Set işçisi: Önce sağlık sonra çekim
Reklam ve sinema filmlerinde çalışan bir set işçi Evrensel'e yazdı: Önce sağlık sonra çekim diyor ve kamera arkasında dayanışmaya devam ediyoruz!
Fotoğraf: Pixabay
Set işçisi
İstanbul
Merhaba, ben reklam ve sinema filmlerinde çalışan bir set işçisiyim. Kovid-19 sebebiyle ben de diğer insanlar gibi işimden oldum. Bizim koşullarımız normalde de çok zor. Aldığımız ücretler ise (Onu da alabilirsek tabii) çok düşük. Çoğu zaman günlük 16 saati aşan insanlık dışı koşullarda çalıştırılıyoruz. Bir de bu salgın üzerine güç bela geçindiğimiz işlerimizden de olduk. Bu durumlar yetmezmiş gibi Reklam Yapımcıları Derneği dalga geçer gibi bir açıklama yayımladı. (Yapımcı: Projeyi finanse eden kişi) Dalga geçer gibi dememin sebebi açıklamada genel olarak, fazla mesaiyle çalışmanın bir hak olduğu ve bunun karşılığında verilecek olan ek ücretlerin işçinin hakkı olduğu, sendikaların da bunu engelleyecek söz ve eylemlerden kaçınmaları gerektiğini söylemesi.
"YAŞAMSAL ŞEYLERİ TALEP EDİYORUZ"
İlk olarak şunu belirtmeliyim ki bunca zamandır çalıştığım setlerin hiçbirinde bizlere “Mesai yapmayı kabul ediyor musunuz” diye sorulmadı, bunun yerine set direkt uzatıldı. Biz yorgun muyuz, aç mıyız, devam edebilecek durumda mıyız asla yapımcıların umurunda olmadı. Onlar her zaman sadece iş bitsin derdinde olup kârlarına baktılar. Kaldı ki zaten çalışma saatlerimiz çok uzun. 12+4 saat mesai şeklinde günde 16 saat çalışıyoruz, tabii dizilerde bu saatler maalesef aşılıyor.
Sete çıkmadan önce yaptığımız hazırlık süresince sabaha kadar ofiste kalıp çalıştığımız oluyor. Ama bu açıklamada söyledikleri gibi ek mesai ücretlerimizi veriyorlar mı? Kocaman bir HAYIR. Çok komik rakamlara sigortasız çalıştırılıyoruz. Hatta çoğu yapım şirketinden ücretlerimizi alamıyoruz.
Resmen suyumuzu sıkıp posamızı çıkartmaya çalışıyorlar. Sürekli vitamin, enerji veren ilaçlarla ayakta kalmaya çalışıyorum iş bittikten sonra da iyileşmeyle uğraşıyorum yalnız ben değil bütün arkadaşlarım böyle. Başka iş kollarından farklı talepler gelirken bizler çok basit ve yaşamsal şeyleri talep ediyoruz. Uyku uyuyabilmek, duş alabilmek, ailemize zaman ayırabilmek gibi.
"KILIF UYDURMAYI KABUL ETMİYORUZ"
Tabii bir de kadın olmanın zorluğu var bu sektörde. Aynı işi yaptığımız erkeklere göre daha az iş alıp daha düşük ücretlerle çalışıp ciddiye alınmamak gibi. Erkeklerin ağırlıkta olduğu bu sektörde yaşadığımız taciz ve mobbing ise bu zorlukların en can yakıcı kısmı. Yapımcıların bu sorunlara karşı ses çıkartıp, çözüm üretmesi gerekirken bu ölümcül koşulları savunmaları kabul edilemez. Bu açıklamalarında, iktidar ağzıyla fazla mesai sömürüsünü bir ‘işçi hakkı’ gibi gösterip, buna karşı mücadele eden sendika ve dernekleri de suçlu ilan etmeye çalışmışlardır. Ama biz set işçileri olarak bu ‘Kılıf uydurmayı’ kabul etmiyor ve buna karşı çıkıyoruz. Oyunculardan bu desteği bekliyoruz umarım onlar da aynı hassasiyeti gösterir. Önce sağlık sonra çekim diyor ve kamera arkasında dayanışmaya devam ediyoruz!
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
