05 Mayıs 2021 20:33

Niğde Üniversitesinde bir profesör hakkında intihal, angarya ve hakaret iddiası

Niğde Üniversitesinde bir profesörün, yüksek lisans öğrencilerinden hazırladığı kitapta intihal oranını azaltmalarını istediği, beğenmeyince de hakaretler yağdırdığı iddia edildi.

Fotoğraf: Google Streetview

Paylaş

Ahmet AKARSU
Niğde

Yüksek lisans öğrencisi Ceyhan Tüzün, Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesinde ders aldığı profesörün intihalini düzelttirme angaryasını ve öğrencilere mobbingini anlattı.

Evrensel’e konuşan Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Yüksek Lisans Birinci Sınıf Öğrencisi Ceyhan Tüzün’ün iddiasına göre, Kent Sosyolojisi dersini aldığı Prof. Dr. B. K., vize ödevi olarak yüksek lisans öğrencilerinden hazırladığı kitaptaki intihal oranını düşürmelerini istedi. “El mahkum diyerek yapmak zorunda kaldık” diyerek sürece dahil edildiklerini anlatan Tüzün, profesörün makaledeki çok sayıda intihal içeren bölümü 11 yüksek lisans öğrencisine dağıttığını söyledi.

Tüzün, gönderdikleri ödevlerin incelenmesi sonrasında profesörün yapılan düzenlemeleri beğenmediğini, 11 kişinin olduğu WhatsApp grubunda öğrencilere hakaretler yağdırmaya başladığını öne sürdü. Uğradıkları hakaretlerin kayıtlı olduğunu belirten Tüzün, hem intihal hem de karşılaştıkları angarya ve mobbing karşısında susmamaya karar verdiğini söyledi.

"ZEKA DÜZEYİNİZİ ÖLÇTÜRÜN, ÇAPSIZ ŞARK KURNAZLARI ..."

Tüzün, profesör tarafından “Sizi yüksek lisansa alan bana lanet olsun”, “Zekâ düzeyinizi bir ölçtürün”, “Hepiniz adam gibi yapmazsanız, sizi dersten geçiren B…’nin şerefi yok olsun”, “Yüksek lisansı bitirmeyi unutun”, “Öğrencilikten nasibini almamış zavallılar” ve “Çapsız şark kurnazları” hakaretlerinin yüksek lisans öğrencilerine söylendiğini aktardı. Yaşanan bunca baskı ve hakaretin ardından “Susamazdım” diyen Tüzün, “Akademiyi bilim yuvaları olarak anlatanlar bu konuya sessiz kalmamalıdır. Bugün benim başıma gelen, yarın başka birinin başına gelebilir” dedi.

“AKADEMİYE HEVESLE BAŞLAMIŞTIM”

Erciyes Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun Ceyhan Tüzün, karşılaştıklarını “Akademiye hevesli genç bir kadın öğrenci olarak başladım. Ama karşılaştığım manzara psikolojimi bozdu. Değil akademiye ilgimi artırmayı, neredeyse akademiden uzaklaşmamı sağladı. Ama ben haksızlık karşısında susmayı değil konuşmayı tercih ediyorum. Ben ve benden sonraki gelecek arkadaşlarım için bir adım atıyorum” diye anlattı.

Akademideki durumu “Angarya bir yerden sonra hakarete ve dolayısıyla mobbinge dönüşüyor” diye özetleyen Tüzün “Sessiz kalırsak akademiye bir katkımız olmaz” dedi.

“DUYARLI HERKESİ DAYANIŞMAYA ÇAĞIRIYORUM”

Konu hakkında CİMER’e başvuru yaptığını, gerekli yerlere şikayet dilekçesi oluşturduğunu söyleyen Tüzün, “Yerel gazetelerle görüştüm, kimse haber yapmaya yanaşmadı. Uğradığımız tehditler, mobbing, küçük düşürücü söylemler yanına kâr mı kalsaydı? Sözler iyi niyetli söylenmiş ise bile kabul edilebilir değildir. Haklarımı sonuna kadar arayacağım. Ailemin desteği, arkadaşlarımın desteği var. Duyarlı herkesi dayanışmaya çağırıyorum” diye konuştu.

PROF. B.K'DEN İDDİALARA YANIT

Niğde Üniversitesi Profesörü B.K, hakkında yapılan iddialara yönelik avukatı aracılığıyla görüş bildirdi. B.K, öğrencilere hakaret etmediğini ve verdiği ödevi senato kararları çerçevesinde verdiğini, söz konusu ödevdeki metnin kendi kitap ya da makale çalışması olmadığı, dolayısı ile intihal olmadığını öne sürdü

B.K'nin avukatı ile gönderdiği cevap ve düzeltme metninde şunlar ifade edildi:

"Müvekkil (B.K.), ders ve ödev notu olarak hazırladığı metni ve intihal raporlarını öğrencilerine vererek metin analizi ve okumasını yapmalarını istemiştir. Bunun ilgili üniversitenin ilgili yönetmeliği ve senato kararı çerçevesinde yapılmasını istemiştir. Müvekkil verdiği bu vize ödevinin not ölçüm değerlendirmesinin de bu çerçevede olacağını belirtmiştir. Öğrencinin vize notu alması ve dersten başarılı olması için için yasal bir zorunluluktur. Verilen ödev, yukarıda tanımı yapılan yüksek lisans eğitimine uygun bir ödevdir.

Müvekkil, öğrencilerin umursamaz ve keyfi davranış gösterdiklerini gönderdikleri ödevlerden gözlemlemiştir. Bu nedenle öğrencileri eleştirmiş ve uyarmıştır. Öğrencilerine hakaret etmemiştir. Müvekkil öğrencilerin akademik çalışmalarındaki yetkinliğini artırmak amacı dışında hareket etmemiştir.

Müvekkil Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde profesördür. Müvekkil, akademik kariyer anlamında ulaşabileceği en yüksek ünvana sahiptir. Bir profesörün lisans öğrenimini henüz bitirmiş, yüksek lisans düzeyinde eğitim alan kişilere akademik anlamda ihtiyaç duyması mantık dışıdır. Bu manada henüz yüksek lisans aşamasının başında olan birinin bir profesöre akademik katkı sağlaması da düşünülemez.

Müvekkile yapılan soyut ithamların ciddiye alınmasının tedirginlik yaratacağı, üniversite hocalarının bilgi ve deneyimlerini öğrencileriyle paylaşmasını zorlaştıracağını ve Türkiye'de lisans ya da lisansüstü eğitimin, akademik faaliyetlerin kalitesini ciddi manada düşüreceği de göz ardı edilmemelidir."

ÖNCEKİ HABER

G7 ülkelerinden Rusya’ya karşı ortak bildiri

SONRAKİ HABER

"İçimizde binlerce Deniz yaşıyor"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa