28 Ekim 2019 16:12

“Kazanımımız birliğimiz ve en önemlisi bunu korumak”

Bornova Emek ve Demokrasi Güçleri Doktor Sırrı Aydoğan Kültür Merkezi’nde “Rejim tartışmaları ve Demokrasi Mücadelesi” konulu panel düzenlendi. Panelde ekonomik kriz, savaş politikaları, yargı reformu, kayyum atamaları, antidemokratik uygulamalar ve bunlara karşı verilen demokrasi mücadelesi üzerine konuşuldu.

Moderatörlüğünü Eğitim-Sen 4 No’lu Şube Başkanı İsmail Hakkı Şimşek’in yaptığı panelde  Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nuray Sancar, Halkların Demokratik Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Mahfuz Güleryüz, Yeşil Sol Parti’den Hüseyin Çağlar ve Av. Ali Deman Güler konuşmacı oldu.

ÇAĞLAR: HDP YALNIZ BIRAKILMAMALI

Panelde ilk sözü Yeşil Sol Parti’den Hüseyin Çağlar aldı. Türkiye’de antidemokratik uygulamaların arttığını vurgulayan Çağlar, seçim sonuçlarında krizin derinleşmesinin de etkili olduğunu söyledi. “Toplumun seçimlerde gösterdiği tepki ve HDP’nin seçim stratejisi seçimlerin sonucuna etki etmiştir” diyen Çağlar, 31 Mart’taki yenilgi üzerine Kürtlere dönük bir saldırı başladığını söyledi. HDP’li belediye eş başkanlarının grevden alınmasını ve yerlerine kayyum atanmasının bu saldırıların bir parçası olarak ifade eden Çağlar, “Bütün bunlara karşı muhalefetin ne yapacağı çok önemli. Emek ve Demokrasi Güçlerinin bu dönemde HDP’nin yalnız bırakılmasına karşı yanında olmalı” dedi.

SANCAR: TOPLUMA PAHALIYA MAL OLAN ANLAŞMALAR YAPILIYOR

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nuray Sancar ise Lübnan, Şili, Sudan, Irak’taki halk isyanlarına değinerek demokrasi mücadelesinde ısrarın önemini vurguladı. Suriye’deki gelişmelere değinen Sancar, “Hükümet, iç kamuoyunu ajite ederek topluma pahalıya mal olan anlaşmalar yapıyor. Öyle pazarlıklar yapılıyor ki sanki o bölgede insanlar yaşamıyormuş gibi nüfus planlamaları yapılıyor, yeniden inşa hayalleri kuruluyor” dedi.

“Türkiye’nin gözü dönmüş, zıvanadan çıkmış bir burjuvazisi var ve bölgede süren paylaşım savaşından en büyük payı almaya çalışıyor ve sömürgeci olmak istiyor” diyen Sancar, “Burjuvazi ve iktidar paylaşımın dışında kalmaktan korkuyor. İkinci korkusu ise Kürtlerin Kuzey Suriye’deki siyasal yapılanması. Bu yüzden bir emperyalistten diğerine yönelerek durmadan pazarlıklar yapıyor. Kayıpları kazanım olarak lanse etse de sürekli kaybediyor. Trump’ın mektubu gibi muameleye maruz bırakıyor kendisini” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

‘DAHA CESARETLE ADIM ATTIĞIMIZDA KAZANMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Tek adam yönetimi ile birlikte Meclis’i işlevsizleştirildiğini, kabinenin CEO’lar organizasyonuna dönüştürüldüğünü ve ülke bir şirket gibi yönetildiğini vurgulayan Sancar, “Dolayısıyla seçilmeden atananların tek bir merkeze bağlı olduğu bir sistem var karşımızda. Kayyum bu sistemin bir parçasıdır. Sadece Kürtlerle ilgili bir uygulama değil. Doğrudan doğruya seçilmiş belediye yönetimlerini etkisizleştirmeyi amaçladığı için Batı’nın da bir sorunudur” dedi.

Son yerel seçimlerde oluşan muhalefetin dağıtılmak istendiğini belirten Sancar, “Her karanlık günün bir şafağı var. Bizim gibi çok dinamik olan bir ülkede bu gece çok uzun değildir. Seçimlerin sonucu önemli bir gösterge. İktidar meşruiyetini kaybediyor, panik bu yüzden. Harekat, operasyon derken insanların dikkati dağıtılıyor ve buradan toparlanmaya çalışıyor. Bizim kazanımımız birliğimizdir ve en önemlisi bunu korumaktır. Buna karşı daha cesaretle adım attığımızda kazanmaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

GÜLERYÜZ: TÜRKİYE TARİHİ TEK ADAM TARİHİDİR

HDP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Mahfuz Güleryüz ise “Türkiye tarihi tek adam tarihidir. Cumhuriyetin felsefesi bu topraklarda bulunan tüm halkların reddi üzerine kuruldu. Dolmabahçe mutabaktı kabul edilseydi tek adam rejimlerinin sonu gelecek, eşitlik ve barış ortamı gelecekti. Bu yüzden kabul edilmedi. Dünyanın pek çok yerinde de benzer kıyımlar yaşandı. Kürtler Çanakkale’ye giden Kürt’ün haklarını istiyor. Anadilinin yasaklanmadığı, varlığının yok sayılmadığı bir durum vardı” dedi.

GÜLER: SAVAŞA KARŞI YAPILAN AÇIKLAMAYA SORUŞTURMA AÇILDI

Avukat Ali Deman Güler de Türkiye toplumunun ciddi bir hafıza sorunu olduğunu söyledi. “Demokrasi Cumhuriyetin neresindedir?​” sorusunun tartışılması gerektiğini belirten Güler, “Tek adam imparatorluğuna karşı cumhuriyeti kuran Türkiye’de seçimlerle gelen iktidar, kayyumlar atadı. Bu ülkede kimse kendini güvende hissetmiyor, fikir ifade hakkından bile yoksun bırakıldı insanlar. İzmir Barosu’nun savaşa karşı yayınladığı açıklamasına soruşturma açıldı” dedi.

Konuşmasında yargı reformuna da değinen Güler, “Kadın cinayetlerini durduramayan adalet kurucuları, sosyal medya paylaşımından operasyonlarla gençleri tutukluyor. Bugün en basit dosyalarda bile adaletin sağlanması için toplumsal bir baskıya ihtiyaç var. Demokrasi gibi bir derdimiz varsa bu yargı reformu yetmez, bu bir makyaj hamlesidir” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et