Bilimsel çalışma da suç oldu
İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) dün asistanlar arkadaşlarının işten atılmasına karşı eylem yaptı. İÜ Merkez kapısı önüne çadır kuran asistanlar, “Bu üniversitede iş güvencesi yoktur” pankartı açtılar.
İşten atılan asistanlarda ilk olarak Araştırma Görevlisi Dr. Mehmet Bona konuştu.
İÜ’de 4-5 aydır normal bir vicdanı olan, normal bir aklı olan kimsenin kabul edemeyeceği olaylar yaşadıklarını söyleyen Bona, ilk olarak haklarında soruşturma açıldığını söyledi.
ÖNCE SORUŞTURMA...
Haklarında açılan soruşturmanın nedenini “bilimsel yayın yapmaya çalışmak” olduğunu söyleyen Bona, “Neyse ki bu soruşturmadan biz ceza almadık. İÜ’de hâlâ aklı, mantığı, şerefiyle hareket eden insanlar var. Ancak ceza almamış olmamız kovulmamızı engellemedi. Bize bir uyarı yapıldı. ‘Doktoranız yanmasın bu işi kapatın’ dediler. Biz de peki dedik. Yayınımızı doktoramızı bitirince de yapabiliriz dedik” diye konuştu.
Soruşturma açanların İÜ’nün hiçbir fakültesinde uygulanmayan bir karar aldıklarını, ancak bunu yazılı değil sadece kendi aralarında konuşarak aldıklarını belirten Bona, “Bizim isimlerimizi masaya yatırdılar ve ne yaparız diye düşünmeye başladılar. Önce kendilerinin bile bugüne kadar başaramadığı Tübitak projesi yapmayı getirdiler, baktılar ki iki tane bitmiş proje var. İndeksli yayın isteyelim dediler, sonra yazı gönderdiğimizi öğrenince iki tane isteyelim dediler. Çünkü kendileri yapmamış olsalar da, duymuşlardır. İndeksli bir dergide yayın yapmak istiyorsan azami bir yıl beklemen gerekir. Bütün İÜ’de sadece iki kişi için geçerli olmak üzere bir kural icat edildi ve bize uygulandı” diye konuştu.
KEYFİ UYGULAMALAR
Ortak basın açıklamasını okuyan Sırrı Yüzbaşıoğlu, asistanların iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen 50/d canavarının yeniden hortladığını ve asistanlara saldırmaya başladığını söyledi. Asistan atamalarına ilişkin hiçbir objektif kıstas belirlemeyen İÜ Rektörlüğünün tarihinin en keyfi uygulamalarını sergilemeye başladığına dikkat çeken Yüzbaşıoğlu, son dönemde İÜ’de yapılanları şöyle sıraladı, “İktisat Fökültesi’nden bir asistan muhalif bir partiye üye olduğu için hakkında atama işlemi yapılmamış, ilişiği kesilmiştir. Eğitim Fakültesinden bir kişi, asistan hakları mücadelesine katıldığı için ataması yapılmamıştır, Fen Fakültesinden iki asistan, bazı öğretim üyelerinden bile daha çok esere sahip olmalarına rağmen işten atılmışlardır.”
ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE KARŞI BASKI
Bu baskıların nedeninin araştırma görevlilerinin yarattığı örgütlü mücadele olduğuna değinen Yüzbaşıoğlu, sendikal mücadeleci öcü gibi tanıtmak isteyen bu uygulamaların mevcut yasalara göre suç olduğunu, asistanların iş güvencesinin yok edilmesinin suç olduğunu kaydetti.
İÜ önüne kurdukları çadırın asistanların dayanışma ve birlik duygularını gösterdiğini ifade eden Yüzbaşıoğlu, atılan asistanların geri alınmasını ve keyfi baskıların son bulmasını istedi. (İstanbul/EVRENSEL)
SEN MiSiN BiLiMSEL ÇALIŞMALAR YAPAN!
İŞTEN atılan asistanların danışman hocası Prof Dr. Orhan Küçüker tarafından yapılan suçlamalar ise bir hayli ilginç. Küçüker tarafından hazırlanan dosyada iki asistan için ‘başarılı, disiplinli ve gelecek vaat eden kişiler’ ifadelerine yer veriliyor.
Bu ifadelerinden ardından asistanlarla ilgili şikayetlerini sıralayan Küçüker’in rapora yazdıkları hiçbir bilimsellikle bağdaşmıyor. İşte Asistan Sırrı Yüzbaşıoğlu hakkındaki bazı suçlamalar: 17-22 Kasım 2008 tarihleri arasında Meksika’nın Cancun kentinde düzenlenen bilimsel toplantıda bildiri sunmak. 23-27 Haziran 2008 tarihinde 19. Ulusal Biyoloji Kongresi’nde poster sunumu yapmak. 19 Şubat 2009 tarihinde Kırklareli’nde düzenlenen Avrupa Birliği Çevre Koruma Örgütü tarafından hazırlanan floristik bir projenin toplantısına davet edilmek.
Küçüker, Asistan Mehmet Bona hakkında da benzer suçlamalarda bulunuyor. Bu suçlamalardan biri 22-26 Mart 2010 tarihleri arasında Antalya’da yapılan 13. Optima toplantısına poster çalışması için özet göndermek.
Evrensel'i Takip Et