06 Ekim 2012 04:18

Köylüler bu ülkenin vatandaşı değil mi?

Köylüye bir dokun bin ah işit! Çünkü derdi bitmek bilmiyor. Elektrik, mazot, gübre, ilaç masrafları, bunların her geçen gün artan fiyatları derken köylünün yaşamı giderek zorlaşıyor. Samsun’un Bafra ve Terme ilçelerinde çeltik üreticileriyle beraberiz. Çeltik çok zahmetli bir iş...

Köylüler bu ülkenin vatandaşı değil mi?
Paylaş
Hasan Koçak


İTHALAT SINIRLANDIRILSIN

Çiftçi Serdar Turan, üreticinin geçinmesinin giderek zorlaştığını söylüyor. Maliyetlerin arttığını ama ürünün fiyatının düştüğünü belirten Turan, hesabını şöyle anlatıyor: “Ürün girdi fiyatları, mazot, gübre, ilaç almış başını gidiyor. Bundan 2 yıl önce mazot 2700 kuruş iken çeltik 1200 kuruştu. Bugün ise mazot 4300 kuruş olmuş, çeltik ise 950 kuruş. Yetkililer ‘çeltik üreticisi fazla miktarda çeltik üretiyor onun için çeltik para etmiyor’ diyorlar. Ancak bir yandan da çeltik ithal ediyorlar. Dışarıdan neden ürün getiriliyor? Bizim üyesi olduğumuz birlikler var. Bunlar aracılığıyla sesimizi çıkardığımızda ‘ananızı da alın gidin’ diyorlar, bizi eziyorlar. Birlik temsilcileri hükümete sorunlarımızı götürdüklerinde ise hükümet başkanlarımıza ‘ürün fazlası var onun için ürün para etmiyor’ diye açıklamada bulunuyormuş. Fazlalık varsa dışarıdan çeltik neden ülkeye sokuluyor.” Turan hükümetin tarım politikasını da eleştiriyor. Çeltik ithalatının çiftçiyi üretemez noktaya getirdiğini söylüyor.

Çeltik üreticisi Selim Aşçı da hükümetin üreticiye darbe vurduğunu söylüyor: “Bu yıl havalar iyi gitti, iyi çeltik elde ettik. Devlet alım yapmak istiyor ancak çeltiğin nem oranını 16’dan 14’e indirerek üreticiye darbe vurdu. İlçe Tarım Müdürlüğünün direktifleri doğrultusunda kaliteli üretim yapıyoruz, ancak ürünümüzü alan yok. TMO çok az alım yapıyor. Bu durumda üreticiler, tüccara teslim ediliyor. ”Samsun Bafra’da tüccarların aralarında anlaştığını ve düşük fiyat verdiklerini kaydeden Aşçı, “Türkiye’de destekler kaldırılıyor. Bu üreticiye ve ülkeye büyük darbedir. Gemiler, ucuz mazot kullanırken köylüye bu hak tanınmıyor” diyor.

OY VERDİLER AMA...

Bafra’da bir başka çeltik işçisi Kamuran Turan ise üreticinin AKP hükümeti döneminde alın terinin karşılığını alamadığını ifade ediyor. Turan, “Teknolojiyi geliştirsin, kalite istesin, kalitesiz mala para vermesin ama çeltiği de yok etmesin. Biz tarım ülkesiyiz. Sanayi ülkesi olacakmış ama kusura bakmasınlar bizi bu yaştan sonra kimse bir yerde çalıştırmaz. Bu hükümete biz oy verdik, ancak seçim şimdi olsa kesinlikle bu hükümete oyumu vermem” diye konuştu. “Hep Erdoğan mı yönetecek bu ülkeyi? Köylüler bu ülkenin vatandaşı değil mi? Neden alın terimizin karşılığını vermiyor” diye hükümete seslenen Turan, köylülerin de sendikalaşması gerektiğini söylüyor. (Samsun/EVRENSEL)


HÜKÜMET TOZ PEMBE TABLO ÇİZİYOR

Çeltik üreticisi Durmuş Turan, hükümetin toz pembe bir tablo çizdiğini ancak üreticilerin halinin içler acısı olduğunu söylüyor. Turan, “Çeltik kurutma makinem var, komşularımın çeltiğini de ben kurutuyorum. Ben de çeltik üreticisiyim ve bu sorunlarımızı dile getiremiyoruz. Girdilerimiz aşırı derecede pahalı oldu. Kendi arazilerimizde zorla bu işi götürmeye çalışıyoruz. Üretici olmak yerine yevmiyeci olmak daha kârlı ama çeltik olmayınca yevmiyecilik de olmuyor” diye konuştu. Hükümetin tarım politikasını da eleştiren Turan, “Verdiği mazot desteği 150 dönüme 370 lira, oysa ben 150 dönüme 13 bin lira mazot yakıyorum. Gemicilere verilen ÖTV’siz, KDV’siz mazotun çiftçiye de verilmesi lazım. Köylüler olarak bir araya gelirsek ürünümüzün gerçek değerinde satılmasını sağlayabiliriz” diye konuştu.


MASRAFLAR ARTTI, ÜRÜN FİYATLARI GERİLEDİ

Terme’nin Köybucağı köyünden  Fevzi Gümüş, verilen fiyatın ekmeklerini bile karşılayamadığını belirtirken, “Çeltiğimizin hasadını yaptık, kuruttuk. Sıra satmaya geldiğinde ise devlet fiyat açıklamadığı için tüccar çok düşük fiyat veriyor. Elektriği, biçer döveri, gübresi, ilacı, yevmiyesi derken masrafların altından kalkamıyoruz. Önceden elektriğe 2 milyar ödüyordum, şimdi ise 4.5 milyar ödüyorum”dedi.
Yine Terme köyünden Necla Gümüş ise zor şartlarda yaşadıklarını belirterek, yaptıkları işin karşılığını alamadıklarını söylüyor. Gümüş, “Kaldığımız yerde ne elektrik ne su var. Çok zahmet çekerek ürün üretiyoruz ancak yaptığımız üründen de gelir gelmeyince insanın eli kolu kırılıyor, artık üretmek istemiyor” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Öğretmenler hak ettiği değeri görmüyor

SONRAKİ HABER

Yaşadıklarımın sorumlusu performans sistemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa