07 Mart 2020 12:50
Son Güncellenme Tarihi: 07 Mart 2020 13:59

Kadınlar 8 Mart için buluştu: Artık yeter, kabullenmiyoruz

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü dolayısıyla yurdun dört bir yanında etkinlikler düzenlendi. Kadınlar, "Krize, şiddete, istismara ve eşitsizliğe karşı gücümüz birliğimiz" dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

8 Mart Dünya Emekçi kadınlar günü dolayısıyla pek çok yerde basın açıklamaları ve etkinlikler düzenlendi. Ankara’dan İstanbul’a kadar pek çok etkinlikte kadınlar ev içinde ve sokakta yaşadıklar sorunları ve bu sorunlara karşı mücadele yollarını konuştu.

Ankara Mamak’ta Tuzluçayır Kadın Dayanışma Derneğinin çağrısıyla bir araya gelen kadınlar 8 Mart’ı kutladı. Tekmezar Parkı’nda toplanan kadınlar, basın açıklamasının ardından sloganlar eşliğinde yürüyerek etkinliklerine salonda devam etti. Basın açıklamasında konuşan Tuzluçayır Kadın Dayanışma Derneğinden Gülşen Yiğit, “Bu böyle gitmez. Biz kadınlar öldürülüp, şiddete uğrarken bu da yetmezmiş gibi bütün zorluklarla büyüttüğümüz evlatlarımızı şehit veriyoruz. Savaş kararı alanların kendi evlatları lüks içinde yaşarken bizim çocuklarımız toprağa giriyor” dedi. Kadınlar, “Yaşasın 8 Mart”, “Anayız, kadınız barıştan yanayız”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları attı. Halk da kadınlara alkışlarla destek verdi.

‘ARTAN ŞİDDETİN SORUMLUSU KİMLER?​’

Kadınların hayatın her alanında var olma mücadelesi verdiklerini söyleyen Gülşen Yiğit, “Krize, şiddete, istismara ve eşitsizliğe karşı gücümüz birliğimiz” dedi. Ekonomik kriz yüzünden kadınların her gün “ne pişirsem” derdi ile yaşadığını ifade eden Yiğit, “En temel ihtiyaçlarımızı karşılayamadığımız için mutsuzluk, huzursuzluk, şiddet ve intiharlar arttı. En çok kadınlar işsiz kaldı” dedi. Yiğit, “Artık yeter, kabullenmiyoruz. Bu böyle gitmez. Biz kadınlar öldürülüp, şiddete uğrarken bu da yetmezmiş gibi bütün zorluklarla büyüttüğümüz evlatlarımızı şehit veriyoruz. Savaş kararı alanların kendi evlatları lüks içinde yaşarken bizim çocuklarımız toprağa giriyor” dedi. “Son 10 yılda kadına yönelik artan şiddetin, çocuklara yönelik istismarın sorumlusu kimlerdir” diyen Yiğit taleplerini şöyle sıraladı: “Uygulanmayan her adaletsizlik yeni suçları doğuruyor” diye konuştu. Yaşamın her alanında tam eşitlik istediklerini ifade eden Yiğit, “Güvenle gidebileceğimiz dayanışma ve sığınmaevleri istiyoruz. Eğitim, sağlık ve kreş hizmetlerinin ücretsiz olmasını, kadın istihdamının artırılmasını istiyoruz. Esnek, güvencesiz, kayıt dışı, sendikasız, taşeron çalışmak istemiyoruz.”

‘SINIFSIZ SÖMÜRÜSÜZ BİR DÜNYA TEK ÇÖZÜM’

Açıklama ve yürüyüş ardından salonda devam eden etkinlikte konuşan Eğitim Sen MYK Üyesi Elif Çuhadar, “Kadınların tuvalet ihtiyaçları dakikalarla sınırlandırılıyor, adet dönemleri takip ediliyor, kaç çocuk doğuracağı planlanıyor. Biz kadınlar çok uzun zamandır hele de bu iktidar döneminde çok kaybetmeye başladık. Kreş açmaya, yaşlı bakım merkezlerine ‘pahalı’ diyen iktidar, evdeki kadınları emeğin yeniden üretimi için ücretsiz çalıştırıyor” dedi. Sınıfsız sömürüsüz yeni bir dünyanın yaşanan hak gasplarına karşı tek çözüm yolu olduğunu dile getiren Çuhadar, “Bu yaşanan şiddet, taciz ve tecavüzler, hak gaspları kapitalizm koşullarındadır. Gücümüz birliğimiz diyorsak bu sistemin sorunlarına da sistemin kendisine de karşı örgütlü yan yana mücadele edeceğiz” diye seslendi. (EKMEK VE GÜL)

GÜNGÖREN’DE KADINLAR BİR ARAYA GELDİ

İstanbul Güngören’de de kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlamak için Emek Partisi Güngören İlçe Örgütü ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin ortak etkinliğinde bir araya geldi. Avukat Gülşah Kaya’nın konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte kadınlar yaşadıkları sorunları ve mücadele yollarını birlikte tartıştı.

