüksek ulusal beş gazetede yayınlanmasına karar verilmesini de talep etti.
Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Hakaret etmeyi alışkanlık haline getiren, seviyesizce ve haddini aşarak; ‘Yalancı, omurgasız, sefil, terör sevici..’ hakaret sözlerini yöneltme cüretini gösteren Erdoğan hakkında bugün yine 5 Paralık dava açtık! CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatı ve muhataba biçtiği değer gereğince!” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Erdoğan, dün partisinin Meclis grup toplantısında, Kılıçdaroğlu’na yönelik şu sözleri sarf etmişti:
“Milletin parasını çalan hırsızdır. Hırsızın sırtını sıvazlayan ise daha büyük hırsızdır. Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerdeki yolsuzluk operasyonlarına karşı çıkarak safını belli etmiştir. Van’ı överken, bu şehri İranlılar için nasıl cazip hale getireceğini anlatan da Kılıçdaroğlu; ülkemize gelen yabancı yatırımcıları en aşağılık şekilde tehdit eden de yine Kılıçdaroğlu. Niye biliyor musunuz? Çünkü bu zat yalancı. Çünkü bu zat omurgasız, çünkü bu zat bir proje, çünkü bu zat bir aparat. Bu zatın partisinin başına kaset komplosu ile geçirildiği günden beri Türkiye’nin milli çıkarlarına karşı sinsi bir savaş vermekten başka iş yaptığını gördünüz mü? Yine bu zatın ülkede yapılan tüm eserleri ve hizmetleri engellemeye çalışmaktan başka bir gayretine şahit oldunuz mu? Bu zatın Demirtaş’ından Kavala’sına, FETÖ’cülerinden PKK’lılarına kadar ülke ve millet düşmanı teröristleri savunmaktan, hatta bunun için Ankara’dan İstanbul’a yürümekten başka bir çabası var mı?
Bay Kemal orada mıydı, oradaydı. Niye? Çünkü başı çeken oydu. Bunlardan millete, vatana hayır gelmez. Bunlar ancak terör sevicilerle beraber çünkü kendileri de terör sevici. Siz bakmayın birilerinin Gezi olaylarının arkasındaki karanlık tiplere, ‘demokrasi kahramanı’ muamelesi yaptığına, bunların hepsi de yaptıkları ihanetin bilincinde olan beşinci kol elemanıydı.”
DAVA DİLEKÇESİ
Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan dava dilekçesinde, Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yönelik bu sözleriyle ilgili şu değerlendirmeler yapıldı:
“Üzerine aldığı görevi tarafsızlıkla yerine getireceğine dair Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusu ve şerefi üzerine yemin eden, ne var ki yeminine hiçbir biçimde bağlı kalmayan ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret etmeyi alışkanlık haline getiren Recep Tayyip Erdoğan; yine ettiği yemini çiğnemiş ve vekil edenin (Kemal Kılıçdaroğlu’nun) kişilik değerlerine saldırıda bulunmuştur. Üstelik bunu yaparken de Sayın Genel Başkanı hedef haline de getirmeyi amaçlamıştır.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na yönelik hakaret ve iftira kapsamlı sözlerle saldırarak, kişilik değerlerine zarar vermeyi amaçlamıştır. Böylesine seviyesizce kullanılan hakaret söz ve yakıştırmalar hiçbir biçimde eleştiri kapsamında görülemeyeceği gibi dünyadaki tüm yargı sistemlerinde yaptırıma tabi tutulacaktır.
Tamamıyla siyasileştiği, davalı Recep Tayyip Erdoğan’ın güdümüne girdiği, siyasi baskıların altında ezildiği eleştirisine muhatap olan Türk yargısının bile dava konusu bu söz ve yakıştırmaları eleştiri kapsamında görebilme şansı bulunmamaktadır! Kaldı ki tamamıyla hakaret ile iftira kapsamlı bu söz ve değerlendirmelerin Türk yargı makamları tarafından eleştiri kapsamlı görülmesi, diğer bir söyleyişle hakaret kapsamlı görülmemesi olasılığında bu söz ve yakıştırmaların (olduğu gibi!) başkaca siyasiler tarafından iktidar temsilcilerine yöneltilmesi sonucunu doğuracağı da gözden ırak tutulmamalıdır."
Dilekçede Erdoğan’ın daha önce dile getirdiği "FETÖ’nün bizim zamanımızda büyüdüğü şeyini reddetmem. Doğrudur, aldatıldık" ve "Ne istediler de vermedik" gibi ifadeleri de hatırlatıldı.
Dilekçenin devamında “Recep Tayyip Erdoğan'ın bu tarz seviyesiz ve hadsiz söylemlerine aşina olmakla birlikte, böylesine seviyesizce yapılan açıklamaların elbette hukuk düzleminde yaptırımı olmalıdır. Davalı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçmişte kullanılmış (ahlak sınırlarını zorlayan) söz ve açıklamalarından yola çıkarak davalının kişiliği de göz önünde bulundurulup davanın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Davalı Recep Tayyip Erdoğan’ın; hakaret ve iftira kapsamlı sözleri kullanmayı alışkanlık haline getirdiği, bilinçli bir şekilde Genel Başkanın kişilik değerlerine zarar vermeye çalıştığı, kendi suç ve hatalarını gizleyebilmek ve onları başkalarına yansıtmak amacıyla böylesi iğrenç yollara başvurduğu gerçekliği gözetilerek değerlendirme yapılmasını diliyoruz” denildi. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et