15 Haziran 2020 00:27

İzmirli işçiler: Kıdem tazminatımızın gasbına karşı sokaklarda olmalıyız

İzmir'de çeşitli iş kollarında çalışan işçiler kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesine karşı ortak mücadele çağrısı yapıyor.

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

Eda AKTAŞ
Dilek OMAKLILAR
İzmir

AKP Hükümetinin kıdem tazminatını fona devretmek istemesine tepkiler sürüyor. Salgın sürecinde hükümetin işçilerin haklarını gasbederek patronlara destek çıktığını belirten İzmir’deki çeşitli iş kollarında çalışan işçiler kıdem tazminatının fona devrine karşı ortak mücadele çağrısında bulundu.

PETKİM’de çalışan bir işçi, “Para kaynağı bulamazlarsa bizlerden alırlar. Bir sürü insana 1000 lira para dağıttık diyorlar. Bunları birileri ödeyecek, büyük ihtimalle biz çalışanlardan alınacak. Bu olmazsa çalışanların gelirine göre vergileri artırılacak. Her yıl olduğu gibi yoklama çekiyorlar kıdem tazminatı için” dedi. Sendikalardan etkili cevaplar beklediklerini ifade eden işçi, “Şu aralar tek yaptıkları sosyal medyadan nutuk atmak. Normal medyaya bile çıkmıyorlar, sesleri duyulmaz oldu” diye konuştu. 

"BÜTÜN HAKLARIMIZ ELLERİMİZDEN GİDİYOR"

Habaş işçisi de “Zaten tek dertleri o, çünkü para kalamadı, illa alacaklar, sendikalarla anlaşmış bile olabilirler. Sendikalar onlar ne derse onu yapıyor. Sanki işçilerin değil de hükümetin örgütleri. Eğer kıdem hakkı alınırsa halimiz harap olur. Açıkçası Türk Metal’in bu işin karşısında duracak bir yapısı yok, ben sanmıyorum. Ama işçilerin hepsi kıdem tazminatı fonuna karşı, bu bilinsin” dedi.

Bir başka Habaş işçisi ise AKP’nin fırsatçılık yaptığını söyleyerek, “İşsizlik Fonu’nu işçiler değil, patronlar kullanıyor. İşyerinde bir şey diyemiyorsun, ağzına mühür vuruyorlar. İşten atıyorlar. Devlete, AKP’ye bir şey diyemiyorsun ağzına mühür vuruyorlar. FETÖ’cü, terörist oluyorsun içeri atıyorlar. Bütün haklarımız elimizden gidiyor, sessizce izleyip bakıyoruz, AKP gitse diye bekliyoruz. Onlar da gitmiyor. Sendikalar desen, onlar işverenden daha kötü” dedi.

"İŞÇİLER BUNA İZİN VERMEYECEK"

İZSU’da çalışan Ziya Özbay haklarının ellerinden alınmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Özbay, “Çok net olmamakla birlikte bu uygulanırsa eğer, geleceğimiz için işyerlerinde iş bırakmak zorunda kalacağız. Eğer böyle bir şey olursa buna işçiler izin vermeyecek” diye konuştu.
Tez Koop-İş üyesi bir market çalışanı da şunları söyledi: “Devletin kasasında para kalmayınca kaynak arayışında. En iyi kaynak da onlara göre işçiler. Düşük ücretle çalıştırma, işverene imtiyazlar derken şimdi de sıra buna geldi. İşçilerin elinde bir kıdemi var onu da göz göre göre gasbetme derdindeler. Ama işçiler örgütlenmeli, sendikalar bir amaç için birleşmeli ve sokaklarda buna karşı sesimizi yükseltmeliyiz.”
Başka bir market işçisi de hükümetin çok zorlu bir süreci bile fırsata çevirdiğini belirterek, “Bir dokunamadığı kıdem tazminatımız var şu an. O kadar yılın emeğinin karşılığı olan kıdemi ellerine geçiremediler, dertleri o. Hiçbir sendika kalkıp da buna tamam diyemez. İşçinin emeğini kimse hiçe sayamaz. Her zaman diyoruz ya kırmızı çizgimiz diye. Buna dokunulduğu an işçiler sokaklarda olur” diye konuştu.

"EMEKTEN YANA MÜCADELEYİ BÜYÜTMELİYİZ"

Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube Üyesi, Bornova Belediye Temizlik İşçisi Davut Taş da “Hükümet ekonomik olarak ne zaman sorun yaşasa kendine kaynak yaratmak için gözünü işçilerin haklarına dikiyor. İşçilerde hükümete karşı güvensizlik var. Hangi formül olursa olsun işçinin zararına bir formülün çıkacağını düşünüyoruz. Hükümetin son zamanlarda özellikle pandemiyi bahane ederek çıkarmış olduğu bütün formül ve yasalara karşıyız. Kıdem tazminatı işçinin yıllarca biriktirdiği alın teridir ve bu bizim kırmızı çizgimiz. Hükümetin formülüne gereken cevabı alanlarda vereceğiz. Farklı iş kollarında ya da aynı iş kolunda farklı sendika üyesi olan işçilere çağrımız sorunlara siyasi değil emek eksenli bakmalılar. Bu işin dini, dili, ırkı, siyasi görüşü yok emek her yerde emektir. Bu yüzden emekten yana mücadeleyi büyütmeliyiz. 

"İŞÇİLERİN DİRENMEKTEN BAŞKA ÇARESİ YOK"

Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube Üyesi Bornova Belediyesi Spor İşleri İşçisi Tayfun Öcal ise “Türkiye ekonomisi pandemi öncesinde de kötüydü ama şimdi daha kötüye gitmiş durumda. Kendi yandaşlarına yedirdikleri ve ellerinde tutamadıkları parayı işçilerden elde etmek istiyorlar. İşçilere para gözüyle bakıyorlar. İşçiler pandemiden ya da sağlık sorunlarından dolayı korkarak meydana çıkmazlık yapmayacaktır. Pandemiyi ve salgını bahane edenler işçileri tamamen bastırmak istiyorlar. Buna karşı da direneceğiz, başka bir çaremiz yok.

"GENEL GREV UYGULAMAYA HAZIRIZ"

Tez Koop-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Caner Fırat: Pandemi döneminde İstihdam Paketi Kalkanı adı altında tekrar gündeme getirdikleri kıdem tazminatının fona devri kırmızı çizgimizdir. Türk-İş’in 23. Kongresinde aldığı karar ise buna karşı genel grevdir. Kıdem tazminatına dokunulduğu an bunu uygulamaktan kaçınmayız. Halkımızın zorlu bir dönemden geçtiği bu günlerde görülüyor ki sermaye ve yönetenler yine para derdinde. Halk canıyla uğraşırken sermaye kâr etme hırsından vazgeçmiyor. Kıdem tazminatı emekçilerin en önemli kazanımıdır. Fon sistemi ise kazanılmış haklardan geriye gidiş anlamına geliyor. İlk amaçları 30 günlük olan kıdem tazminatını 19 güne kadar düşürmektir. 60 yaşında emekliliğe hak kazanan işçi bu sistemde bir sürü kuralla kıdem tazminatının bir kısmını alacaktır. Fona devir her ne kadar önüne geçilecek dense de işçi çıkışını hızlandıracaktır. Bu sebeple Türk-İş’in genel grev kararı tekrar hatırlatılmalıdır. Çünkü sistematik olarak, bilerek bu çalışma tekrar kamuoyuna sızdırılmıştır. Tez-Koop-İş Sendikası olarak işçinin son kalesi olan kıdem tazminatının fona devrini engellemek için genel grevi uygulamaya hazırız.”


FON YASASI YERİNE İŞÇİLERE İŞ GÜVENCESİ SAĞLANMALIDIR

Süleyman Ekiz - Cam işçisi
Denizli

Kıdem tazminatının fona devri yeniden gündeme geldi. İşçiler yine kırmızı çizginin geçilmemesi uyarısında bulundu. Ama ısrarla yeniden yeniden bu hak gasbını ısıtıp ısıtıp önümüze getiriyorlar. Daha önce de itiraz ettiğimiz bu değişikliğe bugün yine itiraz ediyoruz. Kıdem her şeyden önce bizim iş güvencemizdir. İşten atmaların önünde bir duvar, gerçek anlamda ‘istihdam kalkanı’dır.

Kıdem tazminatı çalışan işçinin hizmet süresi boyunca verdiği emeğin karşılığını almasını sağlayan yasal bir sistemdir. İşçinin teminatıdır. Şimdi uygulanacak “fon yasası” yerine öncelikle, işçilere iş güvencesi sağlanmalıdır. Eğer bu sağlanmaz ve fon tekrar oluşursa ülkemiz için büyük bir kayıp olur.

Diğer yandan patron da ‘Nasılsa kıdem ödemeyeceğim’ diyerek her defasında 40 yaş üstü işçileri çıkarıp genç işçiyi işe alır. Böyle bir sistemde emeklilik de hayal olur. Bunun için kıdem tazminatı işçinin alın teri ve emeğinin karşılığıdır ve vazgeçilmezlerdendir. Ülkenin gelir kaynağını zaten işçinin vergileri ile sağlayan devlet, oluşacak fonun kaynağını kıdem tazminatlarımızdan değil, yandaşlarının sırtından sağlasın. Kıdemime dokunma! İşçinin sırtından elini çek artık!

Reklam