Etkinliğin başında 8 Mart’ın tarihi anlatılırken ardından Gülşah Kaya 8 Mart’ın bugünkü öneminden bahsetti. 8 Mart’ın sadece bir anma günü olmadığını vurgulayan Kaya, bugün savaşın ve krizin yükünü en çok kadınların yaşadığından bahsetti. Kadınların fabrikada, evde, sokakta yaşadığı şiddetin son yıllarda giderek artmasının tesadüf olmadığını belirten Kaya “Türkiye’de kadınların sorunları belli başlı konularda toplanıyor: Şiddet, kriz ve savaş. Kadınlar her gün öldürülüyor. Krizde istihdam alanında gözden ilk çıkarılan kadınlar oluyor. Kadınlar esnek, güvencesiz çalışma alanlarına itiliyor. Savaşlar önce kadınları ve çocukları vuruyor. Bu ortamda yaşanan ekonomik ve siyasi kriz en çok kadınları etkiliyor. Sömürü, baskı, şiddet; kriz ve savaşın etkisiyle giderek artıyor ve vahşileşiyor. Kadınlar evde, sokakta, işyerinde kendini güvende hissetmiyor. Şiddetten korunmanın hukuki yolları ortadan kaldırılmak istenirken öbür taraftan nafaka gibi haklar da sıfırlanmak isteniyor” dedi.

8 MART’TA KADIKÖY’E

Etkinlikte kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ni de konuştu. Son yıllarda hükümetin “yuva yıktığı” gerekçesiyle hedefe koyduğu İstanbul Sözleşmesi’nin içeriğinden bahseden avukat Gülşah Kaya, İstanbul Sözleşmesi’nin kadına şiddeti önlemek konusunda devletlere sorumluluklar yüklediğini ve bu sorumlulukların yerine getirilmesi gerektiğini belirtti. Kadınların bu haklarından vazgeçmemek için mücadele etmesi gerektiğini belirten Kaya, kadın dayanışması ve mücadelesinin önemine değinerek kadınları 8 Mart’ta Kadıköy’e, sokağa çağırdı.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Güngören Şube Başkanı Kenan Yerlitaş da kapitalizmin en çok kadınları ezdiğini söyleyerek tüm kadınların 8 Mart’ını kutlarken etkinlik şiir ve müzik dinletisiyle son buldu. (İstanbul/EVRENSEL)


EMEP'LİLERDEN ÇORUM'DA 8 MART KUTLAMASI: YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA İÇİN MÜCADELE

Çorum’da Emek Partisi (EMEP) tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Hacı Bektaş Veli Parkında bir basın açıklaması yapıldı. Katledilen kadınların isimlerinin yer aldığı “İsyanımız 8 Mart” yazılı pankartın açıldığı basın açıklamasında sık sık “Kadın-erkek birlik; iş, ekmek, özgürlük” sloganı atıldı.

8 Mart 1857'de ABD'de ağır çalışma koşullarına, uzun çalışma saatlerine ve düşük ücretlere karşı greve çıkan dokuma işçisi 129 kadının yanarak can vermesinin ardından 2. Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında Clara Zetkin’in önerisiyle 8 Mart 1910 yılından beri kadınların birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak sokaklara çıktığı gün olduğunu söyleyen EMEP İl Yönetim Kurulu Üyesi Meliha Üşüdür, açıklamayı şöyle sürdürdü:

“O günden beri her yıl 8 Mart'ta kadınlar olarak dünyanın her yerinde kapitalizme, yoksulluğa, savaşa, şiddete, ayrımcılığa, ataerkilliğe karşı eşitlik ve özgürlük talepleriyle sokağa çıkıyoruz. Bugün de yine aynı taleplerle sokaktayız” dedi.

Kadınların evde, işte, okulda, fabrikada, sokakta kısacası her alanda maruz kaldığı eşitsizliğin bugün dünden daha can yakıcı bir sorun olduğunu söyleyen Meliha Üşüdür, “Burjuva iktidarların özellikle son 15 yıldır sürdürdüğü gerici-muhafazakar yaşam dayatması, toplumsal eşitsizliği ve sömürüyü kadınlar için daha da derinleştiriyor” ifadelerini kullandı.

Günümüz Türkiye’sinde her gün sayısız kadının tacize, tecavüze ve şiddete uğradığını dile getiren Üşüdür, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Giderek dozu da sayısı da artan bu şiddet vakalarını önlemek için politikalar üretilmesi gerekirken; erkek egemen iktidar şiddeti perçinlemek ister gibi 6284 sayılı kanuna ve İstanbul Sözleşmesine saldırıyor. Milli Eğitim kitaplarından ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ kavramı çıkartılıp karma eğitim karşıtı uygulamalar hayata geçirilmeye çalışılıyor.

Sebebi olmadığımız krizin tüm yükü herkesten çok biz kadınların omzuna yıkılıyor. İçerde ve dışarda ısrarla yürütülen savaş politikaları en çok kadınlara zarar veriyor. Burada saydığımız ya da sayamadığımız sorunlarımıza karşı dayanışmayı güçlendirmek, artan baskı karşısında gerçek anlamda eşitlik, özgürlük, barış taleplerimiz için birlik olmak zorundayız.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde tüm kadınları el ele vermeye, birleşmeye ve değiştirmeye çağırıyoruz.” (Çorum/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Fısıltılardan doğan mücadele ağı: Kadın çalışmaları topluluğu

SONRAKİ HABER

8 Mart… Nereden nereye?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...