13 Haziran 2020 00:54

Ayakkabı patronları fiyatı düşük tuttu, zanaatkar sayacı dükkanını kapattı

Kayserili sayacılardan Özgür Öztürk’le (“Deli Tuncay”) ile salgın sürecini ve yeni dönem dernek faaliyetini konuştuk.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Ahmet AKARSU
Kayseri

Kayserili Sayacılar 2018’de dernekleşme girişimi sonrası ayakkabı patronlarına karşı birlik olup istedikleri parça başı zammı almışlardı. Ekonomik krizin artmasıyla birlikte salgın sürecinde birçok saya emekçisi başka illerde sayacılık yapmayı tercih ederken, bir bölüm sayacı dükkanını kapatmak zorunda kaldı. Mesleği bırakmak zorunda kalan sayacılar ise fabrikalarda işe girdi. Kayserili sayacılardan Özgür Öztürk’le (“Deli Tuncay”) ile salgın sürecini ve yeni dönem dernek faaliyetini konuştuk.

Tuncay Usta her fırsatta sayacılığı anlatırken “zanaat” kelimesini kullanıyor. “Bizim altın bileziğimiz, zanaatımız sayacılık” diyor: “Zanaatın değeri bilinmezse olmaz. Bilinmediği için birçok sayacı mesleği bıraktı. Aldığın ücret bir yana çalışma saati 14-15 saat sürüyor. Eşin dostun yüzünü unutur olduk. Sayacının dükkan kirası, sigortası, yemesi içmesi, makine bozuldu dolar bazından yaptırması hepsi kendine ait…” Parça başı aldıkları ücret zammı ise kısa bir süre sonra kuş olmuş uçmuş…

DERNEK SAYACILARIN SAYGI GÖRMESİNİ SAĞLADI

Adana, İstanbul, Antep gibi illerde düşük parça başı ücretlere karşı büyük ayakkabı patronlarına karşı başlayan iş bırakma eylemleri gibi Kayseri’de de sayacılar iş bırakarak dernekleşme girişiminde bulunmuştu. Kayserili sayacılar isteklerini kabul etmiştir, birlik olduğunda haklarını almışlardı.

Bu durumu Tuncay Usta şöyle ifade ediyor: “Önceleri patronlar sayacılara saygı göstermiyordu. Herkes saya dükkânına parça başı işlerde farklı rakamlar veriyor piyasayı aşağı çekiyor ve sefa sürüyordu. Dernekleşme fikrinden sonra ortak kararlar almaya ve isteklerimizi patronlara iletmeye başladık. İlk iş bırakmamızdan sonra parça başı ücreti ortaklaştırma kararı aldık. Ama artan kriz, patronların uyanıklığı bizi perişan etti. Biz parça başı fiyatta anlaştık. Fakat patron karşımıza zor modeller ile çıktı, emeğimizin karşılığı yine rafa kalktı.”

SALGIN SÜRECİ BİZİ PERİŞAN ETTİ

“Ama bir kez gördük bir arada hareket edince isteklerimiz karşılanıyor daha da geri durmayız bu işten” diyen Tuncay Usta şöyle devam ediyor: “Dernekten önce zanaatkar değil köle gibiydik. Salgın süreci bizi yine köleleştirdi. Hiçbir sayacı devletten destek alamadı. Salgını fırsata çeviren ayakkabı patronları salgın var diye düşük ücret dayattı. El mahkum yapmak zorunda kaldık. Kimisi dükkanını kapatmak zorunda kaldı. Kimisi başka ilde sayaya devam etti. Kimisi de mesleği bırakıp sigortalı bir işe girdi” diye konuştu.

DERT İLE EVDE KALINCA EŞİNLE KAVGA EDİYORSUN

Salgın sürecinde ne devlet, ne hükümet, ne de ayakkabı patronlarının halden anladığını söyleyen Tuncay Usta, “Salgında haftada iki-üç gün çalıştık geri kalan günler yattık. Eve sadece yiyecek götürebildik. Ne ek bir birikim kaldı elimizde, ne de sosyal bir şeyler yapacak para. Hatta dibi gördü çoğu sayacı. İş yok güç yok. Dert ile evde kalınca eşinle kavga ediyorsun. Her şeyin etkileniyor. Gün oldu kendi odamdan çıkmadığım oldu” şeklinde konuştu.

‘YOL HARİTASINI SAYACILARLA BİRLİKTE BELİRLEYECEĞİZ’

Tuncay Usta yeni sürece ilişkin ise şunları söylüyor: “Derneğimizin yeni yönetimi ve başkanını seçeceğiz ve yol haritamızı bütün saya emekçileriyle belirleyeceğiz. Dernek başkanlığına bu dönem için aday oldum. Şu an için başka bir aday yok. Elimizden gelen ne ise sayacı arkadaşlarla birlikte çizdiğimiz yol haritasında ilerleyeceğiz.”

Sayacıların şu an netleşen talepleri arasında; kolay, orta ve zor modellere göre parça başı farklı fiyat vermek ve kayıt dışı çalışmamak.

ÖNCEKİ HABER

Türkiye'de koronavirüse dair tüm gelişmeler (12 Haziran)

SONRAKİ HABER

Sanayi üretimi Nisan'da yüzde 31,4 düşerek çakıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...