03 Ocak 2019 12:24

TİS sürecindeki Kartal Belediyesi işçileri: Taleplerimiz kabul edilsin

TİS sürecindeki Kartal Belediye işçileri, yönetiminin kendileri lehine hiçbir maddeyi kabul etmediğini belirtti.

Fotoğraf: Fırat Turgut / Evrensel

Paylaş

Yasemin TİRYAKİ
İstanbul

Kartal Belediyesi yönetimiyle, örgütlü olan DİSK/Genel-İş Sendikası arasında süren toplusözleşme görüşmelerinin oturumlarında anlaşma sağlanamadı. Son oturum 4 Ocak’ta gerçekleşecek. Belediye yönetiminin kendileri lehine hiçbir maddeyi kabul etmediğini belirten belediye işçileri, ‘Seçim zamanı işi eyleme sürüklüyorlar’ suçlamasına tepki gösteriyor. Haklarını istediklerini belirten işçiler, taleplerinin karşılanmasını istiyor.

İşçilerin her dönemde ‘Hep seçim zamanı işi eylemselliğe sürüklüyorlar’ suçlamasıyla karşı karşıya kaldığını belirten bir işçi, “Bu işin arkasında başka siyasi hesaplar var gibi algı oluşturulmaya çalışılıyor, bunu daha önce de yaptılar. Biz de işçiler olarak şunu hep söyledik ve söylemeye devam ediyoruz; yerel seçimlerin veya genel seçimlerin tarihlerini biz işçiler belirlemiyoruz. Bizler sadece araç olarak kullanılıyoruz. Kendi amaçlarına ulaşabilmek için seçimden seçime oy istemeye geliyorlar bize. Bunu belirleyenler yönetenler ve egemenlerdir. Sendikal ve işçi hakları kapsamındaki yasaları da biz çıkarmıyoruz” dedi.

‘BU ŞEKİLDE KABUL EDEMEYİZ’

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının örgütlendikten sonra yetki başvurusu yaptığını ve bu başvurunun onanmasıyla toplusözleşme sürecinin başladığını belirten işçi, “Biz Kartal Belediyesi işçileri olarak karda, yağmurda, güneşin altında, her türlü ağır çalışma koşullarının altında çalışarak görevimizi ve işimizi hakkıyla yerine getiriyoruz. Bunun karşılığında Kartal Belediyesi ise en iyi hizmet veren belediyeyiz diye her yerde övünüyor. Mesele işçinin hakkını hukukunu gözetmeye geldiğinde başından beri işçinin maaşında bin lira krizden dolayı erime olurken ve krizi yaratanlar da bizler değilken taviz vermemiz isteniyor. Kimse lüks yaşamından, konforundan taviz vermezken bizim sene başından bu yana eriyen maaşımızdan taviz vermemiz bekleniyor. Bunun üzerine bir şey konmayacağı söyleniyor. Bunu da bu şekilde kabul etmemiz bekleniyor. Bunu bizim bu şekilde kabul etmemiz mümkün değil” diye konuştu.

‘HAKKIMIZ İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’

Ekmeklerinin peşinde olduğunu ifade eden bir işçi de şunları söyledi: “696 sayılı KHK sonrası süreçte Yüksek Hakem Kurulundan gelen toplusözleşmenin dışında Genel-İş’in ve sendikalı işçilerin yoğun talebiyle toplusözleşme masasına oturuldu birçok il ve ilçelerin belediyeleriyle. Toplusözleşme masalarına oturmak ne kadar haksa o masada pazarlık yapmak ve o hakları alabilmek için mücadele etmek de o kadar yasaldır. Bu hakları hiçbir şekilde vermeyeceğiz diyorlarsa da bunun için mücadele etmek de en doğal hakkımız. Bu mücadele eylemler, günlük iş bırakmalar ve hâlâ anlaşma sağlanamazsa grev olabilir. Burada işçiyi suçlamak insafsızlıktır. Bizler burada hakkımızın gözetilmesini talep ediyoruz. Gerekirse Kartal Belediyesi işçisi bu iradesini ortaya koyacaktır. Komşu belediye Maltepe’de toplu sözleşmeyle benzer şartlar kabul edilirken Kartal Belediyesinin kabul etmemesi işçiyi greve ve eyleme zorlaması olacaktır. Biz üç senedir burada iş barışını bozmamak için elimizden gelen gayreti sarf ettik, burada birçok birimde 3 sene öncesinden gelen toplusözleşmeler vardır. Hiçbiri uygulanmamıştır. Mahkemelere taşınmıştır. Yüksek Hakem Kurulundan gelen kararların uygulanmayıp mahkemeye taşınması da bir ilktir. Biz masada, diyalog yöntemiyle çözmek istiyoruz, iş barışını bozmak istemiyoruz. Ama taleplerimiz haklı taleplerdir. Bu talepler karşılanmazsa işçinin hakkını vermeyen belediye yönetimi iş barışını bozacaktır.”

BİZİM TEK GÜVENCEMİZ TİS

Zaman zaman CHP genel merkezinin açıklamalarında sendikalaşma vurgularının öne çıktığını belirten bir işçi de “Ama biz burada ne kadar örgütlenirsek o kadar baskı görüyoruz. Yemek  paramız bile pazarlık konusu. Her şeyde KHK’yi öne süren belediye işçi lehine olan uygulamaları da gerçekleştirmiyor. Yüzde 10’luk gece farkı, yüzde 60’lık mesai gibi hakları da vermiyorlar. Burada onlarca saat fazla mesai yapan işçiler var ve sadece 10 saati ödeniyor. İşçinin tek güvencesi toplusözleşmedir ve bu haklarımız verilmezse biz işçiler olarak bunun bedelini gerek sandıkta gerekse eylem ve grevlerle ödeteceğiz” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Norveç'te çığ düştü: 4 kişi kayboldu

SONRAKİ HABER

Bir Meksika mahallesi: ROMA

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa