08 Nisan 2011 11:02

Bergama’dan direniş dersleri

Uluslararası Bergama Sempozyumu’nun birinci gününde yapılan oturumlara siyanürlü altına karşı Bergama köylülerinin yıllarca süren  mücadelesi ile ilgili değerlendirmeler ve altın madeninin ilçeye yaşattığı tedirginlik damgasını vurdu.Bergama köylülerinin mücadelesinin “küresel sosyal bir harek

Bergama’dan direniş dersleri
Paylaş
Özer Akdemir

Bergama köylülerinin mücadelesinin “küresel sosyal bir hareket” olarak tanımlandığı, köylülerin simge isimlerinden bugün hayatta olamayan Bayram Kuzu’nun adının verildiği oturumda, basının Bergama mücadelesine bakışı da değerlendirildi. Haluk Elbe Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen oturumu Prof. Dr. Gürel Nişli yönetti. Oturumda ilk olarak konuşan E.Ü. Çevre Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ümit Erdem, Tarih ve kültür mirası olarak Bergama konulu sunumunda Bergama’yı 4T (Tarım, turizm, tarih, termal), simgesi ile tanımladı. Bergama’nın “ekolojik hassas bölge” sınıflamasına girdiğini aktaran Erdem, “Burada doğaya toplu iğne bile batırsanız bir yerlerde olumsuz etkisi ortaya çıkar. Hele madencilik hiç yapılmamalı iken altın madenciliği yapılıyor” dedi. Bergama’da toplam tarım alanlarının yüzde 83’ünün sulanabilir olduğunun altını çizen Erdem, Allianoi’yi sular altında bırakan barajla ilgili köylülerin yanlış bilgilendirildiğini söyledi. Erdem, tarımın, çevrenin, canlı yaşamının yok olmasına seyirci kalınmaması için yeni bir köylü-çiftçi hareketi başlaması gerektiğini belirtti.

ZAPATİSTALAR VE BERGAMALILAR

Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Füsun Kökalan Çımrın, “Küresel Sosyal Bir Hareketin Aktivistleri: Bergama Köylüleri” başlıklı sunumunda, Bergama köylülerinin mücadelesinin talepleri, sürekliliği ve eylem biçimleri ile küresel sosyal hareketler içinde olduğunu söyledi. Bergama köylü hareketini Zapatistalara benzeten Çımrın, gelinen noktada altın madeninin çalışması, yasaların uygulanmaması ve köylerden madende çalışanların çoğalması üzerine köylüler içerisinde bir yenilgi duygusunun yaygın olduğunu söyledi. Çımrın’ın konuşmasının ardından söz alan Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel ise gelinen noktanın ‘yenilgi’ olarak tanımlanmasına karşı çıkarak, “17 köy artık misyonunu tamamladı. Şimdi mücadele bayrağı Kozak’a geçti” diye konuştu. Engel, Koza Altın şirketinin Bergama’ya  sosyal sorumluluk projesi adı altında rüşvet teklif ettiğini ve şehri ele geçirmeye çalıştığını söyledi. Sempozyum süresince söz alan Kozak’lılar da KOZA şirketinin yörelerinde yaptığı altın madenciliğinin fıstık çamlarına olan olumsuz etkilerinin şimdiden görüldüğünü anlattılar. E. Ü. İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Fakültesi Yard. Doç. Dr. Soner Yağlı ise, gazetelerin Bergama köylülerinin mücadelesi ile ilgili tavırlarının farklı olmasının nedenlerine değindi. Altın madencisi şirketin görüşlerine yakın görüşler savunan büyük sermayeli gazetelerin olayları toplumsal bağlamından kopartarak verdiğini,  eylem haberlerinin daha çok magazin boyutunun öne çıkarıldığını, kitle örgütleri ile iletişim gibi bir çaba içinde olmadıklarını aktaran Yağlı, “Buna karşın Evrensel, Cumhuriyet ve Radikal olayların ardındaki sosyal-ekonomik ve siyasal nedenleri araştıran, bunu yaparken uzmanların ve sivil toplumun da görüşlerine yer veren haberler yaptılar. Bergama köylü hareketi akademik camiada da ciddi görüş ayrılıkları oluşturdu” diye konuştu.

BUNLAR DA BİLİNMELİ

Yağlı’nın konuşmasının ardından bir altın madeni çalışanının, madenin hiçbir zararının olmadığını, herkesin gelip madeni gezebileceğini söylemesi üzerine söz alan Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, altın madeninin kendi medyasını yarattığını, iki televizyon ve günlük gazeteleri olduğunu hatırlatarak, “Önceki yıllarda bile sağlıklı bilgilenme şansımız olamadı ise şimdi madenin kendisinin finanse ettiği bir ortamda bu nasıl olacak. Kimse anlatıldığı kadar masum değil. Burada madenin kapıları herkese açık, gelip gezin denmesi bir strateji. Şu anda madenin Kozak’ta kesim yaptığı alanlara Bergama Belediye Başkanı sokulmuyor, peşine kameralar, güvenlikler takılıyor. TEMA Vakfının 85 yaşındaki başkanı Hayrettin Karaca bu kişilerin paralı adamları tarafından tehdit ediliyor. Bunların da bilinmesi gerekiyor” dedi.

Kimya Mühendisleri Odası (KMO) ge Bölge Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Duran’ın altın madeninin bölgede yarattığı kirliliğin tespiti için bir çalışma yapılıp yapılmadığı ile ilgili sorusuna da Belediye Başkanı Gönenç, “Çevre İl Müdürlüğü numuneler alıp sonuçlarını açıklıyor ama Bergama’da yargı kararlarını uygulamayan devletin kurumlarına güvenmiyorum” diye yanıtladı. (Bergama/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kekê Vakkas oxir be ji tere!

SONRAKİ HABER

Bölge’de camiler boşaldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...