İki idarecinin kavgası topuklu yasağına dönüştü
Memur - Sen üyesi iki idareci arasında tartışma yaşandı, okul müdürü kişisel hesapları için 'topuklu ayakkabı caiz mi' tartışması başlattı.
Görsel CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer'in (@gamzetascier) Twitter hesabından alınmıştır
Birkan BULUT
Ankara
Ankara'da bir ilkokul müdürünün “topuklu yasağı”nın ardındaki detaylar ortaya çıktı. Memur - Sen üyesi iki idareci arasında yaşanan kavganın bu boyuta ulaştığı öğrenilirken, imam kökenli okul müdürünün kişisel hesapları için “koridorda sesli yürümeyin” şeklinde resmi yazı yayımlaması ve bir kadın öğretmene “topuklu ayakkabı caiz mi” diye uyarıda bulunması tepki çekti.
Ankara'nın Sincan ilçesindeki Akşemsettin İlkokulu'nda müdürün, öğretmenlere topuklu ayakkabı giymelerini yasaklaması iddiasının detayları ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre olay, aralarında sorun olduğu belirtilen Memur - Sen üyeleri müdür ve müdür yardımcısı arasında başladı. Sorunun ne olduğu öğrenilemezken, öğretmenliğe imamlıktan gelen müdür Mehmet İpek, müdür yardımcısı Fatma Ünal Açar'a yönelik ilginç bir resmi yazı yayımladı. Yazıda “Okul içerisinde koridorda yürürken sınıflardan ve alt-üst katlardan duyulacak, dersin ahengini ve çalışanların dikkatini dağıtacak şekilde ses çıkarmadan yürünebilmesi hususunda gereğini önemle rica ederim” denildi.
HIZINI ALAMADI
Bununla da yetinmeyen müdür, “Kadınların topuklu ayakkabı giymesi caiz midir?” başlıklı bir yazıyı müdür yardımcısına verdi. Cinsiyetçi ifadelere yer verilen yazıda, “Bacak oynatıp ayak çalmasınlar, çapkın yürüyüşle nazar-ı dikkat celbetmesinler, çünkü bu tavır erkekleri tahrik eder, şübhe uyandırır” denildi. Yazı, müdür yardımcısına verilmesinin ardından hızla birçok haber sitesinde yer aldı.
ŞİKAYET EDİLİNCE İTİRAF ETTİ
Öğleden sonra müdür yardımcısı ilçe milli eğitim müdürlüğüne şikayette bulundu. İlçe milli eğitimin olaya müdahale etmesinin ardından, okul müdürü bütün öğretmenleri topladı. Öğretmen kökenli olmadığını, bu nedenle hatalar yaptığını söyleyen okul müdürü, diğer öğretmenlerin yanında müdür yardımcısından özür diledi. İsmini vermek istemeyen öğretmenler, okul idarecilerinin yetkilerini kişisel hesapları için kullanmalarına tepki gösterdi. Kimi öğretmenler ise eğitimde kadrolaşma ve liyakatsizliğin hem eğitimciler arasında, hem de öğrencilere yönelik ciddi pedagojik riskler taşıdığı uyarısında bulundular.
‘İDARECİLERDE LİYAKATE DEĞİL, SİYASETE BAKILIYOR’
Eğitim Sen Ankara 4 No'lu Şube Başkanı Gülhan Şimşek, “Yaşanan olay eğitimin içler acısı halini ortaya koymaktadır” dedi. Bir eğitimcinin yönetici seçilirken bilgisi ve deneyimi değil, siyasi pozisyonuna göre seçilmesinin burada önemli bir sorun olduğunu belirten Şimşek, bu nedenle müdürü seçenlerin de sorumlu olduğunu ifade etti. İdarecilerin bu yaptıkları nedeniyle öğretmenlerin iş huzurunun da kalmadığını belirten Şimşek, öğretmenlerin bu gibi kavgalarda taraf olmakla karşı karşıya bırakıldığını söyledi. Şimşek, “Liyakatsiz okul yöneticileri yüzünden öğretmenler okullarda mutsuz, bu da öğrencilere olumsuz yansıyor. Okuldaki faaliyetler ve etkinlikler öğrencilerin ihtiyaçlarına göre değil, idarecilerin iktidara yaranma çabasına göre belirleniyor. Örneğin; birçok okulda Osmanlıca dersi zorunlu seçtiriliyor. Oysa öğrenciler bunu istemiyor. Mesela bu okulda sabah ve öğlen olmak üzere ikili eğitim yapılıyor. Yine laboratuvar gibi birçok ihtiyacı varken, kadrolaşma için öğretmenlerin topuklu ayakkabısına karşılıyor. Eğitimin en baştan parasız, bilimsel ve demokratik bir anlayışla yeniden düzenlenmesi gerekiyor” diye konuştu.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
