26 Şubat 2019 07:10
Son Güncellenme Tarihi: 27 Şubat 2019 14:19

Tuzla'da kimyasal koku: Vidanjör sürücüsü serbest bırakıldı

Tuzla'daki kimyasal kokuyla ilgili yürütülen soruşturmada gözaltına alınan vidanjör sürücüsü serbest bırakıldı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Tuzla'da paniğe neden olan kokuyla ilgili yürütülen soruşturmada gözaltına alınan vidanjör sürücüsü C.A. sağlık kontrolünün ardından serbest bırakıldı.

Tuzla'da 26 Şubat'ta sabah saatlerinde kötü bir koku alan yurttaşların haber vermesi üzerine bölgede başlatılan inceleme sonucu kokunun kaynağının evsel veya kimyasal atık olabileceği belirtilmiş ve sonuçlarda hidrojen sülfür değerleri yüksek çıkmıştı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı "çevreyi kasten kirletmek" suçundan soruşturma başlatmıştı.

Kimyasal madde kokusundan etkilendiği belirtilen 2 çocuk tedavisinin ardından taburcu edildi. Paniğe neden olan kokuyla ilgili bir vidanjör sürücüsü C.A. gözaltına alındı. C.A sağlık kontrolünün ardından serbest bırakıldı.

Kokunun yayıldığı vidanjörden sabah saatlerinde (27 Şubat) örnekler alındı. Öğlen ise AFAD ekipleri gelerek vidanjörden örnekler aldı.

Olayla soruşturma sürüyor.

HİDROJEN SÜLFÜR DEĞERİ YÜKSEK ÇIKTI

AA'nın aktardığı AFAD yetkililerinden alınan bilgiye göre, kokunun kaynağının evsel veya kimyasal atık olabileceği ve bu kimyasalın kanalizasyonda çökme yaptığı, kokunun da bundan kaynaklandığı belirtildi. Yetkililer, kokunun giderilmesi için kanalizasyonlara su basılarak kimyasalın çözülmesini sağlayamaya çalıştıklarını, ölçümlerde hidrojen sülfür değerlerinin biraz yüksek çıktığını belirtti.

KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI: FACİA OLMADAN ÖNLEM ALINMALI

Kaynağı henüz belirlenemeyen yoğun olarak hissedilen koku üzerine açıklama yapan TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Ali Uğurlu “Tuzla'da facia olmadan önlem alınmalıdır” dedi.

Tuzla‘daki yoğun kokunun nedeninin tahminen atık su kolektör hattına kaçak deşarj edilen kimyasal atıktan kaynaklandığına dikkat çeken Uğurlu “Mevcut kanun, yönetmelik ve standartlara rağmen ülkemizde bir örneğini de Tuzla'da gördüğümüz olayların yaşanması ne yazık ki bununla sınırlı kalmamakta ülkemizin akarsularını ve yer altı sularını da hoyratça kirletmektedir. Atıksu arıtım tesisi işletmesinin pahalı olması, bu konuda standartlara uyulmaması, deşarj suyu parametrelerinin yakalanamaması gibi nedenler işletmeleri yasadışı yollara sevk etmektedir. Çoğunlukla bu suların deşarjı için geceleri beklenmekte, debi sayacı ile oynanarak deşarj edilen miktar düşük gösterilmekte ya da atık vidanjörle alınarak kaçak olarak başka bir alana deşarj edilmektedir. Bu alanların ve işletmelerin sorumlusu olan yerel yönetimler ve ÇŞB`lığı ne yazık ki durumu yeterince kontrol edememektedir. Organize sanayi bölgelerinde ve endüstri alanlarındaki bütün akarsuların ve havzaların kirlenmesi bunun en açık kanıtıdır” dedi.

"ODAMIZIN GÖRÜŞÜ VE ONAYI ALINARAK RUHSATLANDIRMA YAPILMALIDIR"

Tuzla da meydana gelen olayda insanların bu durumdan nasıl etkilendiği, insanlarda ne gibi kalıcı rahatsızlıklara neden olabileceği konusunun belli olmadığının altını çizen Uğurlu şu ifadeleri kullandı:

“Kamu idaresi; insanların ve çevrenin sağlığı için şu önlemleri almalıdır; İstanbul'un ranta dayalı kent planlaması sürecinde, birçok sanayi tesisi ve işletme yerleşim yerleri içerisinde kalmıştır. Sanayi tesislerinin kent içerisinde kalması böyle durumlarda doğrudan insan sağlığını tehdit açısından ciddi sakıncalar taşımaktadır. Bu nedenle bu tip işletmeler acilen kent dışındaki sanayi bölgelerine alınmalıdır. Öncelikle kimyasal madde ile çalışılan işletmelere sahip kentlerde kentin kimyasal envanteri çıkartılarak olası kaza senaryolarına göre önlemler alınmalıdır. Kaza riski yüksek olan kimya tesisleri mutlaka kent dışına çıkarılarak insan yoğunluğundan uzaklaştırılmalıdır. Özellikle tehlikeli kimyasalları kullanan işyerlerinin ruhsatlandırılmasında odamız görüşü ve onayı alınarak ruhsatlandırma yapılmalıdır. Kimyasal madde üreten ve kullanan işletmelerin 6269 sayılı Kimyagerlik ve Kimya Mühendisliği Hakkında Kanun`na uygun olarak sorumlu müdür bulundurup bulundurmadıkları denetlenmelidir.”

TUZLA BELEDİYE BAŞKANI'NDAN "KORKACAK BİR ŞEY YOK" AÇIKLAMASI

Kokuyla ilgili açıklama yapan Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı "AFAD yetkililerinin yapmış olduğu hava analizlerinin şu anda insan sağlığına zararlı olacağını hissetseydiler zaten sabah saat itibariyle burayı karantinaya alırlardı. Öğrenciler olmazdı, vatandaş boşaltılırdı. Öyle bir şeye ihtiyaç duymadıklarını düşünüyorum. Vidanjör mü? Varil mi? Çünkü çok büyük bir vidanjör boşaltacak olsa mahalleyi kapsayabilirdi. Daha geniş bir alana yayılabilirdi. Kapsadığı alan dar olduğu için o yüzden çok büyük bir miktarda olduğunu düşünmüyorum." demişti.

HİDROJEN SÜLFÜR NEDİR?

Hidrojen sülfür (H2S) çürük yumurta kokan, renksiz zehirli bir gazdır. Kolay tutuşur ve havayla patlayıcı karışımlar oluşturabilir.

Türkiye Acil Tıp Derneği'nin verdiği bilgiye göre, hidrojen sülfür gazı, kimyasal yolla asfiksi oluşturan zehirli gazlardan biridir. Bu gaz çoğunlukla petrol ve gaz endüstrisi, kanalizasyon, lağım çukurları, kömür madenleri ve petrol yataklarında insan sağlığına yönelik tehdit oluşturur. Suda çözünürlüğü düşük biz gazdır, havadan daha ağırdır. Koku eşiği düşük olduğu için zehirlenmeleri ciddi seyirlidir. Maruz kalındığı taktirde gazın yoğunluğu tehlike yaratır.

meslekhastaligi.org sitesinin verdiği bilgiye göre, bu gaza maruz kalındığında ortaya çıkan belirtiler şunlardır:

- Bilinç kaybı

- Spazmlar

- Baş ağrısı

- Uyuşukluk

- Kusma

- Huzursuzluk

- İşitme ve koku alma bozuklukları. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Küba'da anayasa değişiyor: Yüzde 86 oranında evet oyu çıktı

SONRAKİ HABER

BTS: YHT inşaatında uyarıda bulunan mühendisler görevden alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...