29 Nisan 2021 05:10

Bir 'emekçi paraziti': Uyuz

Uyuz vakalarında son bir yılda artış yaşandı. Uzmanlar, son bir yılda görülen vakalarda dirençli uyuzla karşılaşıldığını hatırlatıyor. Dr. Fethi Bozçalı ise "Uyuz bir emekçi hastalığıdır" diyor.

Bir 'emekçi paraziti': Uyuz

Fotoğraf: DHA

Zeliş IRMAK
İstanbul

Uyuz vakalarındaki artış devam ediyor. Özellikle İstanbul Esenyurt ilçesinde son günlerde eczanelerden uyuz ilacı alanların sayısı arttı.

Eczacı Afife Benan Babür, bir yıl önce uyuzun hijyen koşullarının iyi olmadığı, askeri koğuşlar, kötü yönetilen öğrenci yurtları, yatılı okullar gibi insanların bir arada yaşadığı ama hijyene de çok fazla dikkat edemedikleri yerlerde karşılarına çıktığını anlatırken, “Uyuz vakaları son 5 yıl içerisinde arttı, son bir yıl içerisinde ise hiç beklemediğimiz şekilde tedaviye direnç geliştirdi” dedi.

“Önceki yıllarda elimizdeki imkanlarla kolayca tedavi edebilirdik” diyen Babür, “Uyuz çok eski bir hastalık. Bu yüzden eski formülasyonlarla hazırlanan ilaçlar vardı. Çok fazla üretim de yoktu. Hastalık üretilen ilaçlara karşı direnç geliştirdi, o yüzden elle yapılan reçetelere ağırlık verdik. Hekimlerden reçeteler gelmeye başladı, ona göre devam reçeteleri hazırlamaya başladık” ifadelerini kullandı.

Uyuzla mücadelede vatandaşların hijyene ayıracakları bütçenin çok fazla olması gerektiğini söyleyen Babür, “Biz hastaya ne kadar ilaç verirsek verelim, tene değen her şeyin 90 derecede yıkanması gerekir, çarşaflar, battaniyeler dahil. Evin baştan aşağı devamlı temizlenmesi gerekir” dedi.

Ekonomik olarak bunları karşılayabilecek güçte olan hasta sayısının ise az olduğunun altını çizen Babür, “Bunun için bir kaynak oluşturulması lazım ama Türkiye koşullarında bu pek mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Babür ilk elden yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: “Halk hastalık hakkında bilinçlendirilmeli. Toplu yaşanılan ve toplu çalışılan işyerlerinde insanların hem kovid açısından hem uyuz açısından insani mesafelerde, iyi havalandırılan, iyi temizlenen yerlerde çalışması temin edilmeli, buralar denetlenmeli.”

AİLEYİ İSTİLA EDİYOR

İstanbul Tabip Odası Silivri Temsilcisi Dr. Fethi Bozçalı da uyuzda yaklaşık son 1 yıldır ciddi anlamda artış yaşandığına dikkat çekti.

Uyuz yapan dirençli bir parazit olduğunu anlatan Bozçalı, “Bunun bu kadar yaygın olması ve tedavide direnç göstermesi ilginç. Ben hayatımda ilk kez bu kadar dirençli bir uyuz vakası görüyorum. Aileyi istila ediyor. Çekirdek aile dışına da sıçrıyor” dedi.

Bu parazitin özellikle işyerlerinden yayıldığını hatırlatan Bozçalı, “Pandemi nedeniyle insanlar kapalı ortamda yaşıyorlar. Buna emekçi hastalığı diyebilirim. Yoksul, gelir düzeyi düşük, nemli ve güneş az gören ortamlarda oluyor. Hem işyerleri hem evler açısından durum böyle” ifadelerini kullandı.

Uyuz parazitinin görülen bu türünün çok dirençli olduğunu söyleyen Dr. Boçalı, “İyileştiriyorsunuz, birkaç ay sonra aynı ailede tekrar oluşuyor. Tedavi etmekte de açıkçası çok zorlanıyoruz. Koruyucu sağlık hizmeti konusunda ciddi sıkıntılar oluyor. Bu ara bazı ailelere sürekli ilaç yazıyoruz” dedi. Geçiyor olsa bile yumurtaları üreyerek rahatsız ediyor.

PANDEMİNİN ETKİSİ VAR

Uyuz vakalarının artmasında pandeminin etkisi olabileceğini söyleyen Bozçalı, “Pandemi nedeniyle insanlar kapalı alanlarda. Mesele sadece hijyen değil. Eviniz iyi havalanmıyorsa, kalabalık bir ailedeyseniz de tehlike var. Hijyen deyince insanlar elini yüzünü yıkamayı anlıyor. Uyuzu alt etmeye yetecek şeyler değil bunlar. Eşyalarını temizlemiyorlar. Ama bu parazit bir dikiş yerine bile yumurtayı bırakabiliyor. Yoksul insanlar eski eşyaların olduğu, güneş almayan, yeterli havalandırmanın sağlanamadığı yerlerde yaşıyor. Çalışma koşulları ağır olan işyerleri var. İşçiler oralardan taşıyor bu hastalığı” dedi.

NE YAPILABİLİR?

Daha insanca yaşanabilir evler sağlanması gerektiğini söyleyen Bozçalı, “İyi bir yaşam alanı sağlanmalı yoksa bu sorunlar çözülmüyor. Konutların, ev gereçlerinin sağlıklı olması, havalanması gerekiyor. Toplu, bir arada yaşama alışkanlıklarının azalması gerekiyor. İşyerlerinin mutlaka sağlıklı hale getirilmesi gerekiyor. Uyuz vakaları tamirhanelerde, oto yıkama yerlerinde çok görülüyor” diyerek devletin alması gereken temel önlemeleri sıraladı.

“İlaçların bütün aile fertleri tarafından kullanılması önemli. Biz başkalarıyla teması kesmelerini söylüyoruz fakat pratikte böyle bir şey mümkün olmuyor. Çünkü insanlar işe gitmek zorunda” diyen Bozçalı, “Çalışma koşullarını düzeltme konusunda insanların inisiyatifi yok. Bir hastam sürekli çalıştığı yerden uyuz getiriyor. Orada da çalışmak zorunda.  İşyerine müdahale edemiyorsunuz. Hem ev, hem işyerlerinin sağlıklı biçimde düzenlenmesi gerekiyor. En azından belli süreler içinde ilaçlama yapılmalı. Parazit yumurtalarından arındırılmalı. Bu bir parazit sonuçta, canlıda yaşar, canlıda ürer. Canlıdaki rezervi ortadan kaldırmayınca birinden diğerine geçiyor. Bir anlamda koronavirüs gibi” ifadelerini kullandı.

UYUZ NEDİR?

Uyuz hastalığı, bilimsel adı Sarcoptes scabiei olan mikroskobik sekiz bacaklı akarların sebep olduğu bir enfestasyondur. Bu hastalıkta uyuz böceklerinin dişileri derinin dış tabakalarına yumurtalarını bırakır.

Akarların deriye yumurtalarını bırakması, deride bir alerjik tepkimeye, ağır kaşıntıya ve döküntüye neden olur.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Bireyler uyuz akarı ile enfekte olduğunda, cildin ilk tepkileri göstermesi dört ila altı hafta arasında bir süre alır. Bu tepkiler arasında en yaygın olanları özellikle geceleri yoğun kaşıntı, sivilce benzeri döküntülerle kızarıklıklar, kabuklarla kabarcıklar, ve sürekli kaşımadan kaynaklanan yaralardır.

Hastalığın erken evrelerinde derideki döküntüler, sivilce, sivrisinek ısırığı ve diğer cilt komplikasyonları ile benzerlik gösterdiği için nedeni anlaşılamayabilir.

Uyuzun bir diğer ayırt edici özelliği ise deride uzun çizgiler halinde oyukların görülmesidir. Bu kabarık çizgiler ya grimsi beyaz, ya da ten rengindedir. Bu çizgiler dişi akarlar tarafından cildin yüzeyinin hemen altında açılan tünellerdir.

Evrensel'i Takip Et