"DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi taşınmasın" kampanyası

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Narlıdere kampüsünün depreme karşı güçlendirileceği gerekçesiyle 10 Şubat tarihine kadar boşaltılmasına karşı öğrenciler imza kampanyası başlattı, akademisyenler de karara tepki gösterdi.

Change.org üzerinden başlatılan imza kampanyasında öğrenciler, “Rektörlüğün bu kararında ısrar etmesi bizlerin hayatında öngörülemeyen sorunlara ve sıkıntılara yol açacaktır. O nedenle, rektörlüğün bu işlemle ilgili herhangi bir tasarrufta bulunmadan bu işlemi yeniden gözden geçirmesi ve ertelemesi ya da doğrudan iptal etmesini istiyoruz” diyerek gerekçelerini yazdılar.

GEREKÇELER

Öğrencilerin sundukları gerekçeler şöyle:

"1-Mevcut Kampüsün(Narlıdere Kampüsü), Fiziki Yapısının Sanatsal Etkinliklere Göre Zaman İçerisinde Geliştirilmiş Olması;

*350 kişilik Tiyatro Sahnesi

*2 adet Sergi Salonu

*TV Stüdyosu ve Kurgu Stüdyosu

*Ses Stüdyosu

*Seramik, Resim, Heykel, Tekstil, *Geleneksel El Sanatları gibi bölümlere ait atölyeler ve açık çalışma alanları

2-Taşınması düşünülen yeni binanın idari rektörlük binası olarak tasarlanmış olması nedeniyle fiziksel yapının güzel sanatlar fakültesinin amacına ve etkinliklerine uymaması

3-Öğrenci, akademik ve idari personelin fakültenin taşınması sonucu ulaşım ve taşınma problemleri;

*Mevcut kampüsün şehrin kültür ve sanat olanaklarına ulaşımındaki kolaylık

*Taşınılması düşünülen binanın ise kültür ve sanat olanaklarına uzak ve uygun olmaması

‘FAKÜLTENİN ÖLÜM FERMANI DEMEKTİR’

Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro eski Bölüm Başkanı Özdemir Nutku, bunun Güzel Sanatlar Fakültesinin ölüm fermanı anlamına geldiğini belirterek; “1976’dan itibaren, İzmir’in kültür-sanat yaşamına büyük katkıları olan Güzel Sanatlar Fakültesi, önce Alsancak’tan Narlıdere’ye taşınmıştı. Şimdi de gözden ırak bir yere, Tınaztepe’ye fırlatılıp atılmak isteniyor. Sanata önem vermeyen bu zihniyeti açıklamak için yeterli” dedi.

Özdemir Nutku sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde sanat okulları olabildiğince merkezde olur. Çünkü böylece halkın ayağına daha çabuk ve iyi hizmet götürmüş olur. GSF’lerde müfredat programları, kuram yüzde 20 ya da 30, uygulama yüzde 80 ya da 70’tir. Bu yüzden her bölümün kendi ders programına uygun atölyeleri, stüdyoları, laboratuvarları ve bunlara uygun araç gereçleri vardır. Örneğin, sahnesiz Tiyatro eğitimi yapılamaz, çünkü sahne bu eğitimin yüreğidir. Elektronik stüdyosu olmadan Sinema eğitimi olamaz, fırınları olmadan seramik eğitimi yapmanın olanağı yoktur. Resim, Grafik, Heykel bölümleri için geniş alanlar, El sanatları için dokuma tezgâhları gereklidir. Müzik bölümü için müzik aletlerine ve kayıt stüdyolarına gereksinim vardır. Bütün bu atölyeler, stüdyolar ve benzeri olmadan, sadece odalardan ibaret bir binaya GSF’nin taşınması isteği bir fanteziden öteye gidemez, daha doğrusu bu eğitimi toptan yok etmek anlamına gelir. Fakültenin gideceği binada bunların hiçbiri yoksa, bunları yaparız safsatası ile, eğitim baltalanmış olacaktır. Üstelik bölümümüzde 27 Mart Tiyatro Günleri ve diğer bölümlerin etkinlik hazırlıkları sürerken ve bütünleme sınavları sürecinde böyle bir kararın alınması eğitim adına düşündürücüdür. Oysa Narlıdere’deki binada uygulamalar için bütün bu mekânlar mevcutken, bu okulu çorak bir binaya götürmek ne kadar akıllıca olur?​” diye sordu.

‘RANTA AÇMAK GİBİ BİR NİYETLERİ VARSA BUNA KARŞI DURMAK BİZİM GÖREVİMİZDİR’

Önceki dönem CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok da alınan karara tepki gösterdi. Eğitim öğretim dönemi devam ederken apar topar Güzel Sanatlar ve Konservatuar bölümlerini taşıma kararının normal olmadığını vurgulayan Zeynep Altıok; “Rektörlük bu kararı alırken ne akademik kurula danışmış ne de fakültenin öznesi olan öğrencilerin fikrini almış. Sadece bir yazı gönderip 10 Şubat’a kadar binayı boşaltın demiş. Buca Tınaztepe kampüsünde gösterilen yeni bina için bölüm başkanlarının ‘burada sanat eğitimi yapamayız’ kararına rağmen, süreç işlemeye devam ediyor. Rektörlüğün ‘iki yıl eğitim yapılıp geri dönülecek’ demesine rağmen, akademisyenler ve öğrenciler Narlıdere’ye yeniden dönemeyeceklerini düşünüyorlar. Yaz tatilinde yapılabilecek olan deprem güçlendirme çalışması için aniden karar alıp, bir ay içinde boşaltma talimatı göndermek, Narlıdere’nin merkezinde kalan kampüs alanının başka amaçlarla kullanabileceğine dair aklımıza soru işaretleri getiriyor. 2000’e yakın öğrenci ve 150’ye yakın akademik ve idari personel bulunan okulun güçlendirme çalışması elbette yapılmalıdır. Fakat kendisini Narlıdere kampüsünde okumak için hazırlamış ve oraya yakın noktalarda ev, yurt tutmuş öğrencilerin mağduriyeti giderilmeden bunun yapılması doğru değildir. Rektörlük taşıma konusunu sadece deprem güçlendirmesi için yapacaksa, bunları göz önüne almalıdır. Ama kafalarında orayı boşaltıp başka amaçlarla kullanmak, ranta açmak gibi bir niyetleri varsa buna karşı durmak bizim görevimizdir. Rektörlüğün bu konuyu akademisyen ve öğrencilerle beraber değerlendirerek karar almasını istiyoruz” dedi. (HABER MERKEZİ)