03 Kasım 2020 12:54

Mersin'de polipropilen tesisinin keşfi esnasında halk protesto eylemi gerçekleştirdi

Mersin'in Akdeniz ilçesinde kurulması planlanan polipropilen üretim tesisinin keşfi esnasında bölge halkı, siyasi partiler, meslek odaları ve yaşam alanı savunucuları protesto eylemi gerçekleştirdi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Mersin’in Akdeniz ilçesinde yapılması planlanan polipropilen üretim tesisi için verilen ÇED raporunun iptali davası sonucu, mahkeme heyeti alana keşif yapmaya geldi. Tesisinin kurulması kararına itiraz eden ve Toros Gübre Fabrikası önünde toplanan siyasi partiler, meslek odaları, çevre örgütleri ve Mersin halkı "Mersin zehirlenmesin!" dedi.

Mersin Çevre ve Doğa Derneği adına söz alan Sabahat Aslan, yapılmak istenen polipropilen tesisinin hava, su ve toprak kirliliği yaratmanın yanında insan sağlığını çok ciddi boyutta olumsuz etkileyeceğinin altını çizerken tesisin yaşam alanlarının içerisine kurulmak istendiğini, Karaduvar, Çay, Çilek, Özgürlük, Karacailyas ve Kazanlı mahallelerinin çok yakınında olduğunu ve tehlike yaratacağını söyledi.

"Zaten yıllarca bölgemizde başta Akgübre olmak üzere Soda Kromsan Sanayi ve ATAŞ dolum tesisleri çok ciddi kirlilik yaratmaktadır. Bu bölge buna ek olarak polipropilen tesisinin kirliliğini kaldıramaz" diyen Aslan, yaşam haklarını savunmak için bilimsel verileri mahkeme heyetine sunacaklarını söyledi.

Yıllardır bu alana petrokimya tesisinin yapılmaması gerektiğini anlattıklarını dile getiren Mersin Kent Konseyi Başkanı Faik Burakgazi, "Bölgede ağırlaşan bir yaşam var. Bu beldenin insanları yıllardır burada yeşil ürünler üreterek hem kendileri geçiniyor hem de Türkiye'ye katkı sağlıyor. Şimdi ise feryat ediyorlar. Eğer yarın burada bu tesis kurulursa, ÇED raporunda belirtildiği gibi dip sularından yararlanma gerçekleşirse o takdirde Karaduvar halkı başka yerlere göç etmek zorunda kalacak. Toprak çoraklaşacak, insanlar geçimini sağlayamayacak, balıkçılık ölecek" diyerek sonuçların Mersin açısından tehlikeli olacağını ve buna karşılık kent halkı olarak bir dayanışma içerisinde olup mücadele edeceklerini ifade etti.

NKP DÖNEM SÖZCÜSÜ ÖZKAN: EN UFAK BİR PATLAMA BİLE ÇOK TEHLİKELİ SONUÇLAR DOĞURUR

Kentte yapılacak herhangi bir yatırımın öncelikle insan sağlığına, canlı yaşamına ve bütünüyle doğaya zarar verip vermediğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini söyleyen Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Dönem Sözcüsü Aycan Özkan ise "Bu tesisin en ufak bir patlamayla bile ne kadar tehlikeli sonuçlar yaratacağı ortada. 26 ton TNT’ye eşdeğer bir enerjinin ortaya çıkması demek Mersin’in yok olması demektir. Üstelik çevresindeki petrokimya tesisleri ile birlikte bu ihtimal daha ciddi boyutlara ulaşıyor" diyerek bir avuç rantiyecinin çıkarı için Mersin’in gözden çıkarılmaması gerektiğini vurguladı.

Mersin Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu (İKK), yıllardır kente dayatılan polipropilen tesisinin çevreyi ve üst yapıyı alt üst edecek bir özelliğe sahip olduğunu söylerken 20-30 yıllık strateji planı çabalarının bir kararnameyle kenara atıldığını dile getirdi. "Kentimiz 1. derece tarım arazisi ve özel çevre koruma bölgesidir. Büyükova kapsamına giren bu bölge yıllardır ağır sanayi tesisleri gibi çevreye zarar veren birçok kuruluş ile mücadele ediyor" diyen TMMOB İKK ,Karaduvar Mahallesi’nin tarım ve turizm alanı olduğunu, bu nedenle meslek odaları olarak mücadelelerini sonuna kadar devam ettireceklerini belirtti.

MERSİN TABİP ODASI BAŞKANI ANTMEN: BU BÖLGE YAŞAM ALANI OLMAKTAN ÇIKABİLİR

Mersin Tabip Odası Şube Başaknı Mehmet Antmen ise, yapılacak olan tesisin halk sağlığı açısından ciddi sıkıntıları beraberinde getireceğini ifade etti. "Planlanan tesis her nerede kurulacak olursa olsun yaratacağı sıkıntılarla, hem yaşam alanının hem tarımın hem hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı bir yerde gerek doğayı gerek insanların yaşamını sağlık anlamında çok ciddi şekilde etkileyecektir. Üretim sırasında oluşacak kanserojen madde salınımı, genetik ve cilt hastalıklarını tetikleyecek boyuttadır. Böyle giderse çok kısa bir süre sonra kentimiz yaşam alanı olmaktan çıkacaktır" diyen Antmen, ÇED raporunun daha bilimsel bir kurul tarafından yapılması halinde sonucun olumsuz çıkacağına inandıklarını söyledi.

EMEP İL BAŞKANI KAYA: İKTİDARIN TEK AMACI SERMAYEDARLARI ZENGİN ETMEK

EMEP Mersin İl Başkanı Yusuf Kaya ise burada siyasal iktidarın merkezde aldığı bir kararla hayata geçirmek istediği tesisin Mersin halkının yararına olmadığını ifade ederken "Bu tesisi bölgede yaşayan insanların sofrasına bir parça daha ekmek koymak için yapmıyorlar. Birkaç rantiyeci kâr etsin diye çevremizi, doğamızı ve bütün canlıların hayatını hiçe sayıyorlar. Elbette bir yatırım yapılacaksa ilk önce çevre ve burada yaşayan bütün canlılar, kentin yaşamına ilişkin bütün parametreler değerlendirilip öyle yapılmalıdır. Ancak buranın tarımına, turizmine ve yaşamına dair siyasal iktidarın bir beklentisi yoktur. Bir tek amacı vardır o da birkaç tane sermayedarı biraz daha zengin etmek" diyerek Mersin halkının yaşam ve çevre mücadelesini sonuna kadar desteklediklerini, keşif yapan heyetin de halkın bu taleplerini gözetecek tarzda karar almasını beklediklerini belirtti. (Mersin/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Diş hekimlerinde online staj: "Geride kaldığımızı düşünüyoruz"

SONRAKİ HABER

İskender Bayhan: Halkın acıları sermayenin rantını büyütüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...