Alibeyköylülerde günü en az zararla kapatma telaşı
İstanbul Alibeyköy'de esnaf ve yurttaşlarla ekonomiyi konuştuk, alım gücünün her geçen gün söyleyen halk, gün yüzü görmek istiyor.

Fotoğraf: Evrensel
Hünkar ÖZLÜTAŞ
Ali ÖZLÜTAŞ
İstanbul
Kurlardaki yükseliş, cepleri her geçen gün daha çok yakmaya, esnafı daha çok vurmaya başladı. Durumun yakıcılığının boyutunu görebilmek için Eyüp Alibeyköy mahallesinde sokaktayız. Kurlardaki yükseliş sonrası hükümetin taksit sınırı getirdiği ‘cep telefonu satıcılarında durum ne?’ sorusuna yanıt bulabilmek için önce telefon bayii işletmecisi Refican Şekerof’a uğruyoruz.
Ekonomik gelişmelerin sadece kendisini değil herkesi ilgilendirdiğini söyleyen Şekerof, “Satışlarımızda düşüş, fiyatlarda yükselme devam edecek” diyor.
Fiyat listesini gösterdiklerinde öfkelenen müşterilerini, bunun dolardaki yükseliş sonrası doğal bir şey olduğu konusunda ikna etmekte zorlandıklarını belirten Şekerof sözlerine şöyle tamamlıyor: “Önceden gün sonu gelirimiz iyi gidiyordu. Şimdi günü en az zararla kapatmak için uğraşıyoruz. Bu gidişatın suçlusu kim bilmiyorum ama geri dönülmeli huzur ve refah sağlanmalı”.
16 YILLIK YANLIŞLIĞIN SONUCU
25 yıldır kasap şarküteri olarak çalışan Necip Akçakaya dolar artışıyla beraber ürünlere zam üstüne zam geldiğini, vatandaşın alım gücünün günden güne düştüğüne hergün tanık olduğunu vurguluyor. “Yaşananlar bugünden başlayan değil, aslında 16 yıldır uygulanan ekonomi politikalarıyla ilgili” diyor.
Akçakaya, yaşananların sorumlusunun hükümet olduğunu dair düşüncelerini şöyle özetliyor: Ülkede üretim olmadığı için yem dışardan alınıyor. Bunun sonucu hayvancılık bitme noktasına geldi. Üretim değil tüketim toplumu olduğumuz için de cari açık büyümeye devam ediyor ve halkın bu durumda işi çok zor”.
DOLAR HER ŞEYİ 3’E KATLADI
Menderes Coşkun özel bir firmada otobüs şoförlüğü yapıyor. O da herkes gibi tüm Türkiye’nin bu gidişattan etkilendiğini belirtiyor. “Her gün zamlarla uyanıyorduk şimdi doların yükselmesiyle 2’ye 3’e katladı. Beklenmedik bir olay değil. Üretim olmayan bir ülkenin sonucu bu olacaktı. 16 yıllık siyasetin ürünü budur”.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘bu ekonomik bir savaştır’ sözüne inanmadığını söyleyen Coşkun, “Benim inandığım gerçek; üretici bir ülke olmazsak dış ülkelere böyle bağımlı kalırız ve bizi böyle çok rahat kontrol ederler” diyor.
ÖNCE FATURALARIMIZDAN VURULDUK
21 yaşındaki kurye işçisi Batuhan Göksu, “Doların yükselişi hiç iyi olmadı. Herkesin köşede dövizi yok. Alım gücümüzün gittikçe daha da kötüleştiğini görüyoruz. İlk olarak kiralar arttı, doğalgaz, elektrik, su faturaları yükseldi. Önce faturalarımızdan vurdu. Vurmaya devam ediyor”.
Evrensel'i Takip Et