31 Mayıs 2018 11:08

Büyük Menderes ölüm nehri haline geliyor

Aydınlılar Büyük Menderes'te son günlerde meydana gelen balık katliamlarını protesto ederken, nehrin başka bir kolunda yine binlerce balık öldü.

Fotoğraf: EKODOSD

Paylaş

Özer AKDEMİR

Geçtiğimiz hafta içinde yüz binlerce balığın öldüğü Menderes'te ölümler devam ediyor. Dün balık ölümlerinin gerçekleştiği ana tahliye kanalı kenarında bir araya gelen Aydınlılar, suyu, toprağı, havayı kirletenlere ve bunlara göz yumanlara tepki gösterdiler. Aydın, Germencik, Söke, Didim, Kuşadası, Çine, Yatağan gibi yerlerden gelen Aydınlılara, EGEÇEP Yürütme kurulu üyeleri de destek verdi.

NEHİR DE DENİZ DE AYLARCA KENDİNE GELEMEZ

Basın açıklaması için tahliye kanalı kenarına gelenleri yörede geçimini balıkçılıkla sağlayan yurttaşlar karşıladı. Nehirdeki balıkların tamamının öldüğünü ve suyun artık aylarca kendine gelmesinin olanaksız olduğunu söyleyen balıkçılardan Veli Dündar, geçimini balıkçılıkla karşılayan onlarca ailenin çok zor durumda olduğunu söyledi. Dündar, "nehir artık üç dört ay kendine gelemez. Deniz de gelemez. Fabrikaların kimyasalları bu balıkları öldürdü. Biz de balıkçılığı artık bırakmak zorunda kaldık. Ölü balık kokusundan sahildeki barakalarımızda duramıyoruz" dedi.

YETKİLİLER GÖZ YUMUYOR

Nehrin kenarında yapılan basın açıklamasında hazırlanan metni okuyan Aydın Çevre ve Kültür Derneği (AYÇEP) Sekreteri Gönül Hastaoğlu, binlerce yıldır Aydın Ovasına, Menderes Deltasına yaşam taşıyan Büyük Menderes Nehrinin, yıllardır her türlü kirlilik nedeniyle artık bir ölüm nehri haline geldiğini belirterek, toplu balık katliamlarının nehirdeki kirliliğin boyutunu açıkça ortaya koyduğunu ifade etti. Menderes'in doğduğu yerden Ege denizine dökülene kadar kat ettiği 584 km'lik hat boyunca evsel, sanayi, tarım zehirleri, jeotermal akışkanlar gibi birçok kirletici unsur tarafından kirletildiğini belirten Hastaoğlu, yetkililerin ise gerekli tedbirleri almayıp, bir anlamda göz yumduklarını söyledi. Hastaoğlu; "Aydın'da havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirletenlere, doğamızı şirketlerin talanına açanlara karşı yaşam alanlarımızı koruma mücadelemizi devam ettireceğiz. Gelecek kuşaklara yaşanılası bir dünya bırakmakta kararlıyız" dedi. 

EKOSİSTEM DERİN BİR YARA ALDI

Basın açıklamasında konuşan Ekosistemi Koruma ve Doğayı Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin sürücü ise Menderes Milli Parkı'nın tam ortasından geçen nehirde görülen kirliliğin yetkililerce de bilindiğini ancak bir türlü gereken önlemlerin alınmadığını dile getirdi. Sürücü, "Burası uluslararası sözleşmelerle korunması gereken birinci derece Sit alanı olan bir yer. Türkiye'nin en önemli sulak alanlarından birisi. Bölgenin eko sistemi derin bir yara almıştır. Bu balık ölümlerinin yöredeki biyo çeşitliliği nasıl etkileyeceği önümüzdeki dönemde belli olacak. Nehirdeki, kanallardaki kirliliği görüyorsunuz. Buradan görünmeyen Söke çayı denilen bir kanal daha var, Menderes'e karışan. O kanalın suyunu görseniz buradaki suyu içersiniz!" dedi.

DOĞAMIZI DEVLET KORUMUYOR, BİZ KORUYACAĞIZ!

AYÇEP Başkanı Mehmet Vergili ise özellikle JES'lerin yörede meydana getirdiği çevresel sorunlara dikkat çekerek, "Dağlarımızda, ovalarımızda maden ocaklarının yarattığı katliamın etkilerini artık şehir içlerine bile hissediyoruz. Kokudan pencerelerimizi açamıyoruz. Buralar tarım, turizm bölgesi. Bu sularla yetiştirilen ürünleri nereye satabilirsiniz? Buralara turist gelir mi? Yaşam alanlarımızı korumayı devlet yapmıyorsa biz kendimiz yapmalıyız. Bu bizim Anayasal görevimiz" dedi.

KİRLİLİĞİN BAŞI YATAĞAN

Basın açıklamasına Yatağan Turgut'dan gelerek katılan Turgut Yardımlaşma, Dayanışma Derneği Başkanı Kazım Erol, "Bu kirliliğin başı yatağandır. Öncelikle yatağandaki termik santral ve mermercilerin kontrol altına alınması gerekiyor" dedi. Çine Doğa Derneği'nden Ahmet Uslu ise Çine'deki madenlerde kullanılan kimyasalların Çine çayına boşaltıldığını dile getirdi.

BALIK ÖLÜMLERİ DEVAM EDİYOR

Basın açıklamasına katılanlar daha geldikleri yerlere dönmemişken, Menderes'in başka bir kolundan daha balık ölümleri haberi geldi. Sultanhisar'da Malgaç Çayının Menderes'le birleştiği yerde binlerce balığın öldüğü haberini alan yaşayan savunucuları o bölgeye gittiler. Jandarma ve diğer yetkililere de haber verilirken, balık  ölümleri tutanak altına alındı. Yörede yaşayan çiftçiler ve balıkçılar Menderes'in ve civardaki diğer nehirlerin artık  bir ölüm suyu haline geldiğini, bunun balıkların ardından, insanlara ve diğer canlılara da mutlaka bir yansıması olacağını söylediler.

ÖNCEKİ HABER

Adil Seçim Platformu şaibesiz seçim için çalışacak

SONRAKİ HABER

Dev Turizm-İş: Ege Üniversitesi yasalara aykırı davranıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